vezir de bir başka sevilir ancak veziri genellikle final kısmında oyuna sürdüğüm için, son yumruk veya son direniş tadında bir rol üstlenmekte. sürekli yükü sırtlama gibi bir misyon yüklemiyorum kendisine.
kullanım amaçlarını ele alırsak kaleyi daha işlevsel kullandığım doğrudur.
iyi bir sayranç oyuncusuna bu soruyu sorsanız muhtemelen şaşırır, tebessüm eder. en sevdiğin taş ne? sorusunu değilde "favori açılışınız ne?" diye sorabilirsiniz.
yeni başlayan kişiler genelde veziri kullanmayı pek severler. at ve fil dışında diğer taşların kabiliyeti ortada. ve yine at ve fil genelde oyunda ilk kullanılan taşlardır. dolayısıyla oyun bu ikisini nasıl kullandığına bakar. rakibin seviyesine göre değişik cevaplara açık bir soru. rakip zayıf ise at ile atacağınız çatallar onu çıldırtmaya yeter. rakip iyi ise fil çifti ile güzel bir oyun sonuna girmeyi yeğlerim. tabi genel olarak kapalı oyunlarda at; açık oyunlarda ise fil tercih edilir.
bir taşı seviyosunuz diye onu sürekli kullanmayın. satrançta mühim olan taşlar arasındaki organizasyonu iyi bir şekilde düzenlemektir. son olarak bir tavsiye de bulunarak entry'mi sonlandırayım: kendinizi geliştirmek istiyorsanız bol bol oyun sonu çalışın ve yıldırım (hızlı) oyunlardan uzak durun (en az 30 dakikalık oynayın).
Rakip savunmayı aşıp vezir olan, icabında Vezire kaleye basan, fili atı tehdit eden, Merkez hattında birbirine destek atan, yerine göre şahı bile sıkıştırıp mat eden rakibi perişan eden piyonların gözünü seveyim.
