Sarılmak hiç aramadığım bir eylemdi. Sonra dört farklı tecrübe sonucu insanların neden sarıldığını anladım.
Edit: Doctor who'daki bir replik aklıma geldi: sarıla insanlara güvenmem. Sarılmak yüzünü gizlemenin en iyi yoludur.
Aslında ilk olarak sevdiğine sarılmayı özlemek, sonra sarılmayı özlemektir.
Kötüye giden durumun habercisidir. Zaten yalnızsınızdır, yürekte de özlem kaldıysa berbat bir durumdur o. Benim için en güzel duygu nerdeyse bi sene geçse de hala küfredemediğim o insana sarılmaktı. O mükemmel kokusunu içime çekerek, saçlarına gömülerek, sıcaklığını iliklerime kadar hissederek, sırtını sıkarak, tek vücut olarak sarılmak... ah be yar, hala en güzel duygu bu benim için, lakin artık bunu yapamıyorum; ne kadar kilometreler aşıp arasam da bulamıyorum seni. Son bir kez daha sarılabilseydim sana, emin ol ki hiç bırakmazdım yorgunluktan bayılana dek. Ellerine sarılıp bakardım beni eriten gözlerinin derinliğine. Her olumsuzluğu def eder geçirirdim saatlerimi seninle umarsızca. işte, Öyle özledim seni, öyle sarılmayı özledim sana.
çok kötüdür.içi acır insanın içinde tuhaf bi duygu oluşur ama günler sonra belkide aylar sonra sevgiliyle buluşulduğunda yada ne biliyim barışıldığında sarıldığınızda ona içinizden bişey kayar gider.
biz çok gördük öyle omzumuza yatıp ağlayanı, özleyip sarılanı onun için artık pek etki etmiyor bende denilebilir kişisel bir görüş isteniyorsa. Ayrıca;