savaşta çocuk olmak

    15.
  1. 1,5 yıldır medya sektöründeyim. Ve yaklaşık 4 aydır savaş olayları ile yatıp onlarla kalkıyorum. Pazar yerlerine yerleştirilen bombalar, arabaların sırayla patladığı kalabalık caddeler ve sokaklar, "acaba bugün de bizim evde mi sıra" diyerek BOMBA'lanmayı bekleyen aileler... Peki neden?

    Kameralar o küçücük bedenleri gösterdikçe bu soruyu kendime sürekli tekrarlıyorum... Günahsız ufacık kalpleriyle tanık oldukları bu şiddet ve bu inanılmaz vahşet, onları ilerde nasıl bir duruma getirecek?

    Her gün ayrı bir yerde patlama haberiyle karşı karşıya kalıyorum ve çok ilginç ama önüme gelen her haberde ilk işim ölen çocuk var mı acaba diye bakmak oluyor.

    Beni en çok etkileyen görüntü sanırım Lübnan'daki olaylar sonrasında ufacık bir bedenin babasının kolları arasında şiddetin gölgesinden kaçırılışıydı ama ne yazık ki henüz 2.5 yaşındaki o küçücük beden çoktan MELEK olmuştu... Bir de kardeşinin kefenini açarak hıçkırıklara boğulan 12 yaşındaki çocuğun yaşadığı travma...

    Artık ülke çıkarları için,, devletler birbirlerine kendilerini ispat edecekler diye nedeni ne olursa olsun,, o masum yaşamlara son vermeyi durdursunlar onlar silah tutmak değil,kan görmek değil,sadece sevgi ve mutluluk en önemlisi de huzur istiyorlar unutmayalım...
    2 ...
  2. 13.
  3. 2.
  4. sevgiyle dolması gereken yürecikler nefretle beslenip hayata hep kötümser bakacaklar.
    2 ...
  5. 21.
  6. kapıları çalan benim
    kapıları birer birer.
    gözünüze görünemem
    göze gorünmez ölüler.

    hiroşima'da öleli
    oluyor bir on yil kadar.
    yedi yaşında bir kızım,
    büyümez ölü çocuklar.

    saçlarım tutuştu önce,
    gözlerim yandı kavruldu.
    bir avuç kül oluverdim,
    külüm havaya savruldu.

    benim sizden kendim icin
    hiçbir şey istediğim yok.
    şeker bile yiyemez ki
    kağıt gibi yanan çocuk.

    çalıyorum kapınızı
    teyze, amca, bir imza ver.
    çocuklar öldürülmesin
    şeker de yiyebilsinler.
    * *
    1 ...
  7. 1.
  8. büyüyememe ihtimali olmak. bir sonra ki sabahı görememek.
    2 ...
  9. 7.
  10. bahçeli , tunalı gibi brujuva mekanlarda zengin çocuklarının kız tavlamak ve hava atmak için kullandıkları spor arabalarının yakıtları için gerekli olan kan ihtiyacını sağlamak.
    1 ...
  11. 19.
  12. bir savaşın rezilliğine, acımasızlığıne, annesinin babasının yakınlarının ölümüne, ne olduğunu anlamadan şahit olarak belki de en derinden sarsılandır. körpecik zihninden o görüntüleri ve yıkıntıları belki de hiçbir zaman atamayacak olandır.
    1 ...
  13. 10.
  14. hayatı savaş gibi algılamaya neden olacak durum.jerzy kosinski'nin boyalı kuş romanı bu durumu çarpıcı şekilde ortaya koyar.savaş boyunca ailesini arayan çocuk savaş bittiğinde ailesi dahil hayatında kimseyi istemez.
    1 ...
  15. 25.
  16. 6.
  17. onların derdi sadece arkadaşları ile oyun oynamak, okula gitmek, annesine sımsıkı sarılıp uyumak, işten gelmiş babasına koşup "baba en sevdiğim çikolatayı aldın mı?" olması gerekirken gözünü hırs bürümüş zalimlerin bombaları altında can pazarında buldular kendilerini.

    hak mı bu onlara ? suçları nedir ? kaderin bir cilvesi mi yoksa ? yada hayata 1-0 yenik başlamanın verdiği dezavantaj mı ?

    ne dersek diyelim kafamızdaki soru işaretlerine çözüm bulamayıp hallerine üzülmekten başka bir şey yapamamak var.

    düşünüyorumda bizler ne kadar şanslıydık babanın aldığı adidas ayakabıları beğenmeyip "puma niye almadın baba yaaa" diye burun kıvırıp, annenin yaptığı pırasa yemeğini "bu ne biçim yemek yemem ben anneee" diye trip yapmayı.... bu ve bunun gibi şeyleri şu an düşününce onların hallerini daha bi anlar gibiyim ve ne kadar şanslı olduğumu, şükretmem gerektiğini.

    Kimbilir ben bu yazıyı yazarken filistin'de lübnan'da afrika'da masum bir çocuk bir "hiç" uğruna hayatını kaybetti bile...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük