bugün

Üst edit:arkadaşlar plan yapılmış da eski aşkların,üzenlerin,üzülenlerin,hak etmediği şeyler yaşayanların şerefine acısıyla tatlısıyla güzel ve nostaljik bir gece şerefine toplanılmış hissine kapıldım yazan arkadaşlar böyle hissettirdi hislerimi dökeyim dedim eyvallah.

Öncelikle özür dilerim özellikle ulu erkeklerinin tek eşli olmadığını hepsinin fiyakalı çocuklar olduğunu bildiğim halde karakter sınırı yüzünden “sevgilileriniz, eşiniz ya da metreslerinizden duyduğunuz en ağır söz” diye açamadım.küçük bir yer açın ve affınıza sığındırın beni.

Hatta siz bu listeye sevdiğiniz ama karşıya açılmayı şu anlık erken bulduğunuz ve hatta açıldığınız ama sizin büyüklüğünüz karşısında sizle sevgili olmayı kendine had edinemeyen erkek/kadın ları da ekleyin. (Siz reddedilir misiniz lan ben bile o kadar şuursuz değilim canlarına bal sürüp yediklerim)

T:tanımlanan kişilerden duyulan söz

Ben en güzelinden bir “beni hak etmiyorsun artık”ı duydum.

Edit:duyduklarının sebebini açıklamak opsiyoneldir.

Edit2:sizi üzenler size hak etmediğiniz gibi davrananlar utansın hanımlar beyler.
ağır söz söyleyebilecek ağırlıkta olamadılar hiçbir zaman.
Üni dönemi, "seninle sevişeceğime dağa taşa sürterim" demişti...
spoiler

Getire getire buraya mı getirdin beni

spoiler
yok ki. kafam rahat.
zor bir kadınsın işte. tahammül edilmesi, kaldırılabilmesi, beraber olunması.

tabiki artık sevgilim değil.
Sevgilim yada eşim olmayan bir bey, sen bir ilişkiyi kaldıramazsın demişti. Evet kaldıramazdım o zamanlar çünkü zayıftım. Sıkıyorsa şimdi gel.
(bkz: hacı)

hatta naptın hacı diye sordu. çok zoruma gitti.
inanmayacaksaniz belki ama bana "kes" deme diye daha önce uyardım. Sonra benim sinirime gitsin diye yine "kes" dedi. Bu üç harf için bosadim
"Ben seni istemem artık çok çirkin bişey oldun, yanımda gezmeni bile istemem" demisti
3 ay sonra da evlendi zaten.
Herkes kendini iyi, kötü tanımlar. Biriyle ilk tanıştığında kendini tanıtırsın ya, o an söylediklerini aklına getir. Ben kendimi bütün samimiyetimle tanıttım. iyi yönlerimi de anlattım kötü yönlerimi de. Ayrılma arifesinde benim kelimelerimle beni aşağıladı. Hiç unutmam o anı. Zayıf karakterde insanın yapacağı bir işti, yaptı. insan kendi hariç kimseyi iyi tanıyamıyor. ki kendini tanımayan, kendini kendine yanlış tanıtan insanlar da tanımadım değil.
Boşanma öncesi kurulan, boşandığım ve hala aklımdan gitmeyen söz

Seni sevmiyorum
Seni istemiyorum
Kendini bu fikre alıştırsan iyi edersin

Evet fikre alıştırdım kendimi , kizginlikla söylediğini söylesede kaldıramadım ve boşandım.
insanlıkta ne kadar iyiysen ilişkide o kadar kötüsün demişti.

Yediği her haltı kabul etmediğim, her dediğine tamam demediğim için duydum bu cümleyi muhtemelen. insanları olduğu gibi kabul ederim, hiç yargılamam ama hayatımı geçireceğim kişi bırak da istediğim gibi olsun.
Valla çok ağır sözler söylemişlerdi. Şimdi düşünüyorum da şuraya yazmak bile Bana zulüm geliyor. Öyle boş öyle anlamsız ve kalitesiz insnalarmis. Değerli vaktimi onlara nasıl ağırmışım. Onalri değerli yapan benim sevgimmiş. Neler atlatmisim be
Elinde olsa daha da kötüsünü yapacağından emin olduğum, bana yaptığı çektirdiği tüm korkunç şeylerden sonra “seni seviyorum” demesi. Keşke en ağır küfürleri savursaydı, en sert tabirleri kullansaydı. Ama bunları kullanmaktan beter ettikten ve ayağımı kaydırdıktan sonra gelip seni seviyorum dediğinde her şeyi unutursun ve kendini yaptıklarından daha kötüsüne hazırlarsın bir anda, her şeyi sıfırlarsın. kötü yani.
Sevgilimiz veya eşimiz mi?
Or.sbu demişti pek haksiz da değil simdi.

Gülmüştüm o daha deli oluyordu umrumda mi peki?
hayir.
Buraya yazılamayacak kadar ağırdır.
"sen böyle bi evde yaşayabilir misin ömründe" demişti (bu arada ev 2+1 65 metre kare bi ev yani yanlış anlamayın villa falan değil). şu an annemin evi onun evinden bin kat daha güzel, en azından içinde sevgi var ve mutluluk var.

bunu diyen de torpille belediyede çalışan lise mezunu bir adam.

ayrıca düşmez kalkmaz bi allah, çok güveniyorlar para pula mala, bir anda tepetaklak olursunuz nerden geldiğinizi şaşarsınız.
ben herkesle "o" konu için konuşurum demişti, terbiye sıfır.
bir film seyrediyorduk, amerikan filmi. orta halli bir amerikan ailesini anlatıyor, güzel bir evleri var. adam evine girerken geldi görüntü, eşim bana laf sokmak için atladı
"vay be, adamdaki eve bak"

sonra adamın eşi girdi kadraja -ki michelle pfeiffer-, ben de atladım:
"vay be, adamdaki karıya bak".

bir ay film seyretmedik beraber.
Benden daha iyilerine layıksın demişti. Sorduk mu sana daha iyisini aq.
"Sen artık benim Allahım değilsin" cümlesidir.
gelinimin resmi duvarda asılı, fakat ben çiviyi kalbimde hissediyorum demişti annem. eşimi kaybettiğimizde...
"sana su an güvenmiyorum artik hic güvenemicem de". küfür gibi cümle be. güven onarilamiyor da.