"gözümde bi'şey var" deyince sen
aldık solugu en yakın göz hekiminde
"göz mütehassisi nazmi karagöz"
ışıklı mışıklı şık aletleriyle
gözünün taaa bebeğine
baktıktan sonra
dönüp pişmiş kelle gibi sırıttı bana
"ne kadar şanslısınız" dedi üstelik bir de
üstüme alınmadim
lokantanın birinde patatesli gözleme yiyorduk ki öğleyin
"gözümde hâlâ bi'şey var" dedin
patates kadar açarak gözlerini
en gözde göz hekimini bulduk kentin
ve gözün sarılı çıktık yanından
gözlerim yerinden firlayarak muayene ücretini öderken
gözlerini benimkilerden neden kaçırdığını anladım hekimoğlu'nun,
sonra saygiyla babami andim ister istemez
yillar önce ilk şiirlerimi ele geçirip
"bu şiir denen şey
senin ne karnını
ne gözünü doyurur
a benim şaşı oglum" diyen
ve kırkıma kırık bir merdiven dayarken bile
gözüne giremediğim babamı
"gözümde yine bi'şey var" dedin akşamüzeri
tv'de "göze mi geldik" şarkısını söylüyordu
güneş gözlüğü takmış bir kadın
bu kez başka hekime damladık
günü geçmiş göz damlasi gibi
o da optik camların ardında gözden geçirerek
kirpiklerinin altını üstünü
göz kırptı hınzırca bana
vallahi kımıldatmadım kaşımı bile
"gözümde..." diye telefon açinca gecenin bi'yerinde
aldım götürdüm bu kez seni göztepe hastanesi'ne
giriş bilgilerini yazan hemşire
seninle göz göze gelince
duvarı işaret etti fırlayarak ayağa
duvardaki yazı
duvardaki yazı gözümü alan ışık gibi aklımda
"sağlık burada
sevda gÖzlerde başlar"
"hadi ordan" dedim
"yok daha neler"
sonra kucağıma aldım seni
ve iyileştirmek için
boş odalardan birine götürdüm
hekimlerin
hemşirelerin
herkesin gözü önünde.
bu isimdeki kızlar genelde esmer oluyor. evet evet, böyle de bir tespit var. okuduğum okul olsun, içtiğim mekan olsun, çalıştığım ofis olsun, öyle olsun böyle olsun genellikle karşılaştığım cins. yani bayan.
esved kelimesi en siyah demek olup isim olarak kullandığımız sevda kelimesi esved kelimesinin arapçaya müennes halidir yani dişilidir.yani sevda da bu anlamı taşır.''kara sevda'' sözünün bu durumda yanlış bir kullanım olduğu oraya çıkar.
yıldızlı bir duvak gibi gökyüzünü izliyorum
ruhumdaki heyecanı anlamanı bekliyorum
nefes nefes sende sevda
sende değil bende sevda
katmer katmer gülde sevda
kara değil pembe sevda
şarkılarda dilde sevda
coşkun akan selde sevda
ateş sönse külde sevda
belli değil kimde sevda
inanmam bu bir rüya dünya kaynıyor altımda
aşkın sihirli elleri dolaşıyor vücudumda
nefes nefes sende sevda
sende değil bende sevda
katmer katmer gülde sevda
kara değil pembe sevda
şarkılarda dilde sevda
coşkun akan selde sevda
ateş sönse külde sevda
belli değil kimde sevda
çiçek kokan yelde sevda
dudaklarda gözde sevda
düşlediğim renkte sevda
kara değil pembe sevda
herkesin kaderinin ismiyle alakalı olduğunu düşünürsek "sevda" kişisinden ayrılan (ya da sevda kişisinin ayrıldığı) erkeğe yazıktır.
yunanlar da sevda'yı "tutkulu aşk" "aşkın tutkusu" gibi anlamlarda kullanmaktalarmış.
hani birisiyle aranızda dağlar vardır, insanlar vardır. hani "kendinizden çok" severisiniz. hayatında başkası bile olsa, karşılıksız sevdiğiniz için onsuz yapamazsınız. hani onun canı sıkkın diye, geceden-sabaha yazılar yazarsınız... tek istediğiniz o'nun mutluluğudur; sizinle veya sizsiz. Çok seversiniz, çok... işte bu sevdadır, evcilik oyunu ya da güdüsel kandırmaca değil. bir kuş olsa, mavilik derdi bu sevdaya..