bugün

Yaklaşık 4.700 km uzunluğuyla dünyanın en uzun akarsularındandır.Quighai eyaletinin kuzey batısında Kunlun Dağları'ndan doğar ve Sarı Deniz'e dökülür.Geniş arazisine karşın nehrin taşıdığı su miktarı çok fazla değildir.Bunun başlıca nedeni,bölgenin,Ordos Çölü'nü de içine alan kurak yapısıdır. Ancak nehrin sularından sulama ve kullanım amacıyla da çok fazla yararlanılır.Sarı Nehri'n taşıdığı alüvyon miktarı çok fazladır.Adını,bu alüvyonlardan kaynaklanan sarı renginden alır.
dünyanın en uzun altıncı nehridir. sarıdeniz'e dökülür.
mısır için nil nehri ne ise, çin için de sarı nehir o.

eskiden balıklardan geçilmeyen bir nehirken şimdilerde sulamada kullanmak için bile çok zehirli olduğu belirtiliyor. öyleki kanaldan su içen hayvanlar kısa süre sonra ölmektelermiş.

sarı nehir'in bulunduğu yer, konum itibariyle çin'in ilk sakinlerinin toprağı sürüp sulamayı, porselen yapmayı, hanedan kurup yıkmayı öğrendikleri yerler.

çinlilerin "nehir ana" dedikleri sarı nehir, fabrikaların atıkları sebebiyle yok olmakta uzunca bir süredir. uzun vadeli düşünüldüğü zaman yıkıcı etkileri olacağı muhakkak. çünkü sarı nehir kıyıları boyunca kanser, özürlü doğum ve suyla taşınan hastalıklarda artışlar söz konusu. bu belirtilerden herhangi biri, eğer tedavi edilmez ise çin'in büyümesini dahi etkileyebilir.

protestolar ise gün geçtikçe artmakta. çin'in dört bir yanında bununla ilgili gösteriler düzenleniyor. 2005 ten bu yana 51 bin gösteri yapıldığı yazılmış bir yerde.

bir hükümdarının 4 bin yıl kadar önce dile getirdiği " sarı nehire hükmeden çin'e hükmeder " sözünü esas alırsak bu ölümcül kirlilik, yaşanan su krizi çin'de yaşanan ekonomik mucizelerin karanlık yüzüne ışık tutacak, suya her zaman çok ehemmiyet veren çin halkını yavaş yavaş yok edecektir.
bir uygarlığın doğuşunu temsil eder sarı nehir. çin uygarlığı bu nehrin kıyılarında başlar.
adını renginden almış akarsu. oldum bittim kirli, sarımsı bir renkte olan suyu şimdilerde hepten ölümcül duruma gelmiştir.

nil nehri'yle pek çok yönden benzeşir. iki ırmak da yılın belli dönemlerinde taşar. taşkın sonrasında suların çekildiği bölgelere yığılan lığ son derece verimli tarım arazisi oluşturur.

bu iki ırmak da homo sapiens sapiensin uygarlaşma serüveninde çevrelerinde yaşayanlara büyük getiriler sağlamıştır. karnını doyurmak için yer değiştirmek zorunda olmayan toplumlar taşkınları izleyebilmek yıldızları gözlemlemeye başlamış sonrasında da takvimi kullanmaya başlamışlardır. ve olaylar gelişir...