sevgililik gibi gayri-ahlaki ve flört adı altında çatır çatır s.kişlerin döndüğü bir şeye inanan, inanmakla da kalmayıp cinselliğini doyasıya yaşamak arzusu ve ak parti nefretiyle ünlenmiş olan gayet rahat ve modern olup hangi siyasi görüşü benimsediği gayet açık olan kız.
ufaktım, çok ufak. ekmek sepetindeki kırıntılara göz diktiğim günler geliyor da aklıma, aslında hayallerim ne de ufakmış. büyük hayallerim de vardı tabi. ama düşlediğim her şey için allah'a dua borcum olduğunu da bilirdim hani.
mahalleye yeni taşınmıştı ışın, öyle güzeldi ki. subay babasının görev yeri istanbul'a çıkmıştı. ege'de bir sahil şehrinde yaşıyorlarmış. annesi annem ile konuşmaya çalışırdı bazen. bazen de yatalak valideciğim beni onlara gönderirdi, üst komşumuzdu. aşure yapardı, sevinçle çıkardım o merdivenlerden. ışın'ı görebilmek için.
ışın ise mini şortuyla herkesin kalbini pır pır ettirirdi. aşıktım ona işte, çocuk aklı. şimdi ki aklım olsa tutulur muyum bir kaşara. neyse, mahallenin abileri hep onu dikizlerdi, bir tanesi de sevgilisiydi sanırım. sevgilisiyle tepeye çıkarlar, akşamüstlerinde ağaç diplerinde birbirlerine yanaşır bir şeyler yaparlardı. ışın kucağına otururdu kaslı ve kürt mahalle abisinin. ben de otururdum kucağına anneciğimin. o yüzden kötü düşünmezdim.
taa ki o güne kadar. günlerden 23 nisan'dı. fenerbahçe stadında eğlenceler vardı. yatalak valideciğim bana bolca para vermiş, ben ise o parayla sinemaya gitmek istemiştim arkadaşlarımla. gittim ve bilet aldım süreyya sinemasından. okuldan, eğlenceden kaçtım bir nevi. ışıklar söndü ve film başladı. 2-3 dakika geçmeden arka koltuklardan hııı hıı diye sesler ve hızlı nefes alışveriş sesleri duydum. erkek penisini çıkarmış ve kızın kalçasına doğru yardırıyordu, böyle fofeynk yapıyorlardı sanki. bir ara mola verildi, hatırlamıyorum. ışıklar yandı..
ışın'dı o, yanındaki de o sevgilisi dediğim kaslı kürt abi. mahallenin abisi. ışın kalktı ve çaktırmadan külodunu toparladı, arasına kaçan kalçalarının arasından çıkarıyordu sanki. ağzını peçeteyle sildi. dayanamadım, sanırım ağzına vermişlti mahallenin abisi.
ağladım, hiçte utanmadım. hüngür hüngür ağlayarak eve doğru koşmaya başladım. şilan'ın önünde de yere kapaklandım. bir amca kaldırdı, acıdı mı evladım diye de sordu.
acıdı amca, yüreğim çok acıdı. sanırım kızın yetiştirilme tarzı buydu. o günden sonra hayatımda bir kez bile sinemaya adım atmadım, süreyya sineması önünden geçmedim. şimdi yine ağladım, hüngür hüngür ağladım.
gayet doğal olanı yapan kızdır efendim.
edit:hayattan soğudum yemin ediyorum. ya bi insan hep mi negatif olur? senin hayatın hiç mi normal geçmiyor hbbia? evden çıkma n'olur germe bizi.
en güzeli taxi driver'da olmuştu. travis'in hoşlandığı kızı porno sinemasına götürmesine bitmiştim.
tabi burda gidenden çok götürenin davranışı sosyal mesajın amına koyuyor.