saçların döküldüğünün fark edilen an

entry13 galeri0
    1.
  1. her banyodan sonra insanı şaşkına çeviren saç dökülmelerinin farkına varılmasıdır.
    2 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. fonda cengiz kurtoğlu nun "..önce bir kaç damla yaş.." diye girdiği andır.
    1 ...
  5. 4.
  6. jöle sürdüğün günlere lanet ettiğin andır.
    1 ...
  7. 5.
  8. arkadaşın yaptığı eşşek şakası ile fark edilir. o andan itibaren ruh hali bütünüyle değişir. eve gelince aile fotoğraf albümü çıkartılıp eski resimlere bakılır. sonra birkaç damla yaş.
    0 ...
  9. 6.
  10. saçın kıymetinin anlaşıldığı anlardır artık fırça tarak bir hayal yıkarken narin hareketler sanki üstünüz, elbiseleriniz her geçen gün sökülüyor gibidir kanımca. herkez o günleri en gecinden görür umarım.
    0 ...
  11. 7.
  12. saçlarım uzunken yaşadığım andır. şimdi kısa mutluyum.
    0 ...
  13. 8.
  14. ocak sonu şubat başıydı günlerden soğuk ve ayaz bir kış günü; lise son sınıftaydım ve o soğuğa inat sırılsıklam aşıktım.

    o gün diğer günlerden farklı gelmişti bana kendisi biraz daha durgun biraz daha sessiz, sormadım da sebebini. her zamanki gibi yanımda oturmuş başını omzuma yaslamış mırıl mırıl konuşuyor ben de saçlarıyla oynuyor okşuyordum. saçlarını parmaklarımın arasından geçirirken farkettim parmaklarımda kalan saç tellerini. öyle de güzel saçları vardı ki; kumral.

    kemoterapiye ve radyoterapiye başlayalı olmuştu biraz. ilk öğrendiğimde koymamıştı bana saçları ellerimde kaldığında koyduğu kadar. o mırıl mırıl birşeyler anlatıyordu ama ben duymuyordum, göğsümde bir daralma kulaklarımda yankı yankı bir uğultu boğazıma oturan koca bir yumruk gözlerimden akmamaya direnen ateş gibi yanan bir çift damla yaş. kabullenemiyordum. neden? neden sen? neden ben değil de sen? o an o telaş o korku o endişe, dönüp suratımı mı o halde görmesin yoksa ellerimdeki saç tellerini mi görmesin? hangisini görmesi daha kötü olur diye hızlıca muhakeme ederken parmaklarıma kor alev gibi yapışan telleri o görmesin diye yere sepelerken yaptığım hareketten anlamasın diye acele de edemiyordum, kafasını kaldırıp yüzüme bakmasından da korkuyordum; geçmedi o beş dakika. kabir azabına eş o beş dakika.

    o an farketmiştim saçlarının dökülmeye başladığını. dökülmeyeceğine inanıyordum ama öyle olmadı. günler günleri kovaladı. damarlarının kabul etmediği serumu elektrotlar yardımıyla zerk eder olmuşlardı artık. iyice bitkin iyice zayıf düştü. ben de kazıttım saçlarımı (disiplin cezalarıma bir de bunu eklemiştim o zamanlar, bilmiyordum saç kazıtmanın yasak olduğunu okulda). o gün bugündür hiç uzatmadım saçlarımı, hep kısa hep 1-2 numara.

    evet o soğuk kış günü benim doğum günümdü. en güzel doğum günüm. son doğum günümdü.
    4 ...
  15. 9.
  16. götünüzün kenarlarından sıçak terler boşalır sonra alışırsınız merak etmeyin .
    0 ...
  17. 10.
  18. jöle veya köpük ile şekillendirilen saçın dökülmesinin farkedildiği anda hemen yıkamaya çalışma halidir. yıkanan saç ile sürekli oynanır. ayna karşısında saç diplerinde açılma varsa kontrol edilir ve gerek görülür ise bir ebeveyne de saçın dökülüp dökülmediği onaylatılır. yaşanan hal ve durumlar çoğu zaman psikolojik bir sorun halini alır ve hissedilen bu saç dökülmesi açık bir şekilde korkusu popodan kan aldırır. -lan! ya kel kalırsam. aha aha! bak bu sefer 5 saç teli düştü la.
    0 ...
  19. 11.
  20. kaymak gibi bir kadin bulup evlenemedik.
    soyle bize guzel sevimli cocuklar doguracak.

    bosa doktuk saclari.
    1 ...
  21. 12.
  22. Şu başlıkları uplamayım ya ağlayasım geliyor görünce.

    Saçlarım dökülüyor diye stres yapıyorum stres yaptıkça saçlarım dökülüyor, girdik yine sonsuz paradoksa.
    1 ...
  23. 13.
  24. neden bu stresi, derdi çektiğini aklına getirir ve değmesi için daha çok çabalarsın. ama sonunda elinde olan dökülen saçlardır, azminin karşılığı değil.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük