bugün

hala seviliyosa bu sevgili koyverin gitsin hiçbişe bu acıyı dindirmeye yetmiycektir.
her şey kendiliğinden olur zaten, tek yapmanız gereken başınıza gelecekleri çekmek..
(bkz: sevgiliden ayrıldıktan sonraki bir dakika/#14417696)
Facebook'tan, twitterdan silmek, telefonundan numarasını silmek, acı çekene kadar içmek onu hatırlatacak herşeyden vazgeçmektir.
Yapılması gereken çok şey vardır ama hiçbirşey yapamazsınız.
sukretmek. yanlis olan seyler bittigi icin sadece sukretmek.
kolay yapılmayan şeylerdir. şöyle yap böyle yap deyince geçmez hacı. illa zaman geçmesi gerekiyor, zaten sen iki günde arkana bakmadan yürüyebiliyosan sevmemişsindir zaten. insan kedisi köpeği ölünce bile üç beş gün kendine gelemiyor, haa sevgi filan yoksa o ayrı konu, ertesi gün başka bi tane bulursun bile. uzun lafın kısası bu işin taktiği yoktur dostum, zaman sadece.
dostlarini cagiracan parti yapacan, alem parti görsün diye.
Her şeyden önce acıdan eve kapanmak olayını fazla abartmamak gerekiyor, çünkü bu durumun saplantı halini alması kaçınılmaz. Diyelim ilişki bitti, haksız yere bitti, çaresizlikten bitti, mecburen bitti, oturup düşünülmeli. Her şeyin bir sebebi olduğuna inanılmalı. Ayrıca arkadaşlara tembih edilmeli ki, olabildiğince yanınızda olsunlar. Onunla geçilen, gidilen yerlerden, yaşanılan anılardan uzakta kalınmalı. Ve her şeye rağmen ondan haber alınmamalı. Arkadaşlara sorulmamalı. Kısacası nasıl çıktıysa hayatınızdan öyle gitmeli. Eğer hatırası varsa, kalacaksa acınız geçene kadar yüzleşmeyin anılarla. Daha sonra zaman geçince bakıp gülümsersiniz zaten. Ama aldattıysa mesela, atın gitsin. Onunla beraber her şey yok olmayı hakeder kanımca. Ayrılık zor, insan en çok kendine yaslanır böyle bir zamanda.
zamana bırakmalıdır.*
yüzmeyi bilmeyen insanın denizin ortasında kalması misali aslında aga..

hani insan çırpındığı zaman daha derine batar ya aynı öyle işte. şimdi diyiceksin ki sen kıyıdasın rahat rahat sıkıyosun, ben denizin ortasında can çekişiyorum nasıl çırpınmayayım. belki biri görür de yardım eder diye bakıyorum.

valla aga sen denizin ortasına düşmüşün seni kimseler görmez. görse de yetişip seni kurtaramaz.

kendini bırakacaksın. ama öyle salıyım,yemiyim içmiyim alkolün dibine vuruyim gibi bırakmıcan. kendini denize bırakacan. e haliyle biraz batacan. su yutucan. o tuzlu su ciğerlerini yakacak şöyle acı acı bi kavuracak. ona bi çare yok.

sonra bakacan ki su yavaş yavaş kaldırmaya başlamış seni. eğer olur da bunu becerebilirsen sonunda yüzmeyi öğrenecen. bidaha da hiç bi allahın kulu seni öyle denizin ortasında ölüme terk edemeyecek.

diğer türlü seni kurtarmaya geleni de boğacaksın. yapma..
üzerinizi örtün ve uyuyun.
sağlam bir darbeden çıkılmış ise bolca yalnız kalınmalıdır.
o kalp yozlaşana kadarda sürmelidir bu süreç.
bir anda unutmayı çalışmayın; kalbin zamansız öldürdükleri, amansız dirilebilirler.
4 adet tuborg gold alıp içmek.
kabullenmek. başka hiçbirşey işe yaramaz. hele içersen sıçtın. kafan güzel olunca kesin ararsın onu, düştükçe düşersin, 2 ay sonra '' o değilde ayrılınca ne yaptım lan ben öyle'' diyeceğin bir sürü nurtopu gibi anıların olur.
baş parmağa bakmak lazım, yanık var mı.
aklının onda kalmasını engellemek için sosyalliğin dibine vurmak lazım o anlarda. görüşmediğin bir arkadaşına bile oo kanka naber muhabbeti yapabilirsin. en azından farklı konular insanın aklını başka yöne çekebiliyor. ama gecelerden kurtuluş yok kabullenip uyumaya çalışmak lazım.
yapmamanız gereken twitterdan laf sokmaktır. onun dışında her şey mübahtır.
kalkın bi çay koyun.
en başta beyninde bitireceksin. sonra sakın ola evlerinin yakınından geçme. aldığı hediyeleri bir kutuya topla at, atamıyorsan gözden ırak bir yere sakla. sonra telefon numaranı değiştir. hobilerine geri dön. sakın içme arkadaş içtikçe daha çok bağlanırsın, çok ağlarsın ama faydası olmaz. aklını başına topla dışarda çok güzel hava var çık gez eğlen. takılma arkadaş. ha birde öğrenciysen ders çalış, kendimden biliyorum bütün dersleri verirsin. hatta hemen master yapmaya heveslenirsin ve onuda başarırsın.
fantastik roman okumak.
Uzun bir yolculuğa çıkıp yoldaki elektrik direklerini saymak .
önce sağlam bi acı cekmek farzdır. sosyal paylaşım sitelerinde takılıyorsanız aşk temalı özlü sözler, ve 90lardan slow aşk şarkıları paylaşılmalı.. sonra sözde takmıyormuş numarası yapıp geyik yapmalısınız. baktınız olmuyor tekrar duygu yüklü bi moda girip duyguları piç edin. yakın arkadaşlarınızla yaşadığınız ilişki hakkında sabaha kadar konuşun.. bu durumu uzunca bi zamana yayıp, melankolik tavırlarınızla milleti kendinizden iyice soğutmayı da unutmayın.
telefonu temizlemek.
(bkz: keraneye gitmek)
1- hönkür hönkür ağlamak
2- acıklı filmler seyretmek
3- eski mesajlara bakmak
4- fotoğrafına bakmak
5- yemeden içmeden kesilmek, zayıflamak
6- erkenden yatağa girip anne gelince uyuyor numarası yapmak
7- barışmak için bir sürü mesaj çekmek kendini acındırmak bir şans daha istemek
8- ikinizin şarkılarını dinlemek
9- tarkan'ın kuzu kuzu şarkısında bile duygulanmak
10- aşka tövbe etmek

bunlar her biten ilişki sonrası yaşananlardır. kimse ben bunları yaşamam çabuk atlatırım diye sallamasın lütfen! bunları yapınca zaten bir süre sonra umudunuz kalmıyor, mecburen başka arayışlara giriyorsunuz, tanışıyorsunuz bir başkasıyla ve zamanla geriye doğru itiyorsunuz yaşananları. asla unutulmuyor ama çok derinlere gömülüyor. gönül tahtına başkaları kuruluyor...