seni kaybetmek istemiyorum. eğer şimdi sevgili olursak ayrılınca yüzyüze bile bakamıycaz. ( bak bak. çıktık da ayrılmasına geldik amk ) o yüzden arkadaş kalalım daha iyi .
bir kız bir kıza:
aklında bir sevgili tut!
ona denk olan bir sevgili düşün!
bir de benim favorimi kat..
yarısını suya at...
ona denk olan sevgiliyi ele gitsin!
geriye kalan benim favorimin yarısı!
vardi boyle birisi. tamam cocugu beğenmiyorum ama acayip sempatik o kadar komikti ki. cok sempatiksin ama bizden olmaz demistim. cocuk birakmamisti azmine hayran kaldim.
ben zor insanım. ben de zor insanım bak hodri meydan diyince peki? ses yok.
hakkında kötü şeyler var. ve bunu 20 kişi falan söylüyor. kötü şey dediği insanlarla sıcak olmam, nedense sıcak türk toplumu bunu kaldıramıyor. kötü bir amacım yokken al sana etiket. buna karşı hayatımın savunmasını yaptım. ancak "güvenilmez ve inanılmaz" olmaktan kurtulamadım. neyse, canın sağolsun z.
yüksek lisans yapmayı düşünüyorum demişti biri. Ben de yüksek lisans yapmak sevgili olmaya engel teşkil eder mi diye gereksiz yere sözü uzatmısım. Tabi bunu daha sonra anladım.
"ben ilk görüşte birine sevgili gözüyle bakmazsam, bir daha bakamıyorum." demişti bana. pes ettim mi etmedim. yine denedim, hep denedim, defalarca denedim. ancak başarı her zaman kazanmak değilmiş, anladım. giden hayatımın dört güzel senesi oldu. canı sağ olsun.
unutmadan saygıdeğer kadın yazarlarımız, sizden ricam kırmamak için bile olsa yalan söylemeyin. sahici bir sarsıntı sahte bir dengeden iyidir. aklınızdan ne geçiyorsa onu söyleyin, kabul ediyorum ilk başta daha çok acı çekeceğiz doğruları duyduğumuzda. ama en azından love story tadında başlayan film bir anda potemkin zırhlısı'na dönmemiş olacak.