insanın baktıkça bakasının geldiği cinsten, deniz gibi gökyüzü gibi bir çift masmavi göz..
Yeşil giyiniyor, gözleri yeşil oluyor.
Gri giyiniyor, gözleri gri oluyor.
(Bir de hayatım bukalemun gibi diyip gülüyor. eriyip bitiyorum.)
bir gülüşü var sadece yüzü değil, Gözlerinin içi gülüyor.
Çok güzel lan.
Ha bir de bakışları..
Ufacık, masum bir çocuk gibi.
Sevimli sevimli bakıyor öyle..
Sadece bana baksın, bir tek ben göreyim o güzelliği istiyorum.
Gözlerinin içine baktığımda kayboluyorum, yokoluyorum..
O gözlere bakıpta aşık olmamak mümkün mü.
Yeşildi benimkinin. Yüzüde hep güldüğü için gözleride gülerdi sanki. Ama gözlük takardı. Takmazsa göremiyor doğru düzgün canım benim.
Ama bazı zamanlar olurdu. Sahilde gezerken gözlüğünü çıkarırdı. Birde güneş vurdu mu... gözlerini kısıp bakardı bana hep. Yemyeşil gözlerle. Bende ne yapayim dayanamayıp bakardım uzun uzun. Ah ne bakışlardı. Sadece bakarak anlaşırdık ya seninle. Kim bilir kaç defa itiraf ettik birbirimize aşkı, hiç saymadım.
Derken, böyle uzun uzun bakarken birden ayırdı kader, sevenleri hemde...
Keşke gözlüğün olsamda senden hiç ayrılmasam ve hep gözlerine bakabilsem.
Hiç bana bakmayandır. Hakkı da var şimdi, kızamam. ben aynada bile bakmıyorum bana ama kendimi bu kadar sevsem böylesine de kayıtsız kalamazdım. Yüreği olmayan şahsa ait bakışlar atan gözlerdir.