bağlayıcı bir durumu var bu söylemin. onu söyledikten sonra hiçbi şey aynı olmaz. ev alırken kontrat imzalamak gibi bişey. evi çok sevmişsen imzalıyosun o kontratı- bu imzanın bisürü yaptırım ve sonuçları var... hemen hemen aynı şey.
ben şimdiye kadar gerçekten çok sevmediysem hiçbi kadına "seni seviyorum" demedim, hatta bu bana dendi, aynı tepki benden de beklendi, ben...söyleyemedim !! ve bu gözyaşlarıyla ayrılıklara sebep oldu, benim hayatımda.
sonuncu eşime "seni seviyorum" dedikten sonra onunla 18 harika yıl geçirdim. demek ki gerçekten seviyormuşum. gerçi şimdi boşanmak istiyo, ama o yılları da inkar etmiyo- edemez...
hayatta her zaman kendine karşı dürüst olacaksın ve "seni seviyorum" basit tümcesini, içinden gelmiyosa - hiç söylemiyceksin !! sen söyleyemiyosan- bırak ilişki bitsin...hatta "mutlaka" bitsin- çünkü bu , sen onu o kadar da sevmiyosun demektir.
nasıl beğenmediğin evi alıp bisürü yaptırıma girmiyorsan, ve o kahrolası imzayı atmıyosan, aynı şekilde o kahrolası cümleyi de tam olarak aşık olmadığın bir kadına kesinlikle söyleme ! o bunu anlayacaktır, ve zaten o andan itibaren senden ayrılma hareketlerine başlayacaktır- yanlış anlama !!- bu senin için kötü diil iyi bişeydir.
bi insanın kendine yapabileceği en büyük kötülük- tabii bana göre- gerçekten sevmediği birisiyle yıllarını geçirmesidir.
seni seviyorum derken egondan çırılçıplak soyunup--çünkü bu ana kadar bilinç altında hep kendini sevdin-- savunmasız kaldığını fark ettiğin için zorlanıyorsun.
insan, bu sözün karşılığında ya reddederse diye bir korku duyuyor. artık o sözden sonra eskiye de dönemez. ok yaydan çıkmıştır ve sen o sözün sahibiyken artık esirisindir.
büyük bir kumardır atılan bu adım ya tamamen kazanırsın ya da kaybedersin ortası yok!
kimse kınamamalı bu durumu çünkü hayat içindeki herkesi çetin bir şekilde sınıyor.
çünkü sevmek teslimiyettir, teslim olmaktır, bak sana güveniyorum üzme beni demektir, sen diğerlerinin üzerindesin demektir, seni kaybetmek istemiyorum hayatında bana yer ayır demektir,
seni seviyorum demek ihanete giden yolun anahtarıdır, ve bu anahtarı hep kendi elimizle teslim ederiz.
diyin abi diyin. içinizde kalıp kendinizi yiyeceğinize söyleyin açılın ondan sonra o kendi içini yesin dursun. seviyorsanız söyleyin yoksa birisi gelip elinizden aldığında sevdiğiniz kişiyi 100 litre rakı içsen unutamazsın. geç kalmayın hiç bir zaman.
Çünkü ilk kez söylenecekse artık o ilişkide dönüm noktasıdır o AN, ya hislerinize karşılık verir sevili olursunuz ya da istemez sizi, eski arkadaşlığınız da artık yoktur yine konuşursunuz ama hep mahçup şekilde, hele de gururluysanız.
gerçekten nasıl sevdiğini, ne kadar uğraşsan da , sevdiğin kişiye söylerken; o kişinin, tam olarak senin hissettiğin ve dediğin şekilde algılamamasının acabası olduğu için belkide. bu işlerin karşılıklı olması hep ideali ama, bu durum, bunu anlatıyor gibi geldi bana.