sevr sendromu

entry3 galeri0
    1.
  1. yeni ilerici muhafazakârlarca tanımlanan ve kullanılan sendromdur.
    zat-ı alilere göre, türkiye'de büyük bir kesim sevr sendromu içinde yaşamaktadır.
    bu kesim,
    * azınlıklara verilen haklar,
    * rum patrikhanesinin eğitim birliğine (tevhid-i tedrisat) karşı hareketleri, * kktc konusundaki aşırı "barışçıl" ve "kabullenişçi" söylemler,
    * illerdeki yerel yönetimlere adeta "devletsel" yetkiler verilmesini ve böylece federatif bir yapıya doğru gidilmesine,
    * avrupa birliğine teslimiyetçi bir tutumla girilmesine,
    * müttefiklerce terör örgütlerinin desteklenmesine ve ya gözardı edilmesine karşı çıkar.

    bu nedenle, neo-muhafazakâr*, ex-islamcılar* tarafından "sevr sendromuna tutulmuş" olarak nitelendirilirler.

    sonra da, "tehlikenin farkında mısınız" sorusuna ağızlarıyla gülmezler.

    onlar tehlikenin kendisidirler çünkü.
    1 ...
  2. 2.
  3. Banu Avar'ın "Unutullan Yıllar ve Sevr" adlı belgeselinde paranoyanın realiteye dönüşme potansiyelinin mevcut durumdaki resmini çok iyi çizdiği, öneminin belirli zümrelerce farkına varılamadığı,tarihin tekerrür özelliğini somut bir şekilde karşımıza çıkartacak olan bir kavram.
    0 ...
  4. 3.
  5. bugünün entelektüel, aydın payelerine sahip kalemşörlerin, "ulusal değerleri savunalım", "tedbirleri ihmal etmeyelim.", derken içerisine düştükleri paranoyalar helezonisi. sevr'in beraberinde sürüklediği dayatmalar ve işgaller silsilesinin, jeopolitik önem arz edişinden ötürü; günümüz türkiye'si başında da türbülans oluşturduğuna inanarak; geçmişten ağzımızı yakmış olan ırk ve devletlere "güvenmemek" gerektiğini en radikal argüman olarak telakki eder. ancak bu görüş bir sırça köşk yaratma hevesinden de, ileri geliyor olabilir. zira onlara göre; ermeni'lerin toprak talebi vardır, "geçmişte bizi bıçakladılar!", "onlar ile müzakere edip sorun çözmemeliyiz". "abd hep başımıza çöreklendi; yeniden alaşağı edebilir bizi". yunanistan başından beri "toprak talebinde"; suriye, pkk'yı besliyor. iran kendi rejmini baskılıyor. bu gibi mesnetsiz tezler ile türkiye kısmen yalnızlaştırlıyor. herkes mi kötü? böyle yaparsak; olaylara uzlaşmaz, antidemokratik perspektif ile yaklaşırsak, dostumuz olur mu? çift kutuplu dönemde yıllar yılı sovyet tehdidinden bizi koruyan; abd değil miydi? memleket traktörü bile; marshall yardımı ile gördü. sonrada: türkün türkten başka dostu yoktur deriz. böylesi tutumlar ile dostumuz olabilir mi? sorunları müzakere edip, çözümleme eforu sarfetmek var iken; neden önyargı? etrafımızı çevreleyen aura bu kadar kötü, ve despot değildir. türkiye'nin pek çok komşu devletin işine gelecek bir konumu vardır. bu bile bahsi edilen farazi olumsuz varsayımların, bertarafı anlamına gelir, güvence temin eder.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük