bugün

sevgiliye göre değişebilir. sevgili bu durumları takıntı etme huyuna sahip biriyse: (bkz: fatal eror).
eski sevgiliyse bir problem çıkmayacaktır..
karşı tarafta hayal kırıklığına sebep olan eylemdir. akabininde tedavülden kalkabilirsiniz, animallah o derece yani.
aynı gün içinde doğmuşlarsa şanslı kişilerdir
(bkz: oh bee)
40 yıl sonra bile kafaya kakılacağından o sevgiliden derhal ayrılmalı ve bir daha başka sevgililere aynı hata yapılmamalıdır.
çenesini kapatacak bir hediye alıp susturulması gereken durum. mümkünse aynı hataya bir daha düşme.
berbat ve ötesi durumdur. olası bahaneler :

a) telefonuma yanlış tarihi kaydetmişim. (ilk sefer için sadece)

b) param kalmadığından utandım hediyesiz kutlamaya.(gurur yerlerde)

c) seni denemek istedim bakalım tepkin nolcak diye (önermem).

d) ben yılın her günü senin doğmuş olmana şükran duyuyorum, doğum günü de neymiş. (inandırıcılık olsun diye o yılın her günü bir hediye almanızı gerektirecek durumdur.)

e) doğum gününün tarihini biliyordum ama tarihin doğum günün olduğunu bilmiyordum. (benim 3 gün önce kullandığım açıklama, sevgilimle baş başa vermiş hala anlamını çözmeye uğraşıyoruz...)
12 den sonra atılan ilk mesajın sevgiliden gelmesi beklenilen günümüzde, dertlerin en büyüğü, doğum günü unutan insanın sahip olduğu derttir.
babacığı rahatsızlanınca daha doğrusu şekeri 200 ü geçer geçmez seni ilk otobüsle terkedip 4 geceni gece lambaları altında geçirmene sebebiyet veren sevgililer arasında sık görülen hadise.
unutan taraf erkek ise vay haline.
Yoğun tempoda çalışan bireyler yada sınavlarına hazırlanan öğrenciler pekala sevgilisinin doğum gününü unutabilir..Asla olmazları bir kenara atıp , insan olduğumuzu hatırlayıp , unuttuğumuz zaman olur ise, uygun bir tavır ve davranışla sevgilinin gönlünü alalım.. Kasmaya gerek yok artık herşey bir beden büyük *
öğrenmek için 10001 farklı şekle girilmesi gerekir ardından, yoksa doğum günü geli çattığında olacakları düşünmek istemiyorum bile..
(fazla "0" koymadım gayet de bir milyon bir demek istedim)
Amanın geçmiş olsunluk bir olaydır.
erkeklere özgü bir durumdur. sorsan "özel günleri kutlamak saçmalık" derler lakin konu kendi doğum günlerine gelince saçmalık kısmı unutulur.
tarihe mi ilgisiz, sana mı ilgisi eğik düzlemde sorusunu akla ister istemez getiren "na"hoş durum.
ben mi,, unutmam unutamam sevgiliye ait hiç bir şeyi,
canım her kes bir olmaz değil mi?
doğum günü unutulan bir aşıktan teselli cümlesi.
5e 10 kalaslik göstergesidir.
bundan yedi sene evvel...

mümkün değil unutmam, unutur muyum lan, üzerinden geçen altı muhteşem doğum günü kutlaması dahi o unutulan kadar akılda kalmadı.

- hassiktir, markete gittim bira aldım, cips almayı unuttum hayatım.
+ sen zaten hep unutuyorsun, doğum günüm gibi...

her unutulan bir şey ile laf sokmalar... artık eskisi kadar ateşli olmasa da arada hatırlatılır.

bu özel gün olayı kadın insanında çok mühim bir yer kaplıyor, yapacak bir şey yok, hayat felsefeleri buna müsait. detay insanları.

sonu yok sorun burada.

ilk buluştuğumuz gün, ilk öpüştüğümüz gün, ilk seviştiğimiz gün, sözlendiğimiz gün, nişanlandığımız gün, evlilik yıl dönümü,
anneler günü, doğum günü, ilk hamile kaldığını öğrendiğimiz gün...

bir erkek olarak benim bu kadar günü aklımda tutmam mümkün mü ?

özel günlerle kalsa yine iyi.

- ilk buluştuğumuzda benim üzerimde ne vardı ersoy ?
+ hayatım ben senin gözlerine bakmaktan üzerinde ne var inan dikkat etmedim.

yalanını sikeyim.

bu soru en az senede üç kere sorulur. bugüne kadar yüz kırk elli beş kere sorulmuş tarafıma, bilememişim, unutmayayım diye cevabı verilmiş,
yaz bir yere değil mi amına koyayım. yok yine unutuyorum.

ben o gün üzerinde ne vardan ziyade içtiğimiz dört fincan kahve ile iki bardak çaya kaç para verdiğim hatırlıyorum. onu sor !
bana matematik sor, benim kafa bu yönde çalışıyor.

gelinliğin kaç provada hazır hale geldiğini niye soruyorsun, peşinat ne kadar ödediğimi, kalanını kaç taksitle ne kadara ödediğimi sor.

altına aldığım beyaz ayakkabının tabanına kimlerin ismini yazdığımızı ve kimlerin isimlerinin silinip kimlerin silinmediğini,
silinenlerden hangilerinin evlendiğini neden soruyorsun ? soracaksan tezgahtarın 80 tl deyip benim "abi 50 olmaz mı" diye derin
bir pazarlığa girip üzerine bir de damat terliği alıp 100 tl ödediğimi sor ?

bana bunlarla gel.

her aya ait özel bir gün kesinlikle var. ben, hangisiydi lan bu ay derken arada doğum gününü unutmuşum, çok mu ?

- peki hayatım benim üzerimde ne vardı ?

diye bir soru soruyorum...

+ mavi bir gömlek, lacivert kot pantolon, spor ayakkabı, sağ ayakkabının ipi diğerinden daha uzun bağlandığı için ip yere değiyordu.
günlerden perşembe nisan ayının güzel bir günüydü. hava sıcak tişört giymeye müsait olmasına rağmen yağmur yağar diye giymemiştin...

lan ben o güne dair bir sikim hatırlamazken eşim, gittiğimiz yeri, servis yapan çalışanın saç modelini, gelen kahvenin yanındaki şekerin
markası ve daha ne kadar gereksiz detay varsa hatırlıyor. mühim bir gün eyvallah ama ne gerek var ?

böyle böyle gidiyor ve ben anlamıyorum, bunları hatırlamayan bir erkek neden öküz olur ?
geçerli bir bahanen varsa belki yırtabileceğin durumdur. aksi halde iç savaş başlangıcıdır.
Bu sevgili zaten dayanamaz ' unuttun mu' der bir kere,öyle hatırlarsın ya da o ilerleyen günlerde mükemmel triplerle hatırlatır geçmiş doğum gününü.
kendimi unuturum bir yerde onu unutmam.
hatırladığında http://img1.loadtr.com/b-...70-cad%C4%B1_k%C4%B1z.jpg ifadeyle karşılaşacağın sevgilidir.
her yıl düzenli olarak unuttuğumdur.
unutulan tarafın sinir katsayıları artırmaya sebep olan hede.
yılın hatasidır, asla yapılmamalıdır.
(bkz: ölümlerden ölüm beğenelim hadi)