boşa kürek çekildiğinin bir başka versiyonu. hayatın başka bir oyunu bu da işte. mutluluk gelip geçici bir hevesdir diyeceğim olmayacak biliyorum. ama böyle durumlarda başka bir tanım yapamıyorum maalesef. hayatın bize sundukları farklıdır sevgili dostlar. bir insan sizi deliler gibi seviyorken siz sizin sevginizi hiç haketmeyecek başka bir kimseye sırılsıklam aşık olabiliyorsunuz. kıçınıza tekmeyi yediğiniz vakit çok değil üç beş ay geçtikten sonra hayat eski haline dönüveriyor ve yeni bir aşk serüveninin ortasında buluyorsunuz candynizi.
bazen diyorum ki sevmek bu kadar zor mu? zor olan bir insanı sevmek mi, yoksa o sevgiyi gösterebilmek mi? "emek vermeden yemek olmaz." der hep annem. tamam işte emek veriyorsun ama olmuyor bazen. seviyorsun hesapsızca. "yok lan, içimde tutacağıma bilsin onu ne kadar sevdiğimi" diyorsun, ama olmuyor. en sevdiğim kıyafetlerini giyersin onun için. sevgiyle bakarsın gözlerinin içine. umursamaz. ne var yahu? yine ne oldu şimdi?
şey ben aslında seni sevmiyorum. yani öyle zannediyordum şimdiye kadar. meğer gelip geçici bir hevesmiş. ama inan sorun senden değil benden kaynaklanıyor inan. ben böyle biriyim işte. sen benden daha iyilerine layıksın. o temiz kalbin her şeyin en iyisini hak ediyor.
öğehh! ebru gündeş'ten geliyor:" kararsın dünyam, yıkılsın dağlar. artık candymden başka dostum yok... !"
kısa bir depresyon dönemidir merak etmeyin. her şeyin düzelmesi için , unutmayı değil alışmayı öğrenebilmek için biraz zamana ihtiyacınız var demektir. ha tabii uzunca bir süre sevgiye olan inancınızı yitirmenizi de unutmamak lazım. hayat acımasız, hem de çok!
bu öğrenmek aşmaktır. böylesi girift cümleyi bırak eylemlerin otağında olmak bile süper bir şey olmalı. ne öğrendin hacı? abi sevilmek var sevilmemek var zannetmek var öğrenmek var. gidip de dönmemek var. 4 tane fiille anlamlı bir cümle kuruyorum kardeşim. daha ne olsun. senin romantizmini sikeyim necati!
çok koyan bir durumdur. insan kendine yediremez, yediremediği için de hırs yapar. ego yerlerdedir. bir de bunu çok çok uzun zaman sonra anlarsanız kendinizi resmen aptal gibi hissedersiniz.bu zannettiğiniz bir de karşıdaki tarafından sürekli dile getirldiği içinse, * kandırıldığınızı aldatıldığınızı düşünürsünüz.*
üzülür be insan sen sevildiğini sanıyosun ama onlar arkandan neler söylüyolar sevmemeleri sorun değil belki herkes birbirini sevmek zorunda değildir fakat hissettirseydiniz bizde umutlanmazdık arkadaşım bide merak eder insan naptın lan niye sevmiyo bunlar beni diye sonra umursamaz ama üzülür.
en fazla 3 dakika sürecek şoktur. seven insan daima içinde salakça bir umut taşır ve ne olursa olsun o umuda bir şey olmaz. 3 dakika sonra yine başlar kendi kendine aslında seviyor ama söylemeye çekiniyor, seviyor ama kendisi için şartlar uygun değil hatta daha da uçup seviyor ama kendisi bile farkında değil gibilerinden.
bir daha o insanla görüşmemek istersiniz içinizde hep bir şüphe olacaktır acaba yine mi yapıyor diye o insana bir daha güvenemezsiniz neden diyenlere ise duygularınla oynandı mı hiç senin demek gerekir.
en mutlu olduğun anda terkedilmektir. onun aşkıyla bulutların üstünde olduğunu hissedersin ama o bulutu ayağının altında bir çeker, yere çakılırsın, yere çakılman da yetmez o şiddetle magmaya kadar inersin, yanarsın ve senden geriye yalnızca küller kalır.