bugün

sevda

akgün akova şiiri.

"gözümde bi'şey var" deyince sen
aldık solugu en yakın göz hekiminde
"göz mütehassisi nazmi karagöz"
ışıklı mışıklı şık aletleriyle
gözünün taaa bebeğine
baktıktan sonra
dönüp pişmiş kelle gibi sırıttı bana
"ne kadar şanslısınız" dedi üstelik bir de
üstüme alınmadim

lokantanın birinde patatesli gözleme yiyorduk ki öğleyin
"gözümde hâlâ bi'şey var" dedin
patates kadar açarak gözlerini
en gözde göz hekimini bulduk kentin
ve gözün sarılı çıktık yanından
gözlerim yerinden firlayarak muayene ücretini öderken
gözlerini benimkilerden neden kaçırdığını anladım hekimoğlu'nun,
sonra saygiyla babami andim ister istemez
yillar önce ilk şiirlerimi ele geçirip
"bu şiir denen şey
senin ne karnını
ne gözünü doyurur
a benim şaşı oglum" diyen
ve kırkıma kırık bir merdiven dayarken bile
gözüne giremediğim babamı

"gözümde yine bi'şey var" dedin akşamüzeri
tv'de "göze mi geldik" şarkısını söylüyordu
güneş gözlüğü takmış bir kadın
bu kez başka hekime damladık
günü geçmiş göz damlasi gibi
o da optik camların ardında gözden geçirerek
kirpiklerinin altını üstünü
göz kırptı hınzırca bana
vallahi kımıldatmadım kaşımı bile

"gözümde..." diye telefon açinca gecenin bi'yerinde
aldım götürdüm bu kez seni göztepe hastanesi'ne
giriş bilgilerini yazan hemşire
seninle göz göze gelince
duvarı işaret etti fırlayarak ayağa
duvardaki yazı
duvardaki yazı gözümü alan ışık gibi aklımda

"sağlık burada
sevda gÖzlerde başlar"
"hadi ordan" dedim
"yok daha neler"
sonra kucağıma aldım seni
ve iyileştirmek için
boş odalardan birine götürdüm
hekimlerin
hemşirelerin
herkesin gözü önünde.