Amacı nedir bilinmez.Kitapçılar da ne aradığı da anlaşılmaz.
Genellikle kitapların kapaklarına bakar önce.Renkli ve janjanlı olanları sever.
Aslında kitapçıya olasılıkla birini beklemek için girmiştir.
Eline aldığı kitapları incelemez,acele ile en arka sayfadaki sayfa numarasına bakar.500 sayfa ulaşılmazdır mesela O'nun için.Takriben 100 sayfalık birşeyler bakar.Kalın kocaman sayfalıları hep es geçer,nedense eline almak istemez onları.Evirir çevirir,ille de alacaksa mutlaka en ince olanını seçer.Kitap tavsiye etseniz,önce;'kaç sayfa peki' diye sorar,konuyu kapatmak istersiniz hemen.
Amacı nedir bilinmez,ama hemen her kitapçıda görürsünüz.
(bkz: ben)
Kitapçılara girdiğim zaman dikkatimi ilk çeken şey kalın kitaplar olmuştur her zaman. Ince kitap okuyasım gelmiyor efendim. Kitap dediğin tuğla gibi olur eline alınca ağırlığını hissedersin.
incesinden isterse cin ali okusun efem. sayfa sayısına göre kitap mı alınır yahu?
sayfası bol olandan alırsın (bkz: o ne ki ya) bir halt değildir o kitap, bunalırsın. hele ki kitap seven biriysen ayıp olmasın emek var diye sonuna kadar bir yerin sıkıntıdan çatlaya çatlaya okursun. olmaz öyle şey, cık cık cık.
300 sayfadan fazlasını almayan, aldığı takdirde onu kimin taşıyacağını ya da günde okuyacağı 50 sayfa için geri kalan 250 sayfanın neden taşınması gerektiğinin bilincinde olan insandır. haklıdır.