türkiye'de konuşulması bile ayıp kabul edilen konudur. doğal yaşamın gerekliliğidir oysa. tüm canlıların yaşadığı bir olayı kimse yok sayamaz. lakin aile içinde rahat konuşulmadığı için birçok genç yanlış bilgilenir. gerçi büyüklerimizinde ne kadar bilgili olduğu tartışılır. tabi bunun yanına bir de zevk ve renk tartışması girince herkesin çok farklı kulvarda ilerlediği çoktan seçmeli test tadında bir iletişim tarzı ortaya çıkıyor.
sözlükte ise bu durum biraz daha fazla abartılıyor. hiç konuşulmaması, yazılmaması elbette absürt olur. ortada kabak gibi duran bir şeyi "hayır, yok orda" diyerek inkar etmek büyük aptallıktır ama konuşurken seviyenin sınırlarını en alt düzeye çekmenin mantığı nedir? mantık yok. türk insanları arasında en çok gülünen fıkralar genelde bel altıdır. evet, biz toplumca bu işe gülüyoruz. espirilerimizi çoğunlukla seks üzerine yapıyoruz. "şey" derken bile bunu hemen cinselliğe, üreme organlarına bağlamayı başarıyoruz. lakin yapılan her espiri güldürüyor diye zeki olduğu düşünülemez. belki biraz daha dikkat etsek kimse bu kadar bağırmaz "am, göt, meme, pipi..." diye.
muhtemelem evrim sürecinde doğal seleksiyon "ulan bunları ne yapayım da nesillerini devam ettireyim? yoksa paso yok olacaklar" sanrısıyla bu seks denilen şeye hayvan gibi abandığı için oldukça zevk verici bir hal almıştır.
aslen inanılmaz derecede zevkli ama ne yazık ki insanın eline geçtiği zaman ki burada ki insan dediğimiz kişiler nedir ne değildir bilinmiyor çok farklı yerlere götürülen ya da çekilen biyolojik mekanizmadır.
sadece zevk olarak görülen bu süpersonik ihtiyaç yıllar sonra prezervatif ile olayını bitirmiş ve bir tür kirlenmeye uğramıştır. prezervatif kötü demiyorum. uygulanma şekli bakımından kötülenmeye gitmiş diyorum..
para ile satın alınabilen bir ihtiyaç olmuştur[fahişeler]
doğal yol ile yapılabilen bir ihtiyaç[bildiğimiz sevişmek]
zorla yapılabilen kötülenme[tecavüz]
şu durumda daha da örnekleri artırılabilir ve seksin önemi ve önemsizliği tartışılabilir. bu yüzden insanların kafasını her daim kurcalayacak bir tür oyuncak olmuştur. amacından sapmış, amaçsızlığa doğru sadece s*kinin doğrultusunda götürülen insan dışı varlıkların oyuncağı. oysa ki adı üstünde olan sevişme olgusunu yapan kaç kişi kalmış? merak etmiyorum, sadece yakınma diyelim. düşününce kime ne? hatta bana ne değil mi?
'fış fış kayıkçı' ekolünden gelen biz yağız türklerin asla ihtiyacı olmayan aktivitedir. çok mu canın çekti? 37.896 kb alana kıy, rahatla ciğerparem. sarmadı mı? revolution 1 dinle. o da mı sarmadı? ver kendini yogaya. vur hindu müziğinin dibine. aç youtube'u. yaz oradaki beyaz boşluğa arpan. tıkla yanında ravi shankar ibaresi bulunanlarına sağ tuş vasıtasıyla. aç onları yeni sekmede. al sana orgazm. al sana mutluluk. al sana kadınsızlığın ruha kattığı direnç. vipcafe üçü her yerde...
iç güdüsel olduğu söylenir ama külliyen yalandır. evet iç güdüsel olan seksi arzulamaktır ama bunu yaşamak kesinlikle zamanla öğrenilip geliştirilebilecek bir şeydir. hatta kaliteli porno filmleri izleyerek dahi ufak numaralar öğrenebilirsiniz.
bir de bu sözlükte bu kelime ve içerik ne kadar lanetlenirse yazar kişi kendisini o kadar namuslu zanneder. bu çok komiktir. evet bu konu hakkında yazmamak hakkın ama yazana abaza demek ve başlık altına girip sanki bu iğrenç bir şeymiş gibi entry girmek neyin nesi kimin fesi?
şu eşeyli canlılık tarihinde, iş insana gelince, modern insanın(özellikle bu devirdeki anlamlandırma-nedenlendirme yetilerine haiz olan modern şehirli, eğitimli olanlarının) iç güdüsel değil de daha çok düşünerek hareket ettiğini var sayarsak, neden bu kadar fazla rağbet gördüğü anlaşılamayan hededir. öncelikle, bunun tetiklenmesini sağlayan evrimsel süreci(örneğin canlıların seks yaparken endorfin salgılamaları-endorfin salgılayınca kendini iyi hissetmesi-kendini iyi hissetmek için seks yapması- döngüsünü geliştirmeleri) bir kenera bırakırsak, bu devirde çoğu kişi için aslen bi amaç gütmeyen bir eğilimdir diyebiliriz. zira seks yapma isteği, önceki cümlelerde bahsettiğim insanların çoğunda türün devamlılığını sağlamak için ortaya çıkmıyor. peki neden hala bu kadar "hoşlanılan" bir şey? onu biraz önce açıkladığımı düşünüyorum. o halde, bütün bu veriler ışığında, aslen seks dürtüsünün, tıpkı apandis gibi, homo sapiens'in evriminde bir kaç bin yıllık bir artık olduğu sonucuna varabilir miyiz? bence evet.
