şu an dişlerime alabiliyorum okullar açılana kadar çeneme gelmesini istiyorum. devlet baba kızıyormuş, çeneme gelsin de bakalım ne diyecek? işime yarıyor mu dersen hayır. küçükkene uzatamadım içimde kaldı.
Saçlarınız dalgalı, özellikle de uçtan dalgalıysa bakımı çok zordur.. uzatsanız bir dert uzatmasanız pek dert değildir aslında ama uzatmak isteyen için bir süre işkenceye döner.. Düzlersin, üflesen bozulur, kabarır. bildiğin şişer efendim şişer. enseyi düzeltirsin ucu kıvrılır, kulak üstleri kıvrılır.. bazen bezdirir adamı.. bazıları gibi yataktan kalktığınız gibi dışarı çıkamazsanız. eğer çıkarsanız ana haber bültenlerine de çıkarsınız.. kısacası çok kolay değildir bu iş.
liseli erkeklerimiz için başa bela bi durumdur.ya okul müdürüne yakalanır ya da müdür yardımcısına.bizim dönemde vardı böyle bi çocuk.zavallım her zaman müdürün odasına gitmekten kanka olmuştu nerdeyse müdürle.
uzun zamandır uzatmaktayım. genelde yazları rahatsızlık verse de, saçı düzeltip yazları biraz kısaltmaktayım. ne çevremde 'top ulan bu ehuehuhe' diyen oldu ne de 'asi oldu bu çocuk da iyice, bak bak klavyeye nasıl da sert vuruyor' diyen oldu. büyük oranda sizle ve sizin çevrenizle alakalı bir şey. 'saçını niye salıyon olm lean' diyenlere güzel bir cevap verdiğiniz anda o kişi sizin saç uzatmanıza kendisinin saçını kısa tutması kadar hak verecektir.
eğer küçük bir şehir de ikamet etmek zorundaysanız "top lan bu eheheh" "anan gibi saç uzatacağına baban gibi sakal bırak!" laflarını yemeye alışmalısınız. kim mi yapar? staja gittiğiniz okuldaki çocuklar arkanızdan söyler, lisenin camından 20 küsür yaşında henüz bir baltaya sap olamamış serserinin biri bağırır... falan.
şu sıralar yapmakla yapmamak arasında kaldığım eylem. 3 aydır berber yüzü görmeyen saçlar öyle bi şekil aldı ki yaban domuzu mu desen, makak maymunu mu bilemeyeceğim.
3 ayda bir saçları düzelttirirken adam gibi bir kuaför bulunmasını gerektiren eylem. mazallah benim durumuma düşebilirsiniz.
-abi benim kuaför nerde yok mu ?
-haa o izinde ya. ben kesiyim anlarım ben de uzun saçtan.
-hmm(ulan.. neyse yaa yapar heralde gözüm tuttu)
-tamam o zaman. abi şimdi benim şu yanlar kabarık duruyor, artık oraya bi ara makası falan hafif bi kat,bişeyler yapıp inceltsen süper olur. boydan kısaltmayalım yalnız aşağılara dokunmayalım.
-tabi tabi ben bi ayar çekicem ona.
-(hadi bakalım inş)
bundan sonrası facia. adam üstleri kısaltacaktı hafif kabarıklığı alacaktı. ne yaptı peki? uğur tütüneker. evet, tam olarak uğur tütüneker oldum ya. adam kesimi bitirip başımı yıkarken gözyaşlarımda karıştı gitti. ağladım belli olmasın diye kafamı yıkarken lavaboya bıraktım gözyaşlarını. başı kaldırdı gözler kıpkırmızı. bitime doğru uğur tütüneker olarak çıkmadım allahtan. aşağılarıda biraz kısaltıp dengeledik, ama gitti saçlar tabi.
şimdi yaptığım şeyse başlıktaki eylemi gerçekleştirmek. siz siz olun kendi kuaförünüze kestirin. yaşadım biliyorum.
kadinlar icin gayet dogal olan, erkekler icin ise bir nevi ozgurluk sembolu olan eylem.
entryleri okursaniz cogunun erkekler tarafindan yazildigini gorursunuz. orana vurursak kadinlarda uzun sac orani daha yuksektir, madem bu is boyle neden erkekler icin onemli bir olgudur diye sorulur.
turk genclerinin 10-12 yillik temel ve lise egitimleri boyunca her hafta teroristmis gibi kontrolden gecirilmesine verdigi tepkidir. en ilginci de saci biraz uzun diye siniftan atilmaktir. sac uzunlugu ve egitim hakki arasindaki iliskiyi ben yillardir cozemedim.
Karizma yapmak için saçlarımızı kestirmeme yada belli yerlerin düzenli bir şekilde kestirme durumudur. Bazılarımız lisede saç uzatmayı uğraşır ve bir nev'i başarır. Ama o arkadaşlar nedense üniversite ortamında saçlarını kısacık kestirir.
bazı erkeklere gerçekten yakışsa da! 10 gün boyunca saçlarını yıkamayan bir arkadaşımı gördükten sonra erkeklerdeki tikssindiğim ve tiksindirici eylemmm...
olayin sadece sekilcilik ve kil uzatmaktan daha fakli bir degere sahip oldugunu bilerek yapildiginda bir anlam ifade eden eylemdir.
Hic kimse moda olmus diye sac uzatmaz, yada kizlar begeniyo diye uzatan zaten gecis donemine dayanamayip, ilk 5 ayda tekrar eski haline geri doner.
Herkesin anlayacagi bir ifade ile soylemek gerekirse, Baris Manco acaba olene kadar neden hic saclarini kesmemistir?
Bilmedigi, anlamadigi, arastirmadigi, herkesi kendi gibi olaylara metaryalist yaklastigini sanan zihniyetin zaten kavramasini ve anlamasini asla bekleyemeyecegin hadisedir! * Ve ayrica (bkz: sunnettir) ! *
iki bakis acisindan da olayin kokeni ve temeli aynidir! *
Ancak "13. katta, banyodan yeni çıkılmışken buz gibi havada içilen bira ile esen rüzgarın saçları savuşturup yüzünüze yapışmasının insana verdiği haz" düşünülerek sabredilir.*
