sadece saygısız dallamaların değil, belki onlar yüzünden belki pskolojik rahatsızlıktan motivasyonunu kaybetmiş masum bünyelerin de zaman zaman yaptığı şeydir. buradan bütün hocalarıma, lise ve ortaokul müdürlerime sesleniyorum, bana kızmayınız, o arkadakiler itişmeseydi, ses çıkarmasalardı gülmezdim belki ben. bilemiyorum..
Yapma denilen birşeyi insan bünyesinde inatla yapılmak istenmesi sonucunda ortaya çıkan ve genellikle her ilkoluk-ortaokul çağındaki çocuğun başına gelmiş bir durumdur.Saygı duymak ya da duymamakla değil, tamamen çocuklukla ilgili bir durumdur ve abartmamak gerekir.
durarak saygı gösterilir mi ? durmak saygının temel bir unsuru mudur ? yoksa durmak bir amaç değil araç mıdır ? * şeklinde yaklaştığım fakat tüm çabalarıma rağmen bir şeye ulaşamadığım eylemdir.
bir kaç özel durum dışında, özel durum çünkü gerçekten ne için durduğumu biliyordum en azından militarist bir şekilde ip gibi durduğumdan değil gerçekten beyin damarlarımın en ücra köşelerinde saygı duyduğumu hissettiğim için, çevremce de saygı gösterebilmeyi başarabilmişimdir fakat bunun dışında ki bir çok saygı duruşları * benim için hep eziyet olmuştur.
fırlamalık üzerine ihtisas yaptığımız bu günlerde bu göstermelik saygı duruşları bizler için olağanüstü bir fırsat niteliğindeydi. genellikle insanlardan 1 dakika olarak istenen bu saygı gösterme çabası sırasında sağlanılması başarılamamış konsantrasyon üzerinden prim yapıyorduk. puahaha diye patlamamak için mimikler üzerinde mutlak kontrol gerçekleştirilmeye çalışılmasının müsebbibi oluyorduk. fakat asıl kopmamak için zor tutanlar bizler olduğumuzdan her zaman biz daha suçluyduk.
60 saniyenin tamamlanmasına yakın gülme krizine girmeyenler hemen arkaya dönüyor " böyleşeyolmaz ya yapmayın oğlum bir gün başımıza bir iş gelecek " diyorlardı.
başlarına bir iş gelmiş midir ? gelmemiştir bir kaç kez azar işittiğimiz olmuştur tabi.
esas duruşta duramadığım için saygı göstermediğimi sanmıştı o hocalar ... varsın o öyle sanmaya devam etsinler ' "şekilciler şekilciler atın bu çocukları zindanlara" diyemediklerinden disiplinle korkutmaya çalışmışlardı. ha bir de not var şüphesiz ..
öğrenciyken 10 kasım'larda mutlaka başa gelen ve sonu yenilen tokat veya azarla sonuçlanan olay. o yaşlarda çok masum ve sevimli gibi görünen bu hadise, eşeğin yaşına gelmiş insanlar tarafından yapılınca utanç kaynağı haline geliyor. özellikle futbol maçlarında türkiye sınırları içinde bir kere bile mutlak sessizlikle bitirilemeyen saygı duruşları, medeniyet için binlerce fırın ekmeğe ihtiyacımız olduğunun göstergesi. trabzonda düşen ispanyol uçağında şehit olan ispanyol askerleri için yapılan saygı duruşunda; yönetim istifa, ayşeeeeeeee seni seviyorum, s...miş beşiktaş şeklindeki anırmalar, aklımda kalanlardan sadece bir kaç tanesi.
gülmek yine de en masumu galiba...
genellikle okul sıralarına protokolün önünde nedensiz olarak aktif hale geçen uyarılmışlık. insanın içten bir patlama yaşamasına neden olur. yerlere yatarak yarılma arzusu tavan yapar. genellikle o bir dk.lık süreç esnasında "kuuff","purrrf","kıssfffk" gibi sesler sıklıkla duyulur.
aranızda bulunanlardan biri şeytandan gelen vahiyle hareketlenir ve normalde kahkahadan yerlere yatacağınız birşey yapar ama siz kendinizi öyle bir sıkarsınız ki midenize kramplar girer. e ne de olsa saygı duruşunun ortasındasınız. kıskıs gülerken bile dikkat çekersiniz.