yorgun ve sinir bozucu bir gunun akşamında duyulduğunda bütün dertleri silen, daha az önce sinirden patlamaya hazır barut gibi iken sonrasında gönlünde uçuşan kelebekler gibi dolaşmaktır.
(bkz: hayat ne garip vapurlar falan)
duyduğunuz anda yüreğinize su serpen en tatlı titreşimler...
kelimeler dudaklarından size doğru akarken, şarkı mırıldanırken, kimi zaman sadece nefes alıp verirken, bazen ise onun kalbinin sizin göğsünüzde attığını hissettiğiniz anlarda.
sürekli ama sürekli derinden gelen, her zaman büyüsüne kapıldığınız...
unutulmayandır. kulağa gelen en güzel melodidir. ruhu okşayan en içten sestir. ha sevgilinin ciyak ciyak ya da anırır gibi bir sesi varsa sıçtınız hocam.
en çok anlamlandırmaya çalıştığın fakat tek bir kelimeyi bile defalarca söylemesine rağmen algılayamadığın Ses 'tir. Çünki hayat o an senin için durmuştur ...
Tüm çikolatalardan ve şekerlerden daha tatlı; tarif edilebilmesi namümkün mükemmellikte, huzur verme-rahatlatma-mutlu etme katsayısının dünya üzerindeki hiçbir araçla, hiçbir şekilde ölçülemeyeceği; insanı Arş'a çıkaran harika.
desmond yıllar sonra penny'nin sesini duyar ölüm gemisinde. ses bir gelip, bir gider... konuşmaya çalışırlar. yaşananlar ve gelecek umutları hepsinin simgesi olan bu sestir. hayattan, zamandan ayrı başka boyutu simgeleyebilir.
uğrunda herşeyin yapılabileceği şeydir. onun için yaşanır, gerekirse onun için bütün sevdiklerini arkada bırakma göze alınır. yalnızca tek kelime duymak için bile dağlar aşılır. (en azından ben yaparım*)*
sıcak bir nefes gibi yürekleri ısıtan, uysalca kanat çırpışı bir kuşun derin maviliğe ve de yağlanmaya muhtaç menteşelerle donanmış ahşap kapının açılıp kapanma sedası kimi zaman.
