iyi yönleri:
birbirinizi daha yakından tanırsınız
tüm huylarını bilir ve nerde nasıl davranıcagınızı bilirsiniz
birlikte uyumak ki zaten en güzelidir
evlilik öncesi prova gibi oldugundan yanlış karar vermez daha detaylı tanımanıza sebep olur,
kötü yönleri:
sürekli beraber oldugunuzdan artık herşey monotonlaşır ve heyecanı kalmaz
can sıkıntısından en ufak haraketi gözünüze batar ve sık kavga etmeye başlarsınız
cinsellik rutinleşir heyecanı biyer ve bazen soguyabilirsiniz
ortak yaşam alanınız kalmaz ve bazen görmek istemezsiniz
aileler durumdan rahatsız olur ve evlilik için huzurunuzu bozar,
bu gibi iyi ve kötü yönleri vardır, fakat karşılıklı saygı olursa sorunlar kolay çözümlenip daha saglıklı ilişki yaşamak mümkün.
o ask biter , elinde terliklerle ortada kalbin kirik kalirsin .
bir anlik marjinallikle verilecek kararlar degil bunlar . ustelik neden genc yasta evli moduna girmeye can atilir anlamam.
üniversite de hayali hep kurulan ama yatay geçiş yapılamadığı için yalan olan durumdur. evlilikten önce denenmesi gerekir bence. araba almadan önce bile deneme sürüşüne çıkıyorsun.
başlangıçta oldukça keyifli olmasına rağmen altı ay tahammül edebildiğim olaydır. yok çorabımı ortaya atmışım yok hizmetçimiymiş. kendi evimde rahat yok. evlilik fikrinden soğuttu kadın beni.
ilk zamanlarda nekadar heyecan verici olsa bile belli bir zaman sonrasinda kadin tarafindan rahat batmasi sonucu rahatsizlik ortaya cikar efenim.
Su temsili hikecige bak da ibret al melun veya melune;
2009 yilinda 1 senedir tanistigim sevgilimle birlikte yasamaya karar vermistik. 22 yasimda olmama ragmen iyi bir sirkette yoneticiydim. daha dogrusu yeni baslamistim. yaklasik 4000 tl maasim vardi ve sevgili babacigimin 1 sene once aldigi yeni alman arabam vardi. kisacasi hic derdim yoktu ve gayet keyfim yerindeydi.
altunizade de hos bir cati dubleksine tasindik. yeni esyalar almak yerine yazliktaki esyalari getirttim. nede olsa eylul ayindaydik. temizinden 3 mevsim daha bizimkiler gitmezlerdi. gitselerdi bile haberleri olmazdi.
ilk haftamiz muhtesemdi. tam bal ayi edasinda hem sevisip, hem geziyoduk. gayet mutluyduk. ayni sekilde 2. ve 3. haftamizda oyle gecti. tam bu kararimin hayatimin en iyi karari oldugunu dusunmeye baslamistimki birden 4. hafta geldi ve evdeki disi 3 gunde 1 surat asmaya basladi. tabiki kotu bir tepki vermedim. yapisini bildigim icin ilgi gostermem gerektigini anladim. ugrastimda ugrastim. belli bir sure hic ugrasmadim. her turlu yolu denedim yani.
3. ve 4. ayda eve gitmek istemedigimi anladim. ofisten eve gelirken kendime surekli "lan gene surat cekicez arkadas" dedigimi farkettim. bunun ciddi bir mesele oldugunu farketmistim.
yil basinda bikac arkadasi cagirdik. gayet guzel icip ardindan sicip guzel bir yil basi yasadik. bi baktim bana 2010 a girerken ne diledigini sordu. bende mal gibi "senin le bir omur dedim." dedim. bana "senin benimle evlenmeye niyetin yokmu" dedi. bende "daha zaman var" dedim
butun olaylar o anda patlak vermeye basladi. ilk mutlu gunlerimizden eser kalmadi. deliler gibi bana trip atmaya devam etti. azimle sinirlerimi gerdi. kisacasi bana " yeter amk! evlen artik benimle bende kurtuliyim sende kurtul!" dedirtmeye calisti. tam diyecektim ki "ulan bu daha evlenmeden benim sirtima negatif elektrigi verip verip duruyo. evlensem hepten sicarim" dedim ve o gece cok radikal bir karar aldim.
ertesi sabah pazar gunu " herseyi cekerim, ama istedigini yaptirmak icin trip atan, surat yapan kadini cekemem. senin istedigini elde etme mekanizmanin calisma sistemi beni ayar eder. kendini degistirmeyeceksen hayatini degistir. ikimizide mutsuz etme. bikac gun uzulelim kaldigimiz yerden ayri ayri devam edelim hayatimiza" dedim.
"tamam duzelicem, hatalarimin farkindayim" dedi. 2 ay sonra ayni bokun laciverdi olunca ayrildik.
yukaridaki yazida verilmeye calisan mesaj,
her nekadar cok iyi sonuclar alinmasada bence kesinlikle evlenmeyi dusunen ciftler bu olayi en az 1 kac sene yasamalilar. aksi takdirde evlenince olabilecek sorunlar insan karsisina cikabilir. bahsettigim sey ten uyum, cuk uyumu, sex uyumu degil. ruh uyumudur. ilk zamanlarda guzel olunmasinin sebebi ciftlerin en az birinin iyi kasmasidir. sonra kasmaktan yorulunca gercek yuzler ortaya cikar.
sonu hüsranla bitecek boktan bir durumdur. evlilik olayından önce aynı evde yaşamaya çabalamak, bu yaşlarda birlikte fazla zaman geçirmek kadar sıkıcı başka bir durum olmasa gerek. arkadaşlarla çıkılan ev kadar eğlenceli olmayacaktır asla.
en iyisi arada eve çağırın, bulaşık yıkayın, yemek yapın yollayın. her gün her gün çekilmez böyle.
her şeyi birlikte yapmaktır. her bir şeyi zevk alarak yapmaktır. duş da dahil. bulaşık yıkamak ta dahil. özünde en basit şeyi de en zor şeyi de en zevksiz şeyi de en zevkli şeyi de birlikte yapmaktır.
evlenilmeyi düşünülen sevgiliyle yapılması gerekendir. tabii bu bütün öğrencilik hayatı boyunca değil. en azından bir ay ev düzenini, ev halini, evleneceğin kişinin öz halini görmek için bir fırsattır.
düzenli sex açısından iyi sayılabilen bir durum olsa da söz konusu neredeyse her saniye dip dibe olmak demek, rahat rahat gaz çıkaramamak, burnunu karıştıramamak kızlar için ise rahat rahat ağda yapamamak demek. Bunların yanında bir de karşı tarafın sevmeyeceğiz hareketlerini öğreniyoruz. bu yüzden aynı evde kalmaya başlamadan önce en az 3 günlük bir tatile çıkmak şart. Baktınız sevdiniz birbirinizi, 2 gün falan beraber kalın arada yeter işte. Aynı evde kalmak ne arkadaş ya.
herşeyin büyüsü kaçıyor, heyecan bitiyor. karşınızda bir öküz varsa olay işkenceye dönüştüğü gibi, hemen sonrasında gelen ayrılık gibi hayırlara vesile de olabiliyor.
böyle bir deneyimim olmadı ancak sevgiliyi 2 gün evimde misafir etmek gibi bir hata yaptım ki hayatımın en gergin geçen 2 gününden biriydi. adam resmen gözlem yapmaya gelmiş. ev yaşantımı inceliyor, alışkanlıklarımı, düzenimi. evlenilebilir olup olmayışımı. tamam, bunu yapmaya hakkın vardır belki ama bunu hissettirmeden yapsana. ama yok, sürekli eleştirdi, sürekli bana birşeyler öğretmeye çalıştı.
-dikkat ettim de, dolapların kapaklarını çok sert kapatıyorsun ?
+acele ediyorum, ondan.
-patatesi teflon tavada mı kızartacağız?
+evet, başka tavam yok.
-yüksek ısıda teflon sağlığa zararlıdır. senin bunu biliyor olman lazım.
+bilmiyordum.
alttan alıyorum çünkü misafir. o evin sahibi gibi davransa bile benim için o bir misafir ve kendi evime gelmiş kimseye kötü davranamam, tartışmaya izin vermem. sabırla idare ediyorum.
-şu yere düşen hırkanın üzerinden 2 kere geçtin ve almadın.
+öyle mi ? görmedim .
evde giydiğim komik patiklerimi almış kokluyor.
-aaa bunlar hiç kokmuyor ?
+temiz bir insanım ben, niye koksun ?
-çok güzel ya, aferin aşkıma.
+ (aferin mi ? )
gece yoldan geldi, yorgundur diye ona kendi yatağımı verdim. ben de diğer odalar aşırı derecede soğuk olduğu için aynı odada yerde yatmak zorunda kaldım. yer yatağı falan da yok, bir yorganı yere serdim ve üzerinde uyudum. yerde kendisi yatmayı teklif dahi etmedi. söylediği tek şey, büyük bir şaşkınlıkla 'neden yerde yatıyorsun, e yanıma gelsene'. oldu. benim tek kişilik yatakta iki ikişi uyumam mümkün değil, bakmayın öyle, sevgili de olsa mümkün değil.
'yok yok, iyi böyle sen de rahat yat, yoldan geldin'.
yerde yatmayı teklif dahi etmeyişindeki kabalığı yıllar sonra bir gün babamla aynı durumda olduğumuz gün anladım. 'baba sen yatakta yat ben yerde yatarım', kabul etmedi. üstelik belinde problem falan var. yalvardım, ikna edemedim, o yerde yattı, ben yatakta. benim rahatımı bozmak istemedi. lan dedim, benden 20 yaş büyük babam bile bana kıyamadı ve o çocuğu da olsam karşısında bir bayan olduğunun farkındaydı. ve sen nasıl bir erkektin öyle, nasıl bir sevgiliydin ?
çok değişik başka anılarım da var. birgün markette alışveriş yapıyoruz, bir sürü meyve aldık. önceden bu konuda azarlanmışlığım var. sıcak bir yaz gününde kolunda taşıdığı ceketi elinden alıp ver biraz da ben taşıyayım demeyi akıl etmediğim için bir sürü laf etti. bundan yola çıkarak sevgimi saygımı sorguladı. işte o gün de poşetlerin onun elinde birikmeye başladığını görünce elinden aldım hemen. o sırada hemen yanımızda bulunan bir genç olaya tanık oldu, benim torbaları alışımı, torbaların ağırlığı nedeniyle zorlanışımı ve sevgili kişisinin rahatlığını gördü. çocuk çok acayip birşey görmüş gibi oldu ve gülerek başını çevirdi. evet, bu gerçekten çok acayip birşeydi ama ben bunu o zamanlar tam olarak anlayamıyordum.
ilk sevgilimdi, sevgili nasıl olur bilmiyordum. ona tepki verecek kadar ne kafam basıyordu, ne de siktir git diyecek özgüvenim var. bir de seviyordum. nedense.
şimdi böyle konuşunca ölünün ardından konuşmuşum gibi biraz da rahatsız oluyorum ama yazmak iyi birşey.
beni sevdi mi bilmiyorum. çünkü beni sevmediğini söylediğimde, sevdiğine dair hiçbir şey duymadım. bu onu sinirlendiriyordu. 'allah'tan kork raison , bak yukarda allah var, ben mi seni sevmedim, ben sana şunları şunları yapmadım mı...'.
birine yemin ederek onu sevdiğini ispatlayabileceğini düşünmek...bilemiyorum. umarım bir sevenin vardır şimdi.
konu fena dağılmış. pardon. sevgiliyle beraber aynı evde yaşamayı aklınızdan geçirmeyin, geçirirseniz güzel hayaller kurarsınız ve bu size hata yaptırır. sevgili iyidir, hoştur da bu kadar özelinize girmesine izin vermek hoş değil.
bu ülkede kimlerin nasıl yapabildiğini merak ettiğimdir. biz 3 erkek zor ev tuttuk. ha sevgiliden kasıt nikahlı karıysa olabilir (karı derken,oha nasıl kaba oldum ama yapacak bir şey yok).
edit: ha bir de paran vardır basarsın parayı alırsın evi, hayat zenginlere güzel.
olmaması gereken bir durumdur zira yapılan araştırmalara göre üniversitede aynı evde yaşayan sevgililerin çoğunun evlenmedikleri ortaya çıkmıştır. bu gerçek bir araştırmadır. nedeni ise evlilik havasında geçmesi ve iki tarafında üni yıllarında özgür davranmak istemesidir. he bunun çok iyi anlaşan modeli de vardır. allah mutlu mesut etsin.
evli iken aynı evde yaşayan çiftlerde oluşan birbirleriyle daha az ilgilenme durumunun olmaması sebebiyle daha güzel olabilecek durumdur. denenmelidir. denenememiştir.
arada nikah bağı yoksa günahtır tövbeee. yok tabiki şaka yaşayan kişiler için sorun yoksa çok çok güzel bir durum olabilir. sonuçta kimse kimseye karışamaz kişi eyleminden mutluysa kendisi için doğruyu yapıyor demektir. mutluluk onlarla beraberse günah günah diyen mollalara b.k yemek düşer.
