birilerinin fena halde gücüne giden yazardır efendim, zaten ben de sevmiyorum puştu. *
şaka maka, ulan nedir sizin bu küfür ve laf yeme merakınız, anlamıyorum. kafanız gerçekten hiç bir şeye basmazken ortaya sunduğunuz garip argümanlara şapka çıkartılmasını bekliyorsunuz. cidden komiksiniz lan. kıvrak zeka kalıbını da kıskanmış, bazı dansöz kadar kıvrak yazarlar haliyle. insanlık konusuna gelince, onlarda olmayan bir şeyi abdestsiz ağızlarına almamaları yeğdir insanların gözünde, fakat bunu bilmeyecek kadar hatalı düşüncelere sahipler.
'ihihi bak el socialista'yı ayarladım' diye gidin lisede sınıfınıza anlatın, yok 'uludağ'da bi' şerefsiz var. paso ayarlıyorum kankaaa' onlar da size 'ooooo' çeksinler. resmen komiksiniz lan başka bir şey demiyorum. argumentum ad nauseam'ın da dibine vurun. yani anlayacağınız dilde aynı argümanı kusturana dek insanlara tekrar sunun, yalancıyı ve papağan gibi aynı şeyleri tekrar edenleri sikmiyorlar ne de olsa.
ulan, şapka çıkartılacak durumunuz olsa, portmanto derim size.
not: 'sosyalizm hakkında tanımı yok yea bunun, çok tırt olm' diyen kör gözlerine parmak attığım bazı gereksiz kişiler için uygun entry'ler, kendileri için uygun bir vaziyette ulaştırılmıştır. sevgiler.
nickaltı körler sağırlar birbirini ağırlar durumuna örnek teşkil etmektedir. tüm hayatı at gözlükleriyle yaşayan sözde sosyalistlerin birbirine yıkama yağlama yapışını izleyebiliriz buradan. aynen diğer siyasi görüş sahiplerinin benzer türevlerinde görüldüğü gibi.
bu numunelerde rastlanan bulgulara göre; sırf aynı siyasi görüşe sahipler diye can ciğer kuzu sarması olabilirler, tanımadıkları biri kendilerini eleştirdiğinde ilk akıllarına gelen nedeninin siyasi görüşleri olduğudur. kıvrak zekadan anladıkları konuyla alakasız hakaret etmektir. gerçekler (#10445122) yüzlerine vurulduğunda hemen savunmaya geçer ve kudurup saldırırlar.
anlaşılamayan nokta ise kendini bu kadar (#10363066) iyi tanımlayabilenleri bile dönüştükleri şeyin farkında olamamaktadır.
insanlık tanımının içini boşaltıp sonra kendi kişilik denklemlerinin sabiti olduğunu iddia ederler. insanlığın bahsettiğim denklemde çarpan durumda olması yazık olmuş. keşke içini bu kadar boşaltıp değerini sıfır(0) yapmasalardı. *
aynı zamanda sabit fikirli yazarımsı.
yazarımsı sözünü sevmiyor belli. ama ona çok yakışıyor. üstüne çuk oturuyor. bir entrye kızıp salyalarını saçarak saldırırken, kızdığı entryde yazan etiketçiliğini ve terbiyesi ile ilgili kuşkuları mükemmel bir şekilde ispatlaması da takdire değer.
siyasi görüşü ile ilgili de kompleksi var. enteresan bir kompleks çeşidi ama bu edinmeyi başarmış. çirkin desen siyasi görüşü yüzünden söylendiğini iddia edecek.
bir de kısa entrylere alerjisi var galiba. haberi yok galiba ama doğru ve güzel olan, anlatılanın en kısa ve anlaşılır şekilde anlatılmasıdır.
(#10363066) ironik ama tamamen kendinden bahsederek sanatının zirvesine çıkmış.
sol literatürdeki bilgisinin yanından geçemeyen moronların 'dili çok ağır yea ühühü' diye hayıflanıp durduğu yazarımsı. aynı kişiler kendisinin nickaltında yediği ayarın kuyruk acısıyla bunları yazmaktadırlar.
şu an bu entry'i yazarken insanlara acımaktan fenafillah olmuş yazar.
hayır. ben böyle bir tanım yapmayacağım. iki kelimeyi bir araya ancak getirip yazarlık yaptığını sanan hayvansal genomlar taşıyan ucubeler gibi yazmıyorum çünkü, ha beni öyle yazıyor addediyorsanız, yanılıyorsunuz pekâla, cidden yanılıyorsunuz, ve önünüzde bulunan durumu göremeyecek kadar körsünüz, kusruma bakmayın, ama öyle canım efendim.
şimdi ben, küfür var diye entry'lerime emek harcamıyor muşum? he yarrağım he. hayal kurmaya devam et sen.
hadi bana küfürbaz de istersen, hadi durma lan. durma de haydi de, götünü kıstırdığım an ılık ılık sikeyim senin. ahaha! eliniz ayağınıza dolaşmış ulan beni dert edinmekten resmen sizin. nasıl diyorlardı dur? çekememe durumu mu, aynen öyle. haydi ben bu entry'lere emek harcamıyorum diyelim, benim karşıma gel bunu söyle, tabii yapabiliyorsan. yapamıyorsan da yapma, otur yerine sus. klavyeni tartaklama daha yüzünü görmediğin bir insan için. gerçi şu an bu kişinin önüne koyduklarım, emek değil, yemektir. ama yemeyecektir çünkü bu kişi ve bu zihniyettekiler, insan ve hayvan pisliğinden başka bir şey yemiyor maalesef gözlemlediğim kadarıyla. eh, madem hoşunuza gitti, kılavuzunuz da karga, o zaman yumulun yemeklere azizim, ben ne diyeyim, bu han-ı iştihâ sizin, tevfik fikret'in dediği gibi.
bir de ben alıntı yapıyorum ha. ulan geri zekâlı, entry'lerde bir sözle veya bir delille argümanı nasıl sunayım, fikrimi nasıl destekleyeyim, bu argümanlar gökten zembille mi iniyor be hey özürlü, dürzü değil, özürlü. sizin mekanınız acun sözlük bence, çok durmayın oraya gidin, çünkü canım efendim, burası kanımca size bir kaç gömlek dükkanı büyük gelir.
iğrençsiniz lan. yeminle sizin yazdıklarınızı ve başkalarının size söylediklerini bana taşıyarak yaptığınız fikirsel orospuluğu gördükçe tiksiniyorum. siz bence yediğiniz boku da bırakın artık, içinde bulunduğunuz durumun tahareti bozulmuşluğunu düşünün, tabii anlayana. yazdığıklarımdaki emeği de abdestsiz almayın ağzınıza bundan sonra, çünkü bu ağzına aldığın yarrağa benzemez, ağzına aldığın an yumruğumu da alırsın aslanım, bu kadar açık ve net. ama şiddete her zaman karşı olduğum için, bu kılkuyrukları akl-ı selimliğe davet edeceğim. gerçi onu da osmanlı saray odası falan sanarlar, malum lise tarih bilgisi.
size tek bir önerim olacak sevgili aşağılık cami avlusu veletleri, gidin başka yerde vızıldayın, çünkü sinekler lambanın konar fakat, eninde sonunda o lambanın kendilerini kül edeceğini bilmezler.
ya siktirin gidin, ya da kül olun.
seçim size ait.
(bkz: #10362904) kısa cümlelerinde, uzun anlamlar barındıran taze yazar.
iyi yazar olmanın koşulunu, "nesil önceliğinde" arayanlara güzel bir örnektir kendisi.
hoşgelmiştir.
Bir entrysiyle aklıma bir fıkrayı anımsatan yazardır *
--spoiler--
bir laz bir kayserili bir de kürt yolculuk ederlerken kaza yapıp ölmüşler. kaza yaptıkları köye köylüler üçünü gömmüş. aradan iki gün geçmiş ölen laz çıkmış gelmiş. köylü şaşırmış ne oldu nasıl çıktın diye sormuşlar. laz cehennemin girişinde bir zebani vardı, ona rüşvet verdim o da beni geri yolladı demiş. köylüler sevinmiş. peki kayserili nerde diye sormuşlar. laz o ben gelirken hala pazarlık yapıyordu demiş. köylülerden biri bir de kürt vardı, ona ne oldu diye sormuş. o sırada toprağın altından bir ses yükselmiş: benimkini devlet ödesin!
--spoiler--
nickiyle hicbir baglantı kuramadığım yeni nesil sosyalist oldugunu sanıp soyalizmin kavramsal anlamını değiştiren kişilerdendir. yazılarını vakit kaybı olarak görüyorum. Troll'lerle aynı sınıfta ve paktadır.