her gencin mutlak süretle yaşayacağı olay. onun için kasmadan tez zamanda halledilmesi gereken bir olgudur.
nişanlımın * ailesiyle tanışmadan evvel annesiyle oturmuştuk üsküdardaki yöre alış veriş mağazasının kaferteryasında. benim kolum alçılı * ikimizde de müthiş bir heyecan kaynana tabii ki beni beğenmemiş sonradan öğrendim. *
neyse uzun bir ara geçmeden şakayık babasını ayartır ve bir ramazan bayramı kalabalık ailenin karşısına çıkarım. kayınpeder ya hanım seni beğenmemiş ama anlamadım nereni beğenmemiş ki. filinta gibisin der bana. ve işte o meşhur laf gelir kaynanadan :
"amaaaaan osman ben ilk gördüğümde seni de beğenmemiştim zaten".
kız- bu akşam bize gel, önce bizimkilerle yemek yeriz, sonra ders çalışma bahanesiyle odama geçeriz, sonrada kih kih kih
erkek- tabi gelirim.
erkek daha önce bi kızla beraber olmamıştır, ne yapacağını bilemez ve bi eczaneye gider.karşısında beyaz saçlı tombul yanaklı tonton bi amca. çocuk derdini anlatır ve kaput ister. babacan eczacı çocuğun haline acır ve ona nasıl yapacağını anlatır.akşam olur çocuk kızın evine gider ve yemek masasına otururlar. çocuk önce kızın annesine sonra babasına bakar ve başlar dua etmeye.
kız- aa! ben senin bu kadar dindar olduğunu bilmiyordum
erkek- bende babanın eczacı olduğunu bilmiyordum
Geçtiğimiz yazdı. Bir ramazan günü kız dedi ki hayatım seni ailem ile tanıştırmak istiyorum. Onlarla konuştum zaten bi gün iftara gelsene dedi. O güne kadar belki 20 sevgilim olmuş belki çok daha çiddileri olmuş ancak henüz öylesine bir ilişki içinde olduğum biriyle bu ilki tatmaya hazır miydim bilmiyorum. 3 gün sonrasına anlaştık.
Ben önce siyah bir kot pantolon giydim üstüne de kırmızı ve turuncu ağırlıklı bir kısa kol gömlek giydim. Ayağımda ise bir adet converse stil bir ayakkabı. Ancak başka bir mağazadan almıştım.
Kız ise gayet zengin bir aileden geliyordu. Düşünün ki beni almaya ve evine götürmeye 2015 model bir bmw 4.20d ile gelmişti. Giydiği elbiseleri saymıyorum bile. Benim pantolon ayakkabı gömlek saat falan üstümdeki topla kızın parfümü kadar ederi yoktu.
Neyse. Gittik evlerine. Güzel bir karşılama oldu. Ezana yarım saat vardı önce hoş şekilde tanıştık. Ardından yemeğe geçtik. Gayet şık bir masa vardı. Zaten evleri de lüks bir sitede dubleks bir evdi o masa da normal kaçıyordu bu gösterişin yanında. Ben ise 22 yaşında yeni üniversite bitirmiş biriydim. Ve aileden kaynaklı olsa gerek çok az sakallarım vardı. (Hala öyle, bazıları 18 falan bile sanıyor). Babası lafın gelişi şöyle dedi. Yahu hiç 22 göstermiyorsun be oğlum dedi. Biraz sakallardan olsa gerek Ömer abi malum.. dedim gülümsedim. Ama bak yüzünde bazı yerler boş yani parça parça çıkıyor dedi. Gerçekten de öyleydi. Ve o can alıcı cümleyi kullandı. Sebzelere hormon koyuyorlar gdo lu sebzeler de ne yazık ki böyle sonuçlar doğuruyor işte, nereden aldığını bilmek lazım dedi. Kafa salladım ve yine gülümsedim. Sırf şu yüzden ismetiye de tarla aldım kendi sebze meyvemi kendim organik şekilde hazırlıyorum diye ekledi. Ve bu konuda tavsiyede bulundu. Sizde var mı böyle bir merak dedi. Hayır Ömer abi, annem işte cuma pazarından alır gelir yani organik nasıl olur açıkçası sadece kitap bilgim var ben sorgulamadan yiyorum dedim. Ve orada aramızdaki fark ortaya çıktı.
Yemek sonrası hedefimi sordu. Mezun olduğum bölüm gereği müsteşar dedim. Büşra eğer şu okulunu bitirirse Bi de şirketin yönetim kuruluna alalım dedi kızı hakkında. Aramızdaki uçurum iyice göze çarpar hale geldi.
Geç olunca ben artık herşey için teşekkür edip kalkayım dedim. Yolu bulabilir misin dedi yenge hanım. Yakınlarda otobüs veya metro durağı varsa sorun olmaz zaten metro ile eve gideceğim dedim. Biz seni arabanla geldin zannettik dediler ve espri maiyetinde güldüler. Yok efendim nerde.. diyebildim. O zaman büşra seni bıraksın dediler ve kız arkadaşım beni metroya kadar bıraktı.
Sonuç olarak peder beyden kızına: temiz bir çocuk efendi olduğu yüzünden okunuyor. Belki geleceği parlak bir genç. Ama davul bile dengi dengine kızım, diyip kırmadan üzmeden ayrılmasını söylemişler.
Ben de zaten iade ı ziyaret olarak kendi evime iftara çağırmayı düşünmüyordum o kadar ciddi bir ilişki değildi gözümde. Kaldı ki, çağırsaydım da, o hangi mahalle ya bu şehirde mi ? Diyecekleri bir varoş semtinde idim.
Bunu neden anlattım bilmiyorum ama bu sefer de benim için yakın sigaraları.
-kabus gibi bir durumdur kızın babası tarafından sayılamayacak kadar çok baştan aşağıya süzülürsünüz.
-olmadık ahiret sorularını tekrar tekrar cevaplamak zorunda kalırsınız.
-kızı sanki bulunmadık hint kumaşıdır.
-şu ana kadar hanlarda hamamlarda büyütülmüştür de sizin nasıl bakacağınız dert kalmıştır.
kızlar için;
-kızlar kaynananın hışmına uğrar.
-eller öptürülürken yarım ağız hıh oğlum bu sümüklüyü mü beğendi şeklinde süzülürsünüz.
-oğluna nasıl baktığından , oğlunun çok nazlı olduğundan,gece yarısı börek çörek istese hemen yapılmasına alışkın olduğundan bahsedilir durulur.
-yaptığınız kahve beğenilmez yüz ifadesiyle size iyi bir şekilde anlatılır bu.
Şaka maka kapıya gelen stres. Yarın kurbanlik koyun gibi tıpış tıpış gideceğim sözlük. Bi de sadece anne degil; abla ve enişte de girdi işin içine. Ben ne diyeceğim ne konuşacağım. Allahım düşündükçe tuvaletim geliyor. Bi de ramazan, su icebilirsem iyi. Sözlük fenalardayim. Dua et emi. Yarın yazarım sana olanları. Selametle...
ilk etap olarak yaşça daha yakın olan abisi ve abisinin eşiyle tanışmak gibi değildir.
dün 1. aşamasını başarıyla gerçekleştirdiğim aile olayıdır.
geribildirimler de oldukça pozitif. sevindim vallahi. *
ama çok heycanlandım. kapıdan içeri girdim yeni evli çiftimiz:
-hoşgeldiin
dedi gayet sevecen bir halde. ben de tık yok. başımı öne eğdim mantomu çıkarıyorum. neyseki ordan bir terlik geçirdim ayağıma.
biliyorum hoşbulduk desem demeye kalmadan sesim gidecek. en son oturdum salonda: -hoşbulduk bu arada
- canım ahmet abin iyi birine benziyor. sağ gözüme vurandı o değil mi?
+ hayır canım. sağ gözüne vuran ismail abimdi. dayımın oğlu. ahmet abim ellerini tutandı.
- bu durumda mideme vuran polat abin.
+ evet canım aynen öyle.
insana ter attırır. hele ki planlanmamış bir tanışma ise o ter götten akabilir. misal başıma gelmiş bir olaydır, gerçektir ;
halı saha maçından çıkılır, sevgili dışarıda beklemektedir. ailesi de beni bilmektedir. sevgili ile el ele arabaya doğru yürürken kızın annesi ve babası ile karşılaşılır. sırtında çanta, ayakta halı saha ayakkabısı, çoraplar dize kadar, el yüz terli, surat simsiyah olmuş hafif de kızarmış...
vahim anlardan biridir benim için. ha diyeceksiniz ki ee *arram ne bok yemeye üstünü giymedin diye. çünkü evden öyle gelmiştim araba ile. ön yargılı olmayın. *
