Ben evlendim hatta, sonra boşandım, büyük maddi kayıp verdim, bi kısmını kurtardım, şimdi o zamandan daha iyi durumdayım...ama herhangi bi sevgiliyle aynı evde yaşamam bi daa... çünkü gene götüme girer. Bi kere girdi, o bana hayatım boyunca yeter.
Onunla birlikte yemek yapmak, rakı içmek, gece balkonda birbirimize sokulup sohbet etmek, salondaki halıya yalın ayak basmak, soluğunu ensemde hissederek sarmaş dolaş uyumak çok güzel olurdu.
Tek iyi yanı boşanma mahkeme v.b. gibi angaryaları yoktur.
Sevgiliyle aynı evde yaşamak resmen sevgililik olayına ters bir durumdur. Sevgiyi de sevgililiği de öldürür.
Sevgili dediğin insan ile ara sıra cafede, sinema da falan bulusursun, evde buluşma hayali kurarsın ve bu sende heyecan yaratır arada bi eve falanda götürürsün. Bunlar ilişkiyi ayakta tutar.
7/24 aynı evde göt göte yaşarsan sevgilin ile, bunalırsın sıkılırsın sonuç ayrılık olur.
La sevgilinin aslında ne dağınık ne pasaklı olduğunu falan görürsün la.
öncelikle kimseyi ilgilendirmeyen durum, fakat buna önce maddi sonra manevi cesaretinizin olması gerekmektedir.
benim gibi anadolunun ücra köşesinde ve mahallenin muhtarları gibi bir mahallede yaşıyorsanız çevrenizde ki gözler hemen size dönüp, arkanızdan dedikodu yapma şeyleri başlayacaktır. her ne kadar ilgilenmeseniz de, kafaya takmasanız da belli bir süre sonra kız arkadaşınız bu olayları kafaya takacağı için bazı hoşnut olmayan olaylar ortaya çıkabilir.
evim ve iş yerim çok yakın. mahallede herkes tanır beni. soru sorarlar. evlendin mi derler, manalı manalı bakarlar. siklememene rağmen rahatsız eder.
bunları atlattıktan sonra geriye akraba lafları kalıyor. benim annem babam yakında akrabam olmadığı için bu konuda çok rahatım. çokta kimsem yok zaten. 2 halam, 1 dayım var. onlarda anasının nikahı uzaklıkta.
bir şekilde duyuluyor. sonra arıyorlar seni. kimdir, neyin necisidir, evlenmeyi düşünüyor musun. yahu bunun kimci neci olduğunu ailesini ben bu kadar araştırmadım da size ne oluyor! düşünsenize bir de annenizin babanızın yaşadığını!
hadi bunları da geçtiniz diyelim.
sonra evinize aldığınız kadın evinize resmen çöker. yarı evlilik hayatı başlar. işte havluyu neden oraya attın, çekmeceleri neden açık bırakıyorsun, çay bardağı neden orda diye.
sen bunu 40 senedir yaparsın, alışmakta zordur karşı tarafın huylarına. şimdi sen böyle istedin diye 40 senelik huyumu hemen değiştiremem ya!
anlamaz işte. kalbi kırılmasın diye alttan alttan alırsın. sen alttan aldıkça o daha da tepene çıkar. senin tepene çıktıkça daha da ezilirsin.
bazen evli kadınlar gibi aslı astarı olmayan şeylere 3 gün trip yapar! kadınlarda bu 3 gün trib meşhurdur. illa o 3 gün konuşmayacak.
sevişmeleriniz ilk aylarda inanılmaz ateşlidir. ne o doyar ne sen. sabaha kadar ilişkiye girsen asla ses çıkartmaz. fakat belli bir zaman sonra evli çiftlerde ki gibi rutine döner.
oda sizi sürekli dener. sabrınızın nereye kadar çıkabileceğini görmek ister.
çekmeceyi açık unutan adamla 3 gün konuşmaz. sabır çekersiniz!
özür dilersiniz..ama yok. 3 gün geçmeden konuşmaz.
sonra bir şey olmamış gibi yavaştan yaklaşır. o anda ki konuşmalar rahat sakin geçer. ertesi gün ateşli şekilde sevişirsiniz. sonra boktan bir şeyden yine trip yapar.
sevgili ile aynı evde yaşamak zordur. ama iyidir. evlenmeden önce herkesin mutlaka yapması gerekir. evlenmekten iyidir. anlaşamazsan siktir git deme hakkına sahipsin. mahkemesi, nafakası olmaz.
kesinlikle paranız yoksa yapamazsınız, paranız varsa da zor dostlar.
kız önce evi temizledi, sonra eşyaların yerlerini değiştirdi. 35 senedir çayımı ben demlerim. sonra mutfağa girmeme karıştı. eve bir sürü gerekli/ gereksiz şeyler aldırdı.
kendi evimde mülteci gibi oldum. banyodan çıktığımda o havluyu neden oraya asıyorsun diye laflar yedim.
dün en son yediğim laf azar trip geç boşaldığım içindi. neden geç boşalıyormuşum. yoksa hiç zevk almıyor muşum. la almasam nasıl seninle ilişkiye gireyim diyorum. biyolojik yapım böyle yani. ilk zamanlar geç boşalıyorum diye işine geliyordu.
ondan bir önce ki yediğim azar da bahar diye bir dizide timur karakterini sevmediğimi söylediğim içindi. neden timuru sevmiyor muşum. karısını aldatıyor ve bunu hoş şekilde anlatıyorlar böyle karakteri sevemem ki dedim.
ondan bir önce ki yediğim azar da, lunaparkta dönme dolaba bindik. neden başım dönmüş! uçağa binmeye korkmuyormuşum ama dönme dolapta neden başım dönmüş!
Günümüzde yakışıklı/güzel, paralı ve mizaha yatkın olmayanın unutması gereken olay. Başkası da yaşıyordur da istisnadır işte. Kaslı, iri panpalar bilir bu keyfi.
Uni 1. Sınıfta ev arkadaşım eve bir kız getirmişti kız o sene bize yerleşti. ara sıra ekmek almak dışında giderlere de pek karışmazdı. Ama ayrı ayrı hem ev arkadaşımla hem benimle beraber oluduğu için idare ederdik. ikimizinde sevgilisi değildi ama sevgilisi gibiydi. Güzel bir seneydi. Tekrar olsa yine yaşamak isterdim.
