+ S*ktirgit başımdan. istemiyorum seni.
- ama aşkım ben seni çok seviyorum. hani hayallerimiz vardı evlencez falan.
+ senden birkez daha iğrendm evlilik yok git başımdan.
- beni seviyorsun ama söylemek istemiyorsun anladım.
-peki tarumar, bir de şu örneği vereyim... senin en sevmediğin şey ne?
+lahana turşusu...
-sen de benim için lahana turşusu gibisin...
+yani beni seviyorsun...
-niye?
+geçen şalgam içip, lahana turşularına saldırıyordun... demek ki bana da saldırasın var... ama evlenmeden olmaz...
-hayır, sen benim yerime koy...
+dedim ya, evlenmeden olmaz...
belki de anlamıştır ama karşıdakine yansıtmıyordur. çünkü yansıttığı anda karşıdakinin eline ne kadar büyük koz vermiş olacağını bilecek kadar da akıllıdır.
insan bir yerden sonra sevgi kırıntılarını,sabrını,anlayışını son olarakta saygısını yitirir ve çorbadaki sinek etkisi yaratmaya başlar 'sevgili' yada 'arkadaş' her kim içinse.
Hayata ve kendine güvenini kaybetme noktasına gelmiş kişidir.Aslında o da sevmiyordur karşısındakini,şöyle bir silkiniverse apaçık görecektir ama hani bazen herşey altüst olur ya hayatta,el atılan heryerde saçmalanır,işte öyle bir anda tutunma ihtiyacı neticesi ile kulaklarını tıkar.
bok yiyen sevgilidir, amına koyayım onun çok ayıp ediyor.
bu kızla/erkekle sevginizi paylaşmışsınız. ona sevgili demişsiniz, kalbinizi açmışsınız birbirinize. bakın sevgili diyorum, dışarıdan gelip askıntı olan ya da peşinize takılıp sizi hayattan soğutan birisi değil. sevmediğinizi ta en başından söylediğiniz halde anlayışsız olan birisi de değil. bir şekilde sizinle ilişkisini sürdürmeye çalışıyor, bitmesini istemiyor. ama başlıkta sözü edilen durum ne? sevilmediğini anlamıyormuş bu öküz (!). değil mi zaten, hevesiniz geçti, sevmiyorum deyip karşıdakini tekmelemek kolay. bir de yakın üstüne hem suçlu hem güçlü olarak, direnmekle suçla onu; sırf elindekini kaybetmemek istedi diye.
siz var ya, çok daha azını hakediyorsunuz. kötüsünüz, çirkinsiniz. birlikte belirli bir zaman paylaşılan kişi ilişki bitmesin diye çabaladığında sitem görüyorsa şayet, bitsin de gidelim.
karşı taraftan açık açık artık seni sevmiyorum cümlesini duymak isteyen sevgilidir. öyle ya beraber vakit geçirdiğiniz insan o kadarını hakettiğini düşünüyordur. kendisi azap çekerken sizin de biraz rahatsız olmanızı istiyordur.
sadece kendini düşünen sevgilidir. anlar fakat o öyle mutlu olur, karşısındakinin ne düşündüğü çok da önemli değildir. siz bırakana kadar da sizi bırakmayı düşünmeyecektir çünkü cesareti de yoktur. bir çeşit asalaktır.
algisi sevilmedigi gercegine kapatilmis, aksini ise icinde puruz birakmaksizin benimsemis, ruhunu korumaya almis sevgilidir. ruhunun korunma duvarini asmak ve bunu kabullendirmek biraz zaman alir.
bu yuce ve hastalikli duyguyu kabullendirmek icin yureginden o cicegi koparmak gerekir. ne kadar cani acirsa o kadar kolay kabullenir ama hic bir terkeden yada uzaklasan sevgili bu kadar can acitmaya cesaret edemez. bunun da basit bir sebebi vardir aslinda sucluluk duygusu ve kalp kirmadan mutlu mutlu ayrilma istegi. oyle sivisircasina, elini etegini silkip gitmek isteyen sevgilinin, etegine dolanan sevgili tipidir bu.