1992 yapımı al pacinonun daha önce defalarca hakettiği oscar ödülüne jüri üyelerince lufedilip ilk defa layık görüldüğü film. yaşlı kör adam rolü daha iyi oynanabilirmi acaba diye düşündürür insana.
al pacino'nun yaşayan bir efsane olduğunu bir kez daha kanıtladığı, senaryosu ve oyunculukları ile çok beğendiğim, özellikle al pacino'nun okul müdürüne çektiği nutuğa hasta olduğum film.
al pacino'nun yarbay slade rolüyle karşımıza çıktığı ve dillere destan bir oyunculuk sergilediği muazzam film. ayrıca filmin müzikleri thomas newman tarafından bestelenmiştir.
hayatın zevkleri konusunda colonel slade 'den çok şey öğrendiğimiz film. aşırı gelişmiş kadın kokusu algılama özelliği imrendiricidir. hep böyle bir mentor istersiniz.. chris o'donnell da iyidir hani.
kör olmayan bir adamın* filmde kör rolü yaparken, polise kör değilmiş gibi davrandığı aşmış film. al pacino ya tek oscarını getiren filmdir ve kendisi kör rolünü oynayabilmek için belli bir süre körler okulunda kalmıştır.
yarbay slade der ki; hiç kaçıp kurtulmak isterken bedenin, kalmak istedi mi yüreğin?
diğer yazılanlarda belirtildiği gibi al pacino' nun muazzam oyunculuğunu sergilediği film.
Al Pacino'nun son derece başarılı oyunu sonucu izleyende " bizde bir çifti var ancak , ama albay kadar hatunları cezbedemiyoruz" hissiyatı uyandıran , bir oyunculuk resitali.
Bununla beraber, filmdeki tango sahnesi ve dahi tangoya eşlik eden itzhak perlman'ın olağanüstü kemanı insanı mest etmeye yeter de artar.
restorandaki tango sahnesi en iyi sahneler arasına girerken asıl felsefik yaklaşım chris o'donnell ın al pacino yu otel odasında intihar etmesini engellemek isterken ki konuşmalar ve final sahnesinde okuldaki chris o'donnell savunma sahnesinde al pacino nun söylediği unutulmaz replik...
ayrıca tango sahnesinde çalan müziğin schindler's list filminin başlarında nazi askerlerinin eğlendiği barda çalan tango ile aynı olduğunu biliyor muydunuz.tabi kadın kokusu daha önce çekildi ama bu tango müziği iki filme de mükemmel uyum sağlamış..