candır o candır. her erkek bu kadını arar bulan bulur. çok yoktur belki ama vardır. para tuzağına kendisi düşmeyip sevgilisini düşürmeyecek. zaten yeterince sevgi görüyorsa 14 şubatta da beni sevmeyiversin sevgilim diyebilecek kadındır.
Sadece ticari amaçla uydurulmuş bir gün olduğunu ve doğum günü, çıkma yıl dönümü gibi günlerin sevgililer gününe göre daha önemli olduğunu kavramış olan, parada gösterişte gözü olmayan kadındır.
türk kadınlarının; yeni yetme, hediye manyağı olmuş yeni nesili hariç bütün kadınlarıdır. çoğunun sevgililer gününden haberi bile yoktur. sevgililer gününe sıra gelmeden düşünecekleri bir sürü problemleri vardır. önce onları çözmeleri gerekmektedir.
bir kısmı sevgililer gününde eşlerinden ya da sevgililerinden yumruk, tekme vb süslü hediye alırlarken* bir kısmı cinsel saldırıya uğrayarak tecavüzle sonuçlanan çook romantik dakikalar yaşamaktadır. bir kısmının geçim sıkıntısı bulunmaktadır, eşinin ona hediye almak için ayıracağı para ile çocuğuna yeni bir kışlık bot almayı tercih eder nedense*. bir kısmı işi daha da ileri götürüp eve yiyecek alma telaşına girer.*
malum, nerede olduğumuz belli. geçim standartları, yaşama koşulları, içinde bulunulan koşullar. hayat kaosunda sürüklenirken, diyelim ki derin bir nefes almak için kafasını kaldırdı bu kadın.. sevgililer gününün saçma olup olmadığını mı düşünür sanırsınız.. nerede yaşıyoruz? filmlerde mi?
yoktur. sevgilisi olmasa bile saçma bulmaz ki, sevgili illa da karşı cins olmak zorunda değildir. sevgili birbirini sevendir.
eğer saçma bulan var ise kimseyi sevmeyen, kimse tarafından sevilmeyendir.
tüm yıl göreceği sevginin tek güne sığdırılmasını anlamsız bulan kadındır. haklıdır da. sevgi ve ilişkiye dair hersey bir gün için yaşamaksa artık dönülmez aşkın ufkuna girilmiştir bile...
doğrusunu düşünen kadındır. daha fazla meta satabilmek, işi ticarete dökebilmek için, bir günü sembolleştirmenin bir anlamı yok. ona göre, senede bir gün sevgililer günüyse, diğer günü de ne günüdür.
diğer bütün erkekler yapıyor diye iki gün sonra solacak bir gül almakla, yemeğe götürmekle ya da o gün için romantik davranmakla sevgi olmayacağının farkında olan mantıklı kadındır. sevgi, her gün yaşanıp emek verilirse sevgidir, 24 saatlik maraton koşusu değil bu.
önemli olanın "sevgililer günü"nden önce "sevgili" olduğunu idrak edebilmiş kadındır. komünist değilim, kapitalist değilim, antikapitalist de değilim. "ideolojimlerimden yola çıkarak bana hediye alma/sana hediye almıcam." da demedim. eğer aldığım hediye sevgilimin yüzünde bi gülümseme, içinde bi heyecan oluşturmuyorsa... sevgililer günüymüş, en sevgililer günüymüş, çılgın aşıklar günüymüş... ne farkeder ki?