bugün

karşı tarafın* yüzünde gülümseme, gözlerinde seni seviyorum ifadesiyle karşılaşılan andır. bünye bunu söylediği an muhtemelen sevgili tarafından yatırılmış, gıdıklanıyordur. büyülü ve zamanın durduğu dakikalardır.
"ne dedim lan ben?" seni seviyorum.
"ben mi dedim lan onu?" evet.
"x'e mi dedim lan öyle?" aynen.
"oh be, söyledim işte." ne güzel lan!
"peki şimdi ne olacak?" bilmem!
"ya ben de seni demezse ne halt yerim?" bekleyeceğiz!

gibi yığınla soru ve cevapların kafa içinde döndüğü andır.
+seni seviyorum kamil.
-ne kadar ortak noktamız var bende beni seviyorum.
Kalbin mülkiyetinin karşı tarafa geçtiği an ve duygusal açıdan mülksüz kaldığınız andır. Sevgiyi alan da razıdır veren de. Görüldüğü üzere sevgi bir arz-talep meselesidir. Zorla kimseye söylenmez , zorla kimseye söyletilmez. Bir anlamda duygusallığın en çıplak ve en karşılıksız kaldığı andır. Sizi sevdiğini söyleyen bir insan karşısında öyle göt gibi kalabilirsiniz. Bu bakımdan ilk söyleyen olmak , sevmek gibi külfetli bir mülkiyetin ağırlığını üzerinizden karşı tarafa atmak olduğu için söyleyen açısından özgürleştirici , söylenen kişi açısından ise tutsak edicidir. Öyle her zaman söylenmez. Ağızda sakız yapılmaması gereken bir sözdür. Zira bu söz hem o anda hem de gelecekte verilecek tavizlerin başlangıç noktasıdır.
gerçek hayatın hiç de filmler gibi olmadığını başka bir deyişle filmlerde söylendiğinde çok etkili sonuçlar doğuran cümlelerin gerçek hayatta aynı etki ve tepkiyi vermediğini gösteren günümüzün yalan olmuş cümlelerindendir.

insanların o sonucunu uzun uzun düşünüp, sonunda son cesaretlerini toplayıp söyledikleri ama çoğu zaman elde ettikleri tek sonucun tipik bir hayal kırıklığı olduğu gerçek mutsuz sonlardandır.

Daha bir çok şekilde cümleyle, farklı türden her insanın anlayacağı farklı farklı anlamları türetilebilir.
(bkz: endişe)
(bkz: umut)
(bkz: beklenti)
(bkz: rahatlama)
(bkz: şaşkınlık)
(bkz: heyecan)
(bkz: kalbin yerinden fırlaması)
(bkz: ellerin terlemesi)
kalp denilen organın koptere girip ardından halay, horon, kolbastı, haka dansı ile biten ritüeli.
"Has....binallah boşunamı söyledik ya karşılık versene öpsene laaaan!!!" dediğimiz %75 ihtimalle karşılığını aldığımız andır.
ilk kez söylendiyse eğer o bekleyiş öss sınavı gibidir
dönülmez akşamın ufkunda olduğunuz andır.
(bkz: aa bu benim lan)

kalp atışlarınızı duyabildiğiniz nadir anlardandır. yapıp da hiç karını görmediğim itiraflardır. gelecek tepki olumsuz olursa şizofreni hastasi olduğunuzu düşünebilirsiniz hayallerinizden ötürü ama merak etmeyin aslında sadece karşınızdaki salaktır.
Kalbin normalden on kat daha hızla attığı,heyecanın zirve yaptığı anlardan biridir.
soluğu dudaklarda aldığımız andır.
+seni seviyorum hedegül...
-ahh motorcan, ben de se..
+evet evet!
-ahh motorcan, ben de se..
+evet hedegül!??!
-ahh motorcan, ben de se..*bzzr*
+ananı... android oldu lan bu. gachayım!
-ben de se.. ben de se.. ben de se..
+Seni seviyorum
-Ay!! üzülmee yaa zamanla gecer gecer.. banada bazen öyle oluyor
+?!?!?!?!?!???
cevap olarak başka biri var ya denmeyecekse söylenmesi keyif verecektir.
(bkz: mutluluk)
içinden geleni yapmanın verdiği huzur ...
(bkz: Uykunun içinde bir rüya rüyada bir gece gecede ben)
eğer sevgilin değilse söylediğin kişi, sana karşılık veremeyecek durumdaysa; ölüm sessizliğine hazır ol dostum...
ve bunu söylemeden önce karsındakinin duygularından emin ol...
yoksa sus!
sana değer veriyorsa, kalbini kırmak istemiyorsa güzel bir şekilde açıklamaya kasacaktır durumu...
yazık ona da be!
düşünsene... elinden bir şer gelmiyor, çaresiz yahu! ne desin, nasıl seni üzmeden bitiriversin?
sana karşılık veremediği , seni mutlu edemediği her gün aynalardan kaçar o aşşağılık surata bakmamak için...

'canım' derken aynı 'can'dan bahsetmemek...
acı...
o an bazen 'tamam' şeklinde cevap verildiği de görülür. pek de matah bir an değildir.
(bkz: sevgilinin odun olması)
eğer sevgilinse söylediğin kişi ve karşılık vermiyorsa söylediğin söze, işte o an ölüm gibidir. artık her şey farklı olmalıdır bu ilişkide. bunu bir daha söylemeden önce defalarca düşün ve kendinden de emin ol. yoksa sus.

-aynı şeyi senden duymak isterdim. söylemeyecek misin?
+ı ıh!
-peki...

işte böyle siker atar bütün sevdayı...
gözlerini ondan kaçırma ve açılmanın mutluluğuyla olma.
ilk defa söyleniyorsa, tedirgin bir bekleyişin başlayacağı andır, cevap beklenir; iyi veya kötü.
şayet kendinizi çok kasmış ve ter içinde kalmışsanız, üstelik önceki gece yemekte bol turplu ve kuru fasulyeli bir menü tercih etmişseniz, o an osurma ve içinizdeki gazı atma anıdır. sevdiğini söyleyerek rahatlayan bünye tüm sesi ve kokusuyla bırakır içindeki gazı, rahatlar. bundan sonra karşı tarafın vereceği cevabın hiçbir önemi kalmamıştır, her ne kadar cevap belli de olsa.
nefesin taştığı
kalbin sıkıştığı
beyninde sayısız
birbirinden tutarsız
yerli yersiz fikirlerin çatıştığı
boğazın düğümlendiği andır

belki gerçek olacak rüyan
belki felaket, belki hezeyan
yine de korkma söylemekten
çünkü hep kaybeder susan...

susmayan saipsiz.