Kanserden daha tehlikeli bir şey varsa o da dışlanma duygusudur. Herkes mutlu huzurlu bir insanı sevmek ister, asıl önemli olan zor zamanlarında yanında olmaktır.
Tedavi sürecinde moral ilaçtan daha etkilidir.
Her sabah yastığına dökülen saçlarını görüp yavaş yavaş ölüyorum hissine kapılmasın diye onunla beraber saçsız kalmaktır.
Bazen kanserle sevgili olmaktır. Kanser bulaşıcı değildir, sevin.
Tedavi süresince elimden geldiği kadar destek olur, yardım ederim.
Sevgilim ise biri, ileride eşim olacak kişidir. Hayatımı paylaşacağım birisini yarı yolda bırakıp gitmek, bana değil kimseye yakışmaz.
Şu hayatta her şey insan için, kimin başına ne geleceği ve ne ile sınanacağımızı bilemeyiz.
yazilanlara bak lan. ne kadar serefsizlik dolu entryler. bu tamamen o anki duruma bagli. tabi ki ayrilmazsiniz da ama hastanin moral duzeyine gore hareket edersiniz.
Onu mutlu etmek için elimden gelen herşeyi yapardım. Onunla birlikte olmaya devam ederdim. Her zamankinden daha çok severdim ve daha çok bağlanırdım ona. Onu ayakta tutmaya ve güçlü etmeye çalışırdım. Allah kimsenin başına vermesin ama insanları ve özellikle sevdiğiniz insanı böyle bir zorumda çekip gidecekseniz dönüp bir aynaya bakın ve kendinize şu soruyu sorun. "Ben insan mıyım ?".
Öncelikle bir Radyoterapi teknikeri olarak evlerden uzak olsun. Lakin onun için Can’ımı vermeye razıyım. Onunla bol vakit geçirir ve tıbbi olarak ne yapılması gerekiyorsa elimden geleni yaparım.
ilk öğrendiğimde kendimi tutamaz ağlardım, hıçkıra hıçkıra. Olamaz olamaz dedikçe aslında yalvarırdım Allah'a, ona şifa versin diye.
Herhalde kendimi toparlamadan karşısına çıkamazdım. Gerçi toparlandıktan sonra karşısına çıksam değişen pek bir şey olmazdı. boynuna sarılır, kokusunu içime çeke çeke tekrar ağlardım. Artık kendi derdini unutur beni teselli etmeye çalışırdı.
Hatta kesin gülerdi, morale ihtiyacı varken moral veren durumuna geçen kim olsa güler bence.
Sonrası belli zaten en etkili tedavi yöntemi olan; sevgi ve şevkat ile elinden tutar, onunla beraber yürürdüm o yolu.
Şurada bırakırdım trollüğü yapanlar var hani.
Bir o kadarı gerçekten bırakırdı.
Yok kanserden kendime de enjekte ettirirdim diyenler var.
Yemez kardeşim. Allah'a kalan ömrünün yarısını ona, ötekini sende bırakıp mutlu olmanızı dileyebilirsin sadece. Sanırım en azından ben samimi şekilde bunu dilerdim.
Ağlarsın belki. Beni ağlatacak belki tek şey bu olurdu sanırım. Belki ağlamaktan yüzün iğnelenmeye başlardı ve o hep uzaktan görüp duyduğun üzüntüden felç olan insanları daha iyi anlardın.
Ben Moral vermeye çalışmazdım, farklı davranmak ters teper bana göre daima.
Ama daha sıkı sarılırdım elbet. Eskiye nazaran hiç yalnız bırakmazdım. Kavga çıkardığım milyon tane şey önemsiz gelirdi. Göstermelik hafif kavgalar ederdim farklı davrandığımı hissetmesin diye.
Yapmak istediği ne varsa destek olurdum. Evlenemeyeceğini istemeden ima etsin yıldırım nikahı kıyardık belki, yemişim hazırlığını her şeyini.
Tedavi sürecini aksatmazdım. Öyle bir başının etini yerdim ki dilimden kurtulmak için aksatamaz hale gelirdi.
Allah ne bana ne sevdiğime, ne hayatımda olan olmayan birine, kimseye yaşatmasın.
Hani olur da başkasını mı sevdi? Bir iki bağırır çağırırız biter. Bıraktı gitti mi, gitsin. Onun hayatında, benim hayatımda yeni insanlar mı oldu, unuttuk unutulduk mu tamamen, unutalım. Ama bir yerlerde nefes alsın be abi, bir şeylerle uğraşsın, mutsuzluğu sadece mutluluğun ne olduğunu hatırlayacak kadar duysun. Ama sağlık ne benden, ne ondan, ne kimseden eksilmesin Allah'ım.