ilokulda kantinin camında ''sarelleli ekmek yüzellibin'' yazdığını hala hatırlarım. o derece önemliydi yani eskiden. karışık tostlarla, hamburgerlerle kapışırdı yani. ama ekmek bayat olursa sarellenin bile dile geleceği kadar berbat bir tat çıkar ortaya, sakın bayat ekmeğe sarelle nutella bilmem ne sürmeyin, hayattan soğursunuz.
* çocukluğumun vazgeçilmez tadı.o zamanlar elim yüzüm heryerim sarelle olurdu.
şimdiki tek fark kutusunun sarella olmaması. fakat değişmeyenler ismi,tadı ve elimin ağzımın batması.*
hatta annemin
"yeter artık sarelle olunca yemek bile yemiyorsunuz" azarı ile
"çoban yoğurdu bulunca orasına burasına sürermiş sizde öylesiniz" benzetmeleri hala kulaklarım da..
yani hala aynı şeyler söyleniyor da ben biraz işin içine hüzün koyayım dedim yemedi. kısacası marka değişse de o hep sarelle.
(bkz: yayınımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz)
şimdi efendim o zamanlar nutella yoktu. bizim için varsa yoksa sarelleydi. fakat bu yiyeceğin en güzel hali ekmeğe sürülmüş halidir. şimdiki çocuklar bilmez diyecem ama beni burdan tanıyanlar diyecek "sen kaç yaşındasın ulan?". neyse efendiler sokakta koşmaktan yorgun düşmüş bünyelere enerji deposu olarak verilen bir yiyecektir. gerçi anneler bundan çok yediniz mi kızarlar. öyle her daim yemenize izin vermezler. en azından benim annem böyleydi. şimdi de olsa da yesek.