2000 elo ve üzeri usta düzeyine gidebilmek için erken yaşta tanışılması ve bolca zaman harcanması gerekli olup, en az felsefe kadar insana bir şeyler katabilecek güzel oyundur.
öğrenmek için önce üstad capablanca'dan "satrancın esasları", ardından hipermodernizmin babası üstadı azam aaron nimzowitsch'den "benim sistemim" ve yasser seirawan'ın kitap serisi de fena değil tavsiye edilir.
Benim de oynadigim fakat son zamanlarda rakip bulamamam sonucu oynayamadigim stratejik oyun.
Yanlis anlasilmasin boburlenmek icin rakip bulamiyorum demedim sahiden etrafimda kimse oynamiyor bu oyunu ve bilgisayara karsi oynamaktan da hoslanmiyorum.
hayatı bir tahta üzerinde taşlarla temsil eden bir oyundur.
süresi belli değildir.
bazen bazı bir şeyleri elde etmek için, bazı şeyleri feda etmeniz gerekir.
her zaman ilerleyemezsiniz, bazen geri adım atmak gerekir.
seçimleri akıllıca yapmak zorunda, stratejik hareket etmek durumundayızdır.
hedefe ulaşmanın tek bir yolu yoktur, farklı pek çok yol mevcuttur.
hiçbir taş önemsiz değildir bir piyon dahi vezir olabilir.
alınan her kararın bir sonucu vardır ve bu sonuca katlanmak zorundayızdır.
memen varsa ögretirim. gerçi bende bilmiyorum ama memen varsa öğrenmeye değer. meme demiş miydim? meme mühimdir. bir nevi satrançta ki vezir gibidir. arvad kısmı bir sürüyor en olmadık yerde sahaya aha böyle manda bokuna basmış fabrikatör gibi kalıyorsun.
çok acemi olduğum oyundur. bu oyunu bilen var mı bana az öğretip, pratik yapabilecek? sadece taşların nasıl hareket edeceğini biliyorum. açılışları, gelişimi, atağı, ileri düşünmeyi, rakibin planını görmeyi öğrenemedim. bilmiyorum. öğretecek varsa oynayalım.
lisedeyken herkes top peşinde koşarken, bileğimi kimsenin bükemediği oynadığım tek oyundu. boş zamanlarımda capablanca, lasker vb. ünlü satranç ustalarının hayat hikayelerini okur, büyük hayranlık duyar; açılış ezberlemeye çalışırdım. evdeki tübitak dergilerinin satranç bölümünü bir başka özenle okurdum.
seneler geçti. il birinciliklerim de oldu. çok ağır madara olduğum maçlar da.saldırgan fakat temkinli bir strateji izliyordum.böyle oynamak amatör maçlarda çoğu kez öne geçmenizi sağlayabiliyordu.fakat kendi denginiz ya da bir tık üstünüz bir rakiple karşılaştığınızda tökezlememeniz işten değildi.
üniversitedeyken okulun bahçesinde
dev bir satranç tahtası vardı.arkadaşlarla orada satranç oynardık. sonra loldü dotaydı derken unuttuk satranca olan aşkımızı sözlük.aranızda hala oynayan varsa, ne yapınız ne ediniz lütfen bırakmayınız satrancı. oynayınız oynatınız bu güzel oyunu.
yeni başlayanların çoğunun istisnasız 700 ila 900 elo civarında takılıp kalabildiği enteresan ve de bol bol yenilinen, yenildikçe tecrübelenilen bir oyundur.
hülasa i kelam; alet düşürmezsin, çatala gelmezsin, 2-3 hamleyi hesaplarsın, lakin azizim, bu sefer gider bin bir katakullinin ardından bir piyon kaptırır, çavuşlar avuçlar misali o açıkla yine yenilirsin. iyi oynamak için, çok çalışarak bu oyunda en az 1900-2000 eloya ulaşmak şarttır.