mantıklı bır ask yasayamadıgı ıcın haklı ınsandır.. mantıklı ask olmaz belkı ama en azından ılerde ınsanın ayagı yere bastıgında gorduklerı karsında pısman olmasındansa bu sekılde yaklasması ve bırazcık acı cekmesı daha ıyı olacaktır..
uzaklık, güven gibi problemleri öne sürerek birlikte olmak istemeyen ama karşısındakini bile bile üzmesine bakılınca da sevgisinden şüphe duyulan insandır.
sevmenin, ilişkiye girme zorunluluğunu beraberinde getirmediğini bilen insandır. zina yapmak istemez. sevdiğinin koluna girip dolaşmayı sever. beraber film izlemeyi sever. manzara seyretmek ister.
evlendiklerinde ise gerdek geceleri çok heyecanlı olacaktır. nasılsa ilk kez yaşayacaklardır. ayrıca kendisiyle tanışmak isterim.
Bence yoktur böyle bir şey. Hatta daha da ileri gidiyor ve tıbben imkansızdır diyorum.
seni çok seviyorum deyip de akabinde ama seninle birlikte olmak istemiyorum diyen insan kaçış yolu arıyordur bence. karşısındakini daha fazla kırmamak için beyaz bir yalan söylüyordur. "seni yeteri kadar sevmiyorum" demenin kibarcasıdır bu.
çünkü gerçekten seven insan, sevdiğini kaybetmeyi göze alamaz. onu başkasıyla düşündüğünde kalbi sıkışır, başı döner, midesi bulanır, beynine kan hücum eder. dolayısıyla bunu söyleyen kişi ya karşısındakinin başkası ile olabileceğine ihtimal vermiyordur, ya da bu ihtimal onu hiç rahatsız etmiyordur, ki bu da zaten sevmediğine işarettir.
Eğer ki arada aileler arası kan davası gibi günümüz şartlarında absürd bi durum yoksa, beraber olmak, bir ilişki içinde var olmak o kadar da zor değildir. hayatına aldığın kişiyle hayatı/yalnızlığı paylaşmaktır. gündelik hayat içinde keyifli etkileşimlerdir. hayatında o insan olduğu için hayatının bir nebze daha güzel olmasıdır. bu kadar basittir. sevdiğin insanı hayatında tutmak, uzayı keşfetmeye ya da atomu parçamaya çalışmak değildir nihayetinde.
kanımca gerçekten sevip de beraber olamayan insan yoktur. sevemeyen insan vardır. Sizi sevmeyen bir insanla da ne yapacağınıza, hayatınıza başka birini sevmeye çalışıp onunla olmaya devam edip etmeyeceğiniz sizlere kalmış. Giden olmak mı, kalan olmak mı, asıl mesele budur.
Söz konusu kişi:
-Mevcut durumu ve şartları değerlendirdiğinde sağlıklı bir ilişki yaşayamayacağını düşünmüş olabilir.
-Karşı tarafın kendisinden yeterince hoşlanmadığını düşünüyor olabilir.
-bütün olasılıklar olumlu yönde olsa bile kendisini bir ilişkiyle yıpratamayacak kadar yorgun hissediyor olabilir.
-kendisini bir ilişkiye hazır hissetse ve karşı tarafın da hazır hissettiğini düşünse bile sevgili olmanın geçici olabileceğini bu nedenle arkadaş kalmanın uzun vadede daha yararlı olacağını düşünmüş olabilir.
-aslında kendisi o kadar da sevmiyor olabilir.
-olmayadabilir.
(bkz: bahaneler)