'bediüzzaman said nursiolayı(modern türkiyede din vetoplumsal değişim)' adlı kitabın yazarı.kitaplarının neredeyse tamamı ingilizcedir sonradan türkçeye çevrilmiş türkiyenin saygın akademisyeni.
abd 'nin besleyip büyüttüğü ve ingilizce kitaplar yazdırıp bastırdığı pek değerli ve akademik çevrelerde acaip saygı gören, ''ajanların ajanı'' pardon ''hocaların hocası'' sosyoloğumuzdur.
13 yıl Washington'daki American University'de islam Araştırmaları Merkezi Başkanlığını yürütmüş bu değerli sosyoloğumuz, hazırladığı raporlar pardon yaptığı incelemeler ve yazdığı kitaplarla abd nin -ülkemizde özellikle nurculara ve fettullahçılarla uygulmaya konan- güneyindeki ülkeleri rusya'dan koparma amaçlı yeşil kuşak projesi ve ardından gelen malum bop kapsamındaki entrikalarının sağlam sosyolojik temellere oturmasını sağlayan baş istihbaratçılarından biridir de ayrıca.
önce mahalle baskısı kavramını ortaya atması, daha sonra da bunu geri çekmesi, ve ülkemizin sosyal dengeleri ve renkleri üzerine yaptığı çalışmaların bilgilendirici ve muhafazakar çizgide yönlendirici nitelikte olması nedeniyle, üzerimize oynanan emperyalist oyunlarda rol alan diğer ''piyon-ajan'' lardan biri olduğunu kanıtlar niteliktedir.
ayrıca (bkz: orhan pamukyan).
Said Nurs-i ile ilgili yaptığı bilimsel araştırmaları nedeniyle türkiye bilimler akademisine üyeliği kabul edilmemiş bilim adamı. Eğer TUBA'dakiler akademisyen ise kesinlikle akademisyen değildir kendileri.
türkiye nin seçkin bilim adamlarından prof. dr. şerif mardin bediüzzaman said nursi yi ele alan eserinden ötürü türkiye bilimler akademesine kabul edilmedi..
kendisi mahalle baskısı kavramını ortaya attığı zaman bazı kesimler tarafından, efendim şerif mardin gibi biri bunu söylüyorsa tartışmaya bile gerek yoktur o hocaların hocasıdır denilerek göklere çıkartılırken, şimdilerde said nursi hakkındaki görüşleri yüzünden aynı kesimler tarafından bilime siyaset ve dini inançlarını karıştırmakla itham edilmektedir.
merkez-çevre makalesi siyaset bilimi bölümleri başta olmak üzere devlet ve devlet geleneği çalışmalarının klasiği haline gelmiş, metin heper'ce çekilemediği ve nefret edildiği söylenen, türkiye'ye döndüğü ilk zamanlarda röportaj tekliflerini kibarca geri çevirip akademisyenin konuşması değil okuması ve yazması gerektiği yazık ki türkiye'de tam tersinin olduğunu söyleyen, an itibariyle türkiye'de din ve siyaset kitabı sayesinde beyin amcıklaması yaşadığım sosyolog, büyük düşünür.