bugün

tüfeği savaşçılara ait görmiyorum.onlar warlock bence.
geçen gün mutfakta sabah kahvaltısını yaptıktan sonra arkama yaslanıp camdan sızan sabah güneşinin verdiği bir iç huzurla savaşı düşündüm. hiçbir eksiğimiz yok dedim kendi kendime. çocuğumuz var, evimiz var, arabamız var, işimiz var ihtiyaç duyabileceğimiz çoğu şeyide alma gücümüz var ve dünya telaşesi içinde koşturup duruyoruz.

oysa ortadoğu'da hani bize çoook uzak gelen kapı komşumuzda savaş var. siz deyin iç savaş ben diyeyim büyük devletlerin enerji mücadelesi. ama sonuçta kanlı bir yok oluş. milyonlarca insan geride her şeyini bırakarak kaçarken, ben avm'de bir reyonun önünde hangi marka çocuk bezi alayım diye saatlerimi harcıyorum. onlar geceyi bir dağ eteğinde donmamak için birbirine sarılarak geçirirken ben apartman toplantısında yakıt ödeme sistemini tartışıyorum: merkezi mi olsun yoksa ısı pay ölçer ile mi olsun. ben evde oğlumun dizini yere çarptığında ağlamasına ağlarken, pejmürde oradaki çocuklar bombalarından vücutları parçalanıyor.

evet savaş şimdi bizim de kapımızı çaldı. iş yerinde yüksek kattaki odamdan baktığımda gördüğüm koşturan insanlar, bizler, sizler: tarih kitaplarında bahsedilen ve bir nini gibi gelen savaş ile yüzleşmek üzereyiz. 93 harbi'ni Ruslarla yapmış bu topluma Allah bir daha aynısını yaşatmasın diyorum.

tanım: yok oluş.
dünyada en çok türklerin kapısını çalmış, ya da türkler çok defa kapı çalmış kötü durumdur. belki de dünyadaki en kötü durumdur. ama öte yandan anlaşılması gerekir ki, bu olacaktır. bu bir insan ile küs kalmanız ya da bir işten çıkarılmanız ile aynıdır. olacaktı. ve önüne geçemeyiz. olacaksa yapacak bir şey yok. şımarık ve ukala hayatınızın kıymetini daha iyi anlamınızı sağlamak için olacaktır belki de.

ya da tüm gün saçma sapan tv programları izleyip, insanların yozlaşmasının bozulmasının önüne geçecek tek şeydir.

belki de türkiye'ye savaş gereklidir...
Sadece Kan, yıkım, gözyaşı getiren gereksiz ve üzücü olay. Asla tasvip edilemez. Savaş olmasın, insanlar ölmesin.
zenginin fakiri öldürme yoludur.
insanların açgözlülugu ve egolarınin en güzel dışa vurumudur.
Herkesin meraklısı olduğu, yalnızca içine düştüğünde anlayabildiği cehennem.
tolstoyun unluluk sebebi.*
ne kadar burada yersek de, lanetlesek de bir düşünceye çok aşırı bağlıysanız ve çaresizse o düşünce kaçınılmazdır. tabi ki insanlar ölmesin, analar ağlamasın ama analar ağlamayınca da çocukları gülmüyor.

o yüzden lanet okumak yerinde olsa bile gerçeklikten uzaktır, hiçbir ölümü savunmak vicdana yakışmaz tabi ama maalesef başka yol yoksa ölmek için acele etmek bile kaçınılmazdır.

zaten her düşüncenin içine dalarsanız içinde savaşa dair kapı bırakan aralıklar vardır.
Gereksiz, yanlış ve kan getiren olay. Savaşlar olmasın, insanlar ölmesin, anneler ağlamasın, gerek yok.
Kazananı olmayan daha az kaybedeni olan dünyanın kendini resetleme olaylarından biri(hastalıklar,dogal afetler vb.. ile).
Yenen tarafı özgür ama katil, yenilen tarafı esir ve kindar kılar. Geride ise, bir sürü ceset, bir sürü dul ve yetim çocuk ve onlarca cilt kitap kahramanlık hikâyesi bırakır.
fazla gitmeye gerek yok ülkemizde de bir savaş var. Keşke topla tüfekle savaş kazanılsaydı bu devirde.
aslında çok saçmadır ama mantıklı bir şey de yok. insan olmaktan öteye gidemiyoruz.
benim anlayışıma göre, savaşta adam öldürmek cinayetten başka bir şey değildir. aynı zamanda hem savaşa hazırlanıp hem de savaşı önleyemezsiniz.

yalnız bir pasifist değil, militan bir pasifistim. barış için savaşmaya gönüllüyüm. insanların kendileri savaşa gitmeyi reddetmediği sürece hiçbir şey savaşı durduramaz.

insan savaş gibi inanmadığı bir şey için acı çekeceğine, barış gibi inandığı bir dava uğruna ölse daha iyi değil mi? “

Albert Einstein
her zaman hazır olmamız gereken hede. barış zamanı savaşa hazır olmayanlar savaş zamanı kan döker. askerlerin meşhur bir sözüdür. barışta ter dökmeyen savaşta kan döker diye. savaş kötüdür. elinizden geldiğince uzak durmalısınız ama ok yaydan bir kere çıktığı zaman sel gibi önünüze ne gelirse yıkıp geçmelisiniz.

edit: genç hewaller rahatsız. barış zamanı savaşa hazır olmak zorundasınız. öyle olmasa şimdi amerika burayı özgürleştirmişti.
Jean paul Sartre' ın bir ilkel çağ töreni olduğunu iddia ettiği istenmeyen olay.
Savaş, gençlerin yaşlılar için ölmesidir.
Milattan önce 2500den günümüze kadar gerçekleşen 8049 savaşın haritası:
http://battles.nodegoat.n...scenario/1/geo/fullscreen
--spoiler--
‎-aaa! siz demek gerçekten de korkağın tekisiniz, ferdinand! bir lağım faresi kadar tiksindiricisiniz…

- öyle büsbütün korkağım, lola, savaşı ve içinde ne varsa hepsini reddediyorum… ben savaş var diye üzülmüyorum… ben kaderime razı olmuyorum… ben bu konuda sızlanıp durmuyorum… onu olduğu gibi reddediyorum, içindeki insanlarla birlikte, onlarla, onunla hiçbir alışverişim olsun istemiyorum. isterlerse dokuz yüz doksan beş milyon kişi olsunlar ve ben tek başıma kalayım, yine de haksız olan onlar, lola, haklı olan da benim, çünkü ne istediğini bilen bir tek ben varım: ben artık ölmek istemiyorum.

- ama savaşı reddetmek olanaksız ferdinand! vatan tehlikedeyken savaşı reddetmek için ya deli ya da korkak olmak gerek…

- o zaman da yaşasın deliler ve korkaklar! ya da daha doğrusu bir tek deliler ve korkaklar yaşayabilecek! örneğin yüz yıl savaşları sırasında ölen askerlerden bir tanesinin bile adını hatırlıyor musun, lola?… bu isimlerden bir tanesini bile öğrenmeyi denediniz mi hiç?… hayır değil mi?… asla denemediniz? onlar sizin gözünüzde şu önümüzdeki herhangi bir eşyanın sıradan bir atom zerreciği kadar adsız, önemsiz, hatta daha bile meçhul, sabahki dışkınızdan bile değersiz… gördüğünüz gibi, lola, boşuna ölmüşler! bir hiç uğruna ölmüş o salaklar! iddia ediyorum! kanıtı ortada! tek değerli şey yaşamdır. bahse girerim ki on bin yıl sonra, bize ne kadar mükemmel görünürse görünsün, bu savaş tamamen unutulmuş olacak… olsa olsa bir avuç malumatfuruş, bu savaş ve onu süsleyen belli başlı katliamların kesin tarihi konusunda sağda solda kapışırlar, o kadar… insanların birkaç yüzyıl, birkaç yıl, hatta birkaç saat mesafeden birbirleri hakkından anımsanmaya değer buldukları biricik şey budur… ben geleceğe inanıyorum lola…
--spoiler--
Siz savaşla ilgilenmiyor olabilirsiniz ama savaş sizinle ilgilenir.

Leon trotsky.
babamın adı.
Milli Gururumuz Yerli Savaş teknolojileri
görsel
"Savaşın bir çocuğun hayatından alıp götürdükleri"

görsel