Aslında mevcut sevgiliye hiç aşık olmadığının beyninde kesinleştiği andır.
Ne kadar da sıkılıyormuşum ben bu adamla, ne kadar da farklı zevklerimiz mantalitelerimiz var, ne kadar da cahil, ne kadar da sorumsuz, ne kadar da sıfatsız, ne kadar da ateist, ne kadar sapık... Diye uzar gider beyninizde utana sıkıla yankılandırdığınız düşünceler.
Ama iyi insan diye bırakamazsın. Üzmek istemediğin için kendin üzülürsün.
Acımasızca aslında. En fazla da kendine.
Ben hiç seninle ömrümü geçirmek istiyorum demedim ki.
Söz mü diye sordu, ayıp olmasın diye söz dedim...
Ne diyecektim? Keşke taş atıp koşarak uzaklaşsaydım.
"Her aşık oluş, umudun kendini bilmişliğe karşı zaferidir. Kendimizde gördüklerimizi, onda görmemeyi umarak aşık oluruz- yani korkaklıklarımızı, zayıflıklarımızı, tembelliğimizi, sahtekarlıklarımızı,verdiğimiz ödünleri ve aşırı aptallıklarımızı. Sanırız ki seçtiğimiz kişinin çevresine aşk kordonunu sarınca içindeki tüm hatalardan arınacak ve tabii sevilesi olacak. Kendimizde göremediğimiz mükemmelliği buluruz ötekinde ve aşk yoluyla onunla birleşerek, (öyle olmadığını bile bile) insanoğluna olan şüpheli inancımızı korumaya çalışırız."
alaiın de botton ın aşk üzerine adlı kitabından. ve ekliyor botton : "Aşk varılacak bir nokta değil o noktaya giden yolun kendisidir."
Asik olan tarafin* vicdan azabindan kivranmasina sebebiyet verir. Bi tarafta eski askiniz var ask bitmis ama hala seviyorsunuz sizin icin degerli bi tarafta yeni bi heyecan. Yapmayin herkese yazik olur. Hicbir munasebetiniz olmasa da aldatmanin en buyugudur. Baska birini icinizden bir an bile geciriyorsaniz farkli sekillerde iliskinizi bitirin de adama/kadina yazik olmasin.
insanın kendisini tanıdığı andır. ''Ben bunu istiyormuşum aslında'' dedirtir. Mevcut sevgiliyle ilgili yoğun vicdan azabı yaşatır. Her şeyin buna kendiniz de dahil değişebileceğini farkettirir.
Ikili ilişkilerin en adrenalin dolu hallerinden biridir. sevgilisi olan biriyle, sevgilim varken aşık olmuştuk. Kötü bir durum da olsa güzellikleri hiç de az değildir. Çok yoğun bir duygusal hayatınız vardır ve olaylar genelde pembe dizi tadında gelişir. Aşk, entrika, acı çekmek, engel olan üçüncü kişiler ve bir de şeytanın avukatlığını yapacak ve sizi birleştirmeye çalışacak şahıslar olunca tadından yenmez. Ne kadar zor olursa olsun okulda, barda , arkadaş ortamında tanışılıp aşık olunan ve hiç zorlanmadan başlayan ilişkilere göre daha hislidir, daha bir aşktır. Arada gidip gelirsiniz, sevgilinizle eski günlere dönmeye çalışır, biraz da pişmanlıkla iyi davranmaya başlarsınız. Ama eğer gerçekten bir aşk varsa bunlarda nafile kalacak. Sevgililere Önce gülüp sonra eksiyi basacaksiniz. sonra aşık olduğunuz kişiyle kavuştuğunuzda bunun her şeye değdiğini anlıyorsunuz.sonrası muamma tabi. harika bir ilişkiniz de olabilir ya da her şey bitebilir. Benim en şiddetli duygularla ve en şaşalı başlayan ilişkim kısa sürede, yani gürültü bittikten hemen sonra boka sardı. Verilen emeğe yazık oldu, yaşanmışlar kâr kaldı. Kısacasi güzeldir değerini bilin.
insanı kararsızlık karmaşısına sokar. sevgilini seçsen artık o ilişkinin heyecanı yoktur. aşık olunanı seçsen mutlu olduğun bir ilişkin varsa riske girmek göt ister.
insanin elinde olmayan durumdur. kisi sever, gonlu kayar bu normaldir. cunku hislerini kontrol edemez. ama davranislarini kontrol edebilir. davranisini kontrol edemeyip pezevenkligi ele aliyorsan cok ayri konulari irdeletirsin burda bana, sinirlenirim. gerek yok.