dağların heybetini alıp ardına yürüyenler,
zından karanlığına direnenler,
bucada, ümraniyede destan yazanlar ve yeni destanlara bilenenler,
anadolunun her köşesinde zulmedenlerin düşlerini karabasanlara çevirenler
binlerce sibel olup haykırıyorlar:
sibel yalçın tahminen hiç soljenitzin okumamış birisiydi. okusaydı, hakkında destan yazılmasına, hem de böyle bir konu uğruna destan yazılmasına gerek kalmazdı.
bir de berlin de duvarı atlarken vurulmuş olanların mezarlarını ziyaret ettirmek lazım bu arkadaşlara. youtube´taki sayfaya da tek yol devrim yazmışlar falan, e dünya görmüş devrim olduktan sonra neler olduğunu....adam kendi halkını kendi topraklarında tutmak için "duvar örmek" zorunda kaldı. nasıl bir devrimse o da artık.... üstelik bir makineli yuvalarıyla o duvarı aşmak isteyenleri vurdu.... gerçeklerden kopuk, dünyaya at gözlüğüyle bakan birtakım fanatik görüşler bunlar.
ben almanya´da yaşıyorum. bizim çevremizde bi kadın var, aşağıdaki konditör de çalışıyo, o doğu almanmış.o da "gençtik inanıyoduk biraz kafa basmaya başlayınca neye inandığımıza hayret etmeye başladık" diyor.
tek yol devrimmiş...güliim bari... hayır bi de anlamadığım şey de şu; bunu dünyanın yarısında denediler kardeşim. atla arabaya türkiye ye git almanya´dan bir sürü eski komunist devletinden geçersin. yani ne yol yapabilmiş bu adamlar, ne doğru düzgün şehir inşa edebilmiş, ne doğru düzgün elektrik , su teşkilatı yapabilmiş, ekonomi desen, sözümona insanlar "daha güzele gidip, daha zengin olcaklarmış...mış mış mış..." bok zengin olmuşlar...hepsinin açlıktan nefesi kokuyo. sırp polisine elli euro ver, git evde karısını s.k. yani n´apmış bu komunizm , ne matahlık göstermiş de millet hala tek yol devrim yazabiliyo....anlamıyorum ki...biz hanımla dresden´de o eski komunist bloklarından bozma bi otelde kaldık, yandaki odada bütün gece skat oynadılar, sabaha kadar onları dinledik...uyarmaya gittim adamları " siz de biraz önce düzüştünüz biz de sizi dinlemek zorunda kaldık, siz de bizi dinleyin" diyo...te allahım....yani..kağıttan duvar yapmış adam. bi sağlam yumruk atsan yan odadasın. bunu yaptığı yer de dresden...kendi rejiminin en önemli şehrilerinden biri. yani madem bi rejim "matah" bi şey olacak, o zaman, adam gibi yol, bina, elektrik tesisatı yapıyor olacak. ne diyo, eğitimmiş...doğu bloğundakiler "daha eğitimlilermiş"... ulan iki almanya birleşti neo nazi olayı doğu almanya da "hayat" buldu be...2008 de dünya kupası sırasında doğu alman şehirlerini "no go area" ilan etti alman politikacıları....neresi eğitimliymiş doğu almanların....bi de en komunist ülke sovyetlerden sonra doğu almanya...adamlar da resmen ştasi falan vardı.
hayır yani nerden baksan boktan hoca...iler tutar bi tarafı yok yani...sonra da tutup "tek yol devrim" yazmıyolar mı, ağzımı bırakıp kıçımla gülüyorum valla...
teröristin birine yazılmış olan ve grup yorumun bir kasetinde seslendirdiği şarkı. albumun ismi geliyoruz'du yamulmuyorsam. hatta kasetin kapağının içinde bu teroristin bir de resmi vardı.
şimdi soralım bu teroristin adına şarkı yazmakla abdullah öcalan hakkında şarkı yazıp, bunu bir de destan olarak nitelemek ne kadar legaldir ?
soruyorum sadece bir soru ? rtük özellikle sana soruyorum.
erken büyüyor çocuklarımız. onaltı yaşında direnişçi, onsekizinde bir kahraman. öyle bilge, öyle insan. gözlerinde gökyüzünün yedi rengi...
erken büyüyen çocukların inandıklarını anlatan, savaşan sibel'in destanıdır. asıl siz teslim olun, yıllar geçilsede ne zaman dinlenilse unutulmayacak kişilerden birini olduğunu anlatan, grup yorum şiiri.