Yeni pişmiş kahve, fırından yeni çıkmış ekmek, yeni yıkanmış sabun kokulu babaanne yorganı, soğukta eve girince hissedilen sıcak kokusu.
En güzeli de güven kokar. Ev gibi yuva gibi kokar.
Kekik kokardı güzelim benim.
Muğla'nın o güzel kekiklerinden.
Gözleri yeşil, bakışları ateş...
elleri ellerimede sıcacık.
Bazen bazlama da kokardı.
Ahu gözlüm çocuk gülüşlüm.
Saçları papatya kokardı çoğu zaman.
Bahar günü açanlardan hani.
Hep şeker kokardı göğsü
Başımı koyduğum dizleri
Ve gülünce yüzünde oluşan çizgileri...
Benim sevgilim ben kokardı bir kere
Benim gibiydi, ben onun gibi değilken.
Benim ellerim yağ kokardı.
Barutla karışık silah yağı.
Ellerini tutardım, ben olurdu birden.
Saçlarım toprak kokardı çoğu zaman,
Parmaklarını saçlarımın arasında gezdirirken.
Üstüm başım dert kokardı,
Nefesim sigaramla doluyken.
Elimde bir bardak çay,
Bakışlarım öndeyken.
Herşeye rağmen benimleydi,
Derinlerdeydi, kalbimdeydi,
Daha düne kadar sevgilimin,
Kokusu da aklımdaydı.
Herşeyi unuttum artık.
O Ceylan'ı, ahuyu.
Çocuksu kalbimi,
Safiyane sevgimi...
insanı dinginlestirip huzur veren koku. Fakat "sevgilinin parfüm kokusu" asla değildir. "Teninin kokusu" dur milyonlarca insan icinde tek, ona özel olan kokudur.
koltuğa uzanmış gülüyordu. çok yorgundum bende uzandım yanına. koynuna uzanmışken kokusu geldi burnuma. öyle güzel ve eşsiz ki taraf edemiyorum. sonra yalnız başıma uyandım uykumdan. güneş daha yeni batmaya başlamıştı. mutfağa gidip kendime bir kupa kahve yaptım. bu rüyayı hatırlamaya çalışırken iyi geldi.
Koku çok farklı bir şey. Herhangi bir hayal edilebilirliği mevcut değil. Geçmiş Bir dokunuşu, bir görüntüyü, bir sesi ve hatta bir hissi bile hayal edebilir, düşünebiliriz ama koku böyle değil. Kokuyu tahayyül etmek yoktur. Daima kendini o ana mahsus kılan bir varlığa sahiptir ki tam da bu yüzden en etkili olanıdır. Bize birisinin etrafımızda, yatağımızda, sevişmelerimizde, sarılmalarımızda olduğunu hissettiren ona dokunmak, onun sesini duymak, onu görmek değildir; bizatihi kokusu onu orada var kılar ve o anı geçerli an kılar. Kuvvetle muhtemel bu yüzdendir ki ancak korkularımız hissettirir bize bizi. insanlar konuşa konuşa anlaşsa da hala o genetik gelenek devam eder: hemen hemen tüm hayvanlar gibi koklaşarak biliriz, hissederiz birbirimizi.
Öyle ya henüz koklanmamış olan tam olarak tasavvur edilemez ve sevilen kişinin kokusu bunlar içerisinde en etkinidir.
Benim sevgilim parfüm kullanmıyor. Ama bi kokusu var ben alıyorum onu. Boynunda var teninin kokusu. Başka insanlar alamıyor sadece ben alabiliyorum. Ve bence bu mükemmel bişey. O kokunun tarifi ise kesinlikle yok. Böyle kokan bi çiçek olsa arılar başından ayrılmazdı, küsleri bu çiçek barıştırırdı, yıl dönümlerinde bu çiçek hediye edilirdi. Ama ben senin kokunu bi çiçeğe, en güzel çiçeğe bile benzetemiyorum, yakıştıramıyorum. Sen eşsiz bişeysin..