Zorunluluktur. Saygı olmazsa kaos doğar. Sadece saygısız davranana saygı gösterilmez. Bunun dışında saygı önemli bir düzenleyicidir. Onsuz bir hayat düşünülemez. Saygı sınırını aşan da sonuçlarına katlanır.
Mesela benim “ Fenerbahçe’ yi sevmiyorum “ demek hakkımdır, kimse karışamaz. Ama Fenerbahçe’ ye hakaret edemem çünkü bu saygısızlığa girer.
Bir de eleştiriyle hakareti karıştırma yanlışına düşenler var. Eleştiriyle hakaret aynı şey değildir. Biri küfürsüz diğeri küfürlüdür.
insanların iyi niyetli olup olmadığını belirleyen, sadece saygı çerçevesinde davranmayana duyulmaması gerekendir. Kötü bir karakter olmasına rağmen ercüment çözer’ e sempati besleme sebebidir ayrıca.
zorunluluktur. herkes saygıyı hak eder. saygı duymayı bırakmak söz konusu olabilir, onun sebebi de saygısızlıktır. bunun dışında saygı duymak tartışmaya açık değildir.
mesela ben nefret ettiğim fenerbahçe' ye hakaret etmiyorsam bu onu sevenlere saygı duyduğum içindir. ama sevmemek tercihimdir, kimse de karışamaz.
Iliski ve iletisimlerde sik sik kullanilan fakat ici giderek bosaltilan kavram.
Sayginin, icerisinde bulunmadigi her durum giderek yozlasmaya ve netice olarak yok olmaya da mahkumdur. Saygi tek basina koskoca bir kavram oldugu gibi, sevginin de yoldasidir ayni zamanda.
Insanlarin ozeline, zamanina, hayatina saygi gostermek yuce bir davranistir. Kimi nasil etkiledigine bakilmaksizin edilen her hareket, bizi biz yapan ozelliklerimizden uzaklasip, primat duzeyinde davranma yolunda hizla ilerlememize sebep olur.
Eger saygi duymazsaniz, size de saygi duyulmaz. Bu da sozde uzerinize giydiginiz isil isil gosterisli olan saygi elbisesini tasiyamadiginiz anlamina gelebilir, o da uzucu olur elbet.
Elinden geleni yapmış olmanın enayilikle hiçbir ilgisi olmadığını kendime hep tekrar ediyorum.. Başkası için değil, her konuda ilk önce kendine olan saygın için elinden geleni yapmış olmak erdemdir.. Konu ne olursa olsun, herkes kendine yakışanı yapar..
Haketmemiş olmak diğerinin sorunu..
Saygı duymakla saygısızlık etmemek aynı şey değildir. Kişi saygı duymuyor olabilir ama saygısızlık etmemelidir. hoşgörülü olmak iyidir.
edit: bence inançlara saygı duyulmasa bile insanlara saygı duyulmalı. saygı güzeldir.
sevgi kaldırım taşının arasından çıkan çiçek misali bir anda ortaya çıkabilse de; saygı kazanılması, emek verilmesi gereken bir husus. bu uğraşı gerektirdiğinden midir bilmem, saygı daha önemli. zaten bunu yitirdiğinde sevgiyi de ezip geçmiş oluyorsun.
dizinin şu vakte kadar beğenmediğim bir tarafı olmadı ama ben bu tarz işleri çok kıllayıp "şurası da şöyle"cilerden değilim. bence insanların her yerde birbirilerine karşı yaptıkları saygısızlıklar güzel göze sokuluyor.
lafın özü başarılı buldum. dilerim bozmadan devam eder.
Toplumda bulunması gereken ve uyulması gereken kurallarda başı çekmesi lüzum eden bir duygudur.
Bu duyguya sahip olmak için öncelikle önyargı kavramını kişiliğimizden bertaraf etmek gerekir. Önyargının saygıyı çürüttüğü ve önyargılı bir insanın hiç bir canlı, cansız varlığa, nesneye saygı duyamayacağı aşikâr.
Bunu topluma aşılamanın en sağlıklı yöntemi yine eğitim-öğretim den geçiyor. Küçük yaştaki çocuklara herkesin fikrini, düşüncesini beyan etme özgürlüğü olduğu, fikrini beyan edenlere benimsemesek bile toplum olgularına aykırı olmadığı sürece saygı duymamız gerektiğini her dem anlatmak gerekiyor.
insanlardan ziyade bir köpeğe, kuşa, tırtıla, kelebeğe karşı sorumluluklarımız olduğu, fikir üretemeyen canlı varlıkların (hayvanların) hakkını gözetmemiz ve haklarına saygı duymamız gerektiğini gelişim evresinde ki tüm insanlara alfabeyi öğretmenin önemi bilinciyle öğretmek gerekir.
Başkalarını rahatsız etmeyi veya manevi olarak hakkını gasp etmekten çekinmeyi, bu hakkı gasp etmenin bireye hak verildiği ortamda da bu haktan imtina etmeyi örneklerle anlatmak gerekir.