yanlış seçimler yapan.
'delusional i believed i could cure it all for you dear...
coax or trick or drive or drag the demons from you
make it right for you sleeping beauty
truly thought i could heal you
far beyond a visible sign of your awakening
failing miserably to rescue sleeping beauty
drunk on ego truly thought i could make it right!!!
if i kissed you one more time to help you face the nightmare
but you're far too poisoned for me!
such a fool to think that i could wake you from your slumber
that i could actually heal you' *
yeterince bıkmıştır bu ara, herkesle konuşmaya çalışır, saatlerce, günlerce aylarca konuşur insanlarla, dengesizlerle özellikle, ümitsizlerle, ama en küçük bir sapmada sırtından hançerleniyor korkuları yüzünden bunların, sürekli idare ediyor, tehdit ediliyor, bu insanlar tarafından, yine iyi davranmaya çalışıyor dengesizliklerine iğrenç cüretlerine rağmen, yoruldum cidden, aylardır insanları dinliyorum burda, bir defa bana bugün sen nasılsın demeyen insanların, sanki buna mecburmuşum gibi, senin işin bu dinliyceksin tabi, he bugün iyi dinleyemiyosun beğenmedim vari triplerini de çekiyorum, bazısı ise gelip rahatsız ediyor, benimle konuşmadın, beni önemsemedin özür diliyceksin benden diye taciz ediyor, insanlarla aramı bozmaya çalışıyor, nasıl yaratıklarsınız siz ya, anormali had safhada ama insanlar sizinle uğraşmak zorunda değil, bunu hiç düşündünüz mü, zorbalık yaparak onların enerjilerini daha fazla sömüremezsiniz, enayi gibi duruyorum ordan sanırım? ben bunu isteyerek yapıyorum, siz beni ikna etmiyorsunuz, bilin, ama iş psikopatça baskı şekillerine döndüğünde defolup gidersiniz evet, istediğiniz kadar pislik yapın, yoksunuz.
kaç aydır bir şey deniyorum, alt bilinçlere tavizkar, sabırla davranıp sonucun değişmesini, olmuyor.
hayatı boyunca pislik muamelesi görmüş, travmatik kişiliklere farklı davranırsanız, ilk fırsatta sizi eziyorlar, bu onların tek zaferi olucak belki. egolarını onarmaya çalıştıkça kibre dönüyor tavırları, huzura değil. maalesef hayvan gibi davranılmalı, zarar görmemenizin başka bir yolu yok, çünkü onlara müsamahakar davranırsanız onlar size hayvan gibi davranır, sizi dinlemek zorunda değilim, hiç olmadım bunu farketmelisiniz belki, birgün işim çıktığında, ya da moralim bozuk olduğunda, görevimi yapmamış olmuyorum yani, akbabalarsınız sadece, ne verirsen o kadar daha isteyen, insanın iliğini kemiğini sömüren, ceza ve ödül arasında sıkışmış zihinler.
anlatabilmişimdir umarım..
kendisine büyük ev ablukada'nın 'çıldırmıcam' şarkısını armağan etmek istediğim yazardır.
"uzun uzun zaman sonra
ben de geldim bir noktaya
bu noktadan aşağısı
uçurumun başlangıcı
kendimi tutucam
çok sabırlı olucam
ne yapıp edip sonunda
ben çıldırmıcam, çıldırmıcam..."
edit: yazarın kendisinden bile önce görüp eksiyi basan zihniyete teessüflerimi yolluyorum, bari onu bekleseydiniz.
özleten yazardır. kendisiyle son diyaloğumuzu yanlış yorumlamıştır. ha bunda benim de hatam yok mu var. kabul etmiceksin biliyorum ama özür dilerim çekirdek.