O kölesi olmasa o işi yapamayacak olan patrona dert olmuştur. Ve o patronları da işsiz güçsüz eğitimsiz insanlar dolandırıp parmaklıyor (bkz: çiftlik bank).
Lisede de öyle değilmiydi? Daha orada bile sayısalcılars özel ayrıcalıklı arkadaş gibi davranan bol esprili öğretmenler sözelcilere gelince ben dersimi anlatır giderim havasındaydı.
bunun sözelcilik veya sayısalcılığın patron ve köle olmayla alakası yok.
mikro düzeyde ele alırsak burada önemli olan kişinin kendi zekası, çalışkanlığı ve yetenekleri ile biryerlere gelmiş olması ile alakalıdır. yani eğer sen fark yaratırsan her yerde aranan adam olursun.
sözelci olduğum halde bu görüşe katılmıyorum.sayısalcılar daha önemlidir bence.ezberi herkes yapar, herkes güzel konuşabilir, bunun kişisel farklılıkları da elbette olur ama karnın ağrıdığında yardımına sayısalcı doktor koşar, oturduğun evin yapımında sayısalcı müteahhit, entry girdiğin telefonun yapımında sayısalcı mühendis yetişir imdadına.saygı duy.
2017'de hala dünya'nın varlıklar ile değil insan yetenekleri ile yönetildiğini sanan yazar beyanı. Paran varsa, beynin olmasa bile iş görürsün dostum. Bunun sayısal yetenekle ya da sözel yetenekle bir bağı yok. Pablo escobar evinde her gün logoritma çözmüyordu herhalde değil mi?