para gibidir..
çalışarak kazanılır..
ancak manevi yönde gücü yüksektir..
maddiyatta paraya bakılırsa maneviyatta saygınlığa bakılır..
kaybı kolay kazanımı zor olandır.
insanlar birbirlerini sevmese de, toplumsal ilişkilerin düzenlenmesi ve korunması mahiyetinde her insanın doğuştan her insana karşı sahip olması gereken duygudur.
fakat şöyle tanımlayanlar da vardır pek tabi;
(bkz: #1507803)
hayatta kurulan her ilişkinin temelidir.önce insanın kendi kendisine duyması şarttır.sonra zaten gerisi gelir.ve unutulmamalıdır ki saygının olmadığı yerde huzur ve mutlulukta olmaz.ya da daha doğrusu insan mutlu olamaz.
kimi zaman kıymetini tamamen unuttuğumuz, gösterilmesi gereken kişilere göstermediğimiz ve görmemiz gereken kişilerden de göremediğimiz kutsal öğretimizdir.
gösteremediklerimizi pek umursamadığımız, sinirimizi, kızgınlığımızı öfkemizi bahane sunduğumuz,
göremediklerimizde de pek çok üzüldüğümüz, bizim bahanelerimizi onların bize sunması durumunda "ben senin büyüğünüm, abinim, ablanım, annenim, babanım" gibi tavırlara cevap verdiğimiz, karşımızdaki kişilerin ihtiyacı olduğunu düşünmediğimiz ama bizim ne kadar çok ihtiyacımızın olduğunu anladığımız kutsal (!) öğreti.
Saygının yokluğu, açıkça yapılan bir hakarete nazaran daha az saldırgan olsa da, aynı derecede yaralayıcı bir hal alabilir. Örneğin, karşıdaki insana hakaret edilmiyordur ama bir insan olarak varlığı da tanınmıyordur.
toplumu güven erozyonuna sürükleyip başkalarının duygularına önem vermeyen, yalnızca kendi keyfini düşünen ve egosunu şişiren bireylerin çoğalmasıyla beraber erozyona uğrayandır.