terbiyesiz bir türkü. küfür olmayan ama küfür etkisi yaratan sözler gibim bir şey. o derece yani. bir insan niye seher vakti çalar ki, yarinin kapısını. sonrası muamma tabi ki. bir de damımıza damımıza kar yağdı var.
buraya sözleri gelecek. üşendim kopyalamaya. aşağıdaki entrylerde gelir muhtemelen.
--spoiler--
''Ben harflerden dal, sen yasin.
Ben pazartesi ikinci günü yaradılışın,
Sen cumartesi, en sonuncusu halkanın.
Arştan sonra gelir benim inşam.
Sen, son taş sema-i ûlada,
Ben kamer feleği sen zuhalsin.
Ben yedinci kat, sen en uzaksın göklerde.
Ben adem, sen ibrahim soyu.
Ben muallim, sen mürebbiyesin.
Ben sin, sen sad,
Ben su, sen toprak
Ben yengeç sen oğlak...''
--spoiler--
Sivas - Şarkışla - Emlek Yöresi Aşıklarından Kılıççı Köyü'nden Aşık Agahi'nin türküsüdür.
işgüzar TRT denetçileri hep yaptıkları gibi bir Alvi ozanı daha görmezden gelmiş ve Agahi'nin bu türküsünü Kırşehir yöresine aittir diyerek, son iki kıtasını yok sayarak TRT Repertuarına kaydetmişlerdir.
Cenzgiz Özkan yorumu :
Neşet Ertaş yorumu :
seher vakti çaldım yârin kapısın
baktım yarin kapıları sürmeli
boş bulmadım otağının yapısın
çıkageldi bir gözleri sürmeli
açtırıp kapıyı girdim içeri
aklımı başımdan aldı bir peri
dedim sende buldum halis gevheri
dedi seni bir mehenge sürmeli
dedim hiç yapı yok senin yapında
oynanılmaz urganında ipinde
ölene dek bekleyim mi kapında
dedi yok yok seni burdan sürmeli
dedim ki ne kadar yüzümden bezdin
etim kebap edip derimi yüzdün
âşık katletmeye silah mı düzdün
martin ile mavzer bir de sürmeli
şu kevn-ü mekânı tuttu ışığın
nöbetin bekleyen alır keşiğin
beklemeli o sultanın eşiğin
günde yüz bin kere yüzler sürmeli
agâhi karıştır kanı yaş ile
hak bulunmaz hayal ile düş ile
yetemen menzile bu gidiş ile
hemen aşk atına binip sürmeli
aşık agahiye ait türküdür. rahmetli neşet usta bu türküyü kendi tabiriyle havalandırmıştır ve onunla efsaneleşmiştir. günümüz bağlama icraacılarından ismail altunsaray yorumu da çok iyidir.