niye bilmiyorum ama ilyas salmanın parçaladığı ve ilyas salman'a ettiği lanet vasıtasıyla ilyas salma'nın bir daha gün yüzünü görmemesi teorisini dile getirmeme sebebiyet vermiş olan kişidir.
faşizan söylemlere adam gibi cevap vermeye çalışarak kendini boşa yoran, yakında çabalarının boş olduğunu anlamasını umduğum yazar. süreci hızlandırayım. faşistlere fikirlerini soksan geçmez. kendilerinden başkasının sözünü kabul etmezler. yorma kendini...
türk sinema tarihine damga vuran, kara komedi ve dramanın nasıl başarıyla iç içe geçirilebileceği konusunda günümüz yönetmenlerine verdiği mesajla da kendinden söz ettiren bir tunç okan filmidir.
adalet ağaoğlu 'nun aynı adlı kitabından uyarlanan fikrimin ince gülü-sarı mercedes, bana göre tam bir dram sinaması klasiğidir... sadece, dram sineması insanları sömürmeden nasıl yapılır? içerisinde komedi unsurları da barındıran bir film anlatmak istediği asıl mevzuyu bozulmadan, yanlış yollara sapmadan nasıl verebilir? sorularına verdiği cevaplar için bile seyredilmesi gereken bir filmdir ayrıca...
--spoiler-- balkız adını verdiği ve ona yüklediği ''insani'' değer nedeniyle arabadan çok yakın bir arkadaş olarak gördüğü mercedes'i ile birlikte almanya'dan türkiye'ye doğru yola çıkan bayram'ın yol hikayesini anlatıyor sarı mercedes... bazen, köyüne vardığında görüp göremeyeceğini bile bilmediği çocukluk aşkını düşünerek, bazen de yolculuğunda başına gelen olaylarla uğraşarak yola devam eden ve sonunda türkiye'ye giriş yapan bayram, tam da köyüne geldiği sırada aslında bir ''metafor'' olan balkız'ının parçalanmasıyla sonuçlanan kaza ile birlikte tüm hayallerinin ve umutlarının da beraberinde parçalandığını görecektir.
--spoiler--
sarı mercedes, ilyas salman'ın müthiş solo performansı, 1992 senesi için inanılmaz bir seviyede olan görüntü yönetimi, kurgusu ve ödüllü müzikleriyle birlikte enfes bir film gerçekten... ancak, günümüz türk sineması yönetmenlerinin son yıllarda iyice basitleştirdiği ve anlam yüklemesi bakımından en aptal izleyinin bile rahatlıkla angılayabileceği oranda basit bir film bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacaktır kesinlikle... izlerken biraz kafayı çalıştırmak gerekiyor ki, bu da filmin seyircisine verdiği en iyi ödül zaten...
ayrıca günümüz türk sineması'nın geldiği nokta için;
filmde, ilyas salman'ın trenle yarıştığı yer polatlı karaboğaz mevkiidir. orada görünen tepenin üzerinde şu anda sakarya zaferine ithafen "dur" işareti yapan mehmetçik anıtı bulunmakta ve tepenin altından da yht tüneli geçmektedir.