eğer sevr antlaşması kabul olsaydı olacaklar listesidir.
1.iç anadoluya sıkışmış bir millet olacaktık. yani dış bağımız olmayacaktı. karadeniz desen boğazları geçemeyecektik neyimize yarayacaktı. bu da dışa bağımlılığı doğuracaktı.
2.işgal edilmiş topraklarımızda kalan Türkler ya sürülecek ya da erkekler işkence, kadınlar tecavüz edilecek, soyları kırılacaktı. iskan politikası çerçevesinde kendi nüfuslarını da getireceklerdi. örneklerini rumeli'de gördünüz, 1915'te ermeni çetelerinin azmasıyla gördünüz.
3.misafirin(azınlıklar) yerlilerden daha çok hakları olacak, Türkler kendi evlerinde misafir konumuna düşecekti.
4.söz konusu başka ülkelerin bizi işgal etmesi olsaydı 50700 askerle neyine direnecektik? hele bir de ağır silahlar da olmayacaktı. sapanla mı dalacaktık? bizi işgal de ederlerdi ilhak da ederlerdi. belki ayaklanacak tek bir türk nüfus kalmazdı.
5.her ülkeye kapitülasyon sağlayacaktık, bu da ekonomik olarak batmamıza ve daha çok bağımlılığa neden olacaktı. yerli ekonomi gelişmeyecekti. sanayimiz olmayacaktı tarımla bir yere gelemeyecektik.
6.bu madde geleceğe dönük bir maddedir. sevr anlaşmasına göre zonguldak da bizde olacaktı. peki bir keşif yapsalardı ve kömür madenlerini farketselerdi? tekrar işgal etmeyecekler miydi? bu da kendi aralarında savaşa neden olacaktı. herkes kardeş kardeş geçinirken birden bire çatışacaklar ve 2. dünya savaşı patlak verecek bu sefer sovyetler dahil olup işgale başlayacaklardı ve türkiye sovyet olacaktı*. Allah bilir nasıl bir katliam olurdu.
yani demem o ki beyler sevri kabullenenler ya körler ya da vatan hainleridir. ki körü körüne kimsenin inanacağını sanmam. eğer şurada trollüne bile inanan varsa gelsin vazgeçsin. kabul olsaydı ve yürürlüğe girseydi eğer şu an ananız herkesin kucağında hoplayacaktı, 15 yaşından itibaren her kıza tecavüz edeceklerdi, kimse de ses çıkarmayacaktı. ama atalarımız ve atatürk buna izin vermedi. kalkıp da teşekkür edeceğinize nankörlük ediyorsunuz. şehitlerimize, atatürk'e, hepsini geçtim halkımıza nankörlük ediyorsunuz.
Efendiler! mondros mütârekesinden sonra türkiyeye muhasım devletler tarafından dört defa sulh şeraiti teklif edilmiştir. bunların birinicisi sevr projesidir. bu proje hiçbir müzakerenin mahsûlü olmayıp düvel-i itilafiye tarafından yunan başvekil mösyö venizelosun da iştirakiyle tanzim ve vahidettinin hükümeti*** tarafından 10 ağustos 1920 de imza edilmiştir. bu proje tbmmnce bir zemin-i münakaşa bile addedilmemiştir.
kayseri'den sonrası doğu'da, bursa'dan sonrası batı'da, nevşehir'den sonrası güney'de bizim olamazdı.
rusya'dan başka siyasi sorunumuz da olmazdı sanıyorum. iki ülkeyi de fonlayıp birbirine düşürüp verdiklerini borç hanesine yazarak zayıflatmak üzere kurulu nice tuzaklar karşımıza çıkar dururdu.
