bugün

insanı içten içe yıkan bir derdisyondur.

sevdiğiniz kişiye zaman harcayıp onu harmanlayıp güzel bir hayat için çaba sarf etmek mi?

yoksa.

asıl olmasını istediğiniz gibi olan ama başta sevmediğiniz birini seçmek mi?

gönül sevdiğimizi ehlileştirip kurtarmak olsa da bazen sevdiklerimiz bize istediğimiz karşılığı veremez, hasbel kader müstesnâ.

o yüzden acı çekerek bile olsa bazen istediğimiz gibi ama başta sevmediğimiz birine yöneltir prestijler ve düşünceler.
düzgün olanı sevin. öbür türlü olmaz.
eğer düzgün olanı sevmez, ve sevdiğinizi düzeltmeye çalışırsanız %99 kaybedeceksinizdir.

çünkü şunu gözüne sokacaktır hayat, o sizi düzelecek kadar sevmiyordur.

ne boktan birşey lan bu duygu, yıllarca çabala öğret, anlat, güçlü olsun, anlasın iste..

yıllar sonra göt kadar birşey yüzünden ayrıl.. neden ? çünkü, düzelmediği için.. kaç sene boşa gitti tam 3...

o yüzden isyan ediyor bazen insan bazı kavramlara.

-düğünlerin anasını sikeyim.
-bu seks objesi kıyafetleri çıkartanların anasını sikeyim.
-hayatı ego yapanların amk.
-zayıf erkeklerin hepsinin götüne kazık sokayım.
-kızları bu hale sokan orospu çocuklarınında.
-karşılıklı bu işe destek verenlerininde.

şimdi neden küfür ettim ? *
herkesi olduğu gibi kabullenin. size neyin düzgün geldiği genel geçer kuralları belirleyemez sonuçta.
ne düzeltmek ne de düzgün olanı sevmek. Eğer sevileni düzeltmek niyetiyle sevmişsen onu o yapan özellikleri ondan alınca sevilecek neyi kalır ki? Yahut düzgün olanı sevecekse herkes düzgün olmayanlar sevgisiz mi kalacak? insanları olduğu gibi sevme taraftarıyım.
Sevileni düzeltmek; sana minnet duyacaktır buda sadakatine katkıda bulunacaktır.
Düzeltmek yerine kendini ona ada ve eksiklerini gör. Her zaman doğrunun sen olmadığını kabullen. Saygı göster ki saygı göresin.
olduğu haliyle sevmek tabii ki.

sen kendi olumsuz yanlarını düzeltebiliyor musun ki bir başkasını düzeltmeye yelteniyorsun?
Demiski mevlana; seni seveni zehir olsada yut, seni sevmiyeni balda olsa unut.
gönül sevdiğin insanı düzeltmekten yana olsa da bazen evdeki hesap çarşıya uymaz yani sevdiğini düzeltmeye çalışınca o hasta yatağında şok'a bile tepki vermeyen bir hasta gibi yatabilir, fişi çekmek zorunda kalırsın.

sevmediğin ama senin doğrularını benimseyen birini sevmek, zorda olsa odur.
Akışina birak olayları . oldugu gibi sev.
(bkz: c şıkkı)

iki söylem ve hareket de gönle söz geçirmeye çalışma çabalasıdır.
zordur.
yıpratır.
üzer.

en güzeli karşı tarafı (gönlün sevdiğini) olduğu gibi kabullenmektir.
insan sevdiğini değiştirmeye çalışmaz o nedenle, düzgün olanı sevmek.
kız milleti ne kadar sevse de içten içe sevdiceğini değiştirme gayretinden vazgeçmiyor ama büyük yanlış.
bir adam 7'sinde neyse 70'inde de odur. boşuna ömür tüketmeye gerek yok.
hem kadınlar sevdikleri erkeklerle değil kendilerini seven erkeklerle mutlu olurlar.
bugün bir kez daha anlaşıldı ki, düzgün olanı sevmek.

çünkü ne kadar değiştirmeye çalışsanız o kadar güme gidiyor çabalarınız.
Kimseyi degistirmeye calismayin, oldugu gibi kabullenip sevin.
sevdiğini düzelttiğinde artık o eski sevdiğin olmuyor yalnız. bilincinde olalım da.
düzgün olanı sevmek toplumu da imrendirerek herkesi düzeltecektir.
Ne sevileni düzeltmekle ne de düzgün olanı sevmekle bir yere varılmaz. Önemli olan sevenin yani seven kalbin düzgün olmasıdır. Çuvaldızı kendine batırmaktan uzak olanlar iğneyi ne kadar başkalarına batırsalarda fayda etmez. Siz başkalarını düzeltip, düzgün birini bulacağınıza kalbinizi ma'mur eyleyin o zaman çare bulunur. Kalpte sorun olursa dört dörtlük biri çıksa bile o iş sürekli nâtamam olarak kalır. iş kalbi ıslah edip, kalbi düzeltmekte...

Şairin de dediği gibi:

Sen gönlünü saray eyle
inecek sultan bulunur
Aşkın safkan küheylansa
Dönecek meydan bulunur.
Düzgün insan olup sevilmeyi beklemek.
Sırf senin için rol yapan insandır.Sadece değiştirdiğini zannedersin.Bastırılmıştır ve en ufak sorunda tekrar gün yüzüne çıkacaktır.insanı değiştirmek için gerçekten sağlam bir etki gerekir.asıl soru sen bu etkiyi yaratabilir misin?
bur insanı asla düzeltemezsiniz. ya kendisi daha uyumlu olmayı kabul eder ya da asla o iş düze çıkmaz.
bir insan bir fıtrat ile yaratılır çünkü.
atalarimiz yanilmadigini umarak insan 7sinde ne ise 70ndede o olur` " sozune guvenerek degistirmeyiniz, duzgun olani seviniz diyecegim ama...

(bkz: gönül ferman dinlemiyor)
değiştirmeye çalışma çabası sonuca hiçbir zaman ulaşmaz. düzgün olanı sevmek diye bir şey de yoktur. severken düzgün mü değil mi diye bakılmaz. kusurlarıyla sevilir. buda böyle biline.
Duzeltmeye calisirken zaten yeterince kaybediyorsun kendinden, onu oyle sevdin cumlesi de buyuk bi yalan, hepimiz kendi kalibimiza sokmaya calisiriz zaten karsimizdakini.
Olduğu gibi kabullenmektir .