eğer sinemaya gidiş nedeniniz karartmadan faydalanıp da grekoromen yapmak değilse tam bir işkencedir. sevgiliniz aşk filmi olsun da çamurdan olsun zihniyetindeyse, sıkıntı dolu saatler geçirmek demektir. hele bir de kış vaktiyse, klimanın sıcağından mayışıp uyumamak için zor tutarsın kendini. sinemada sevgilisinin yanında horlayan birisi pek de artı puan almayacaktır sevgili skorbordunda.
- aa. sandra bullock un filmi girmiş gösterime.
* ii. adı neymiş gidelim.
- hope floats, yani umut dalgaları. güzel bir aşk filmi. çiftlikte geçiyor.
*(sesini kısarak) hasstir ya biz de speed tarzı bi şey sandık. kefal gibi atladık. bi sor film nedir diye. yok. şimdi hayır da demek olmaz ki. yedik bi bok. (ses yükselir) iyi nerede oynuyo bilet alalım bari
antarktta içten içe söylenilmeye başlanır.
" hay mna çakiim ya . ne sıkıcı film. valla acaip baydı. gidelim diyen dilimi skim. yok ya bu kız eğer hep böyleyse işimiz iş. yarın öbür gün bizi sanatsal fransız filmlerine de götürmeye kalkarsa sıçtık."
sevgili uğruna korku filmine gitmekten daha iyidir. en azından dandik filmde karanlığa sığınıp arada şekerleme yapılabilir ama korku filmindeki ani ses efektleri buna izin vermez.