sen hiç ateş böceği gördün mü

entry6 galeri0
    1.
  1. beşiktaş kültür merkezi'nin bizlere izlettiği efsane oyunlardan birisi.
    hem dönemin siyasi ortamını, hem naif insan ilişkilerini hem de zekice yazılmış kelime oyunlarını çok iyi bir araya getirmişler zamanına.
    tiyatro-film kıyaslamasına bakarsak; sanırım başkaları tarafından canlandırılması en zor metinlerden birisi bu bkm oyunları. çok zor ya da çok sanatsal oldukları için değil, yılmaz erdoğan bu metinleri yazarken hangi rolü kimin oynayacağını da o sırada planlıyor ve kelimeleri bile ona göre seçiyor. hangi tonlamayla konuşacağı, nerede es vereceğini bile düşünüyor oyuncunun. çok nevişahsına münhasır karakterler o yüzden. o yüzden başka birisini o role koyduğunuzda kesinlikle olmuyor. tabii ki bunda oyuncuların da becerisini yabana atmamak lazım. demet akbağ, zerrin sümer, bican günalan, sinan benginer, altan erkekli vs. vs. hepsi müthiş oyuncular.

    izlediğim zaman çocukluk dönemlerimi hatırlatması nedeniyle de gözümde yeri ayrıdır bu oyunların. türünün tek örneği olmalarının da payı büyük. favori şakam; camu'nun yabancısı.

    ben de bir kere görmüştüm ateş böceği. sanırım 15 yaşımdaydım ya da 16. izmir'de askeri kampta gece 4-6 nöbetine kalkmıştım. (çat nöbeti diye bi şey var. bölüğün bütün silahları bir yerde toplanır ve birbirlerine yaslanarak düzenli bi şekilde dizilir. kemal sunal filmlerinde görülür sıkça. herkes silahını koyar, en son kemal sunal gelip devirir bütün tüfekleri. işte o silahların başında tuttuğun nöbet.) nöbeti devraldığım arkadaşım gösterdi. oturduğu basamakların oraya gelmiş. ben de oturdum aynı yere. boyum kadar tüfeği dayadım duvara ve elimde el feneri bütün nöbet ateş böceğini izledim. ben o zamana kadar ateş böceğinin öyle bi şey olacağını hiç düşünmemiştim. neden ateş böceği dendiğini de anlamamıştım; ama o an o canlıya verilebilecek en iyi isim olduğunu farkettim. galiba belli bir yaştan sonra, artık şaşırabileceğin şeyleri görme ihtimalin gittikçe azalıyor. şaşırtmıyor hiçbir şey. şaşırmak insanın en büyük ihtiyacı. güzel bi yemek yiyince verdiğimiz tepki aslında bizi şaşırtması. birisine aşık olma sebebimiz de aynı. gerek güzelliği gerekse fikirlerinin bizi şaşırtması. sıradan şeyler o yüzden çabuk sıkılıyoruz ya da baştan ilgimizi çekmiyor. ateş böceği de beni bir bebeğin etrafındaki her şeye şaşırması gibi şaşırtmıştı. sanırım her yaşta ateş böceği görmeye ihtiyacımız var. her şey o kadar sıradan ki artık.

    "bir babanın en iyi dostun olması, hayatta en büyük şanstır." demişti gülseren. keşke seninle bu konuyu uzun uzun tartışabilsem gülseren...
    1 ...
  2. 2.
  3. film. zekası kendine fazla gelen uyumsuz bir kız. ve bir erkek ona uc dort basamaklı sayıları kafasından carpabiliyor diye asık olur.:) cok guzel bir baba-kız iliskisine de sahit oluruz. onu anlamayan annenin aslında kızını ne cok sevdigini de hissederiz.
    0 ...
  4. 3.
  5. Işık bazen en karanlık olanın üzerine vurur.
    0 ...
  6. 4.
  7. Tiyatrosunu değil ama Ecem erkekli filmini seyrettim. Beğendim filmi.
    0 ...
  8. 5.
  9. Ecem Erkek rolünü oynamamış resmen yaşamış..uyum sağlamaya reddeden zeki bir kadın olan Gülseren’in hayat öyküsünü konu alıyor.
    0 ...
  10. 6.
© 2025 uludağ sözlük