yunan bayrağı gibi mavi beyaz renklere sahip muhteşem bir dünya.
ada, mavi kubbeli kiliseleri ile meşhurdur. mavinin her tonuna doyabileceğiniz muhteşem manzaralara sahiptir. günbatımı manzarası büyüleyicidir. küp saksılar içinde yetiştirilen rengârenk çiçekleri, adayı daha da güzelleştiren sevimli eşek, köpek ve kedileri, akdeniz ülkesi adalarının olmazsa olmazı pembe begonvilleri, palmiyeleri ve beyaz evleri ile santorini, eşine zor rastlanan bir yerdir.
gitmeyi ve görmeyi en çok istediğim yerlerden biri olmakla beraber, bence çok ürkütücü bir yanı var. yukarıda da bahsettiğim gibi, tarihte bu bölgede çok büyük bir volkanik aktivite olduğu biliniyor. adanın tamamının, bu patlamadan geriye kalan bir kaldera olması ihtimali üzerinde duruluyor hatta.
gördüğünüz gibi, çevreyi saran bir kara parçası, ortada çöktüğü için suyla dolmuş bir bölge ve bunun da ortasında ya patlamadan geriye kalan ya da zamanla volkanik aktivite sonucunda yeniden yükselen ada benzeri ufak bir bölge...
santorini'nin de tamamı buna benzer bir görüntü veriyor:
ortada gördüğünüz bölgenin, volkanik aktivite nedeniyle bir zamanlar tamamen çöktüğü ve zaman içerisinde tekrar yükseldiği söyleniyor. zaten ege denizi, altında birçok volkan olduğu bilinen bir bölge. bu nedenle adanın bir gün tekrar benzer bir patlama geçirmemesi için bir neden yok.
tabi bu çok uzak bir gelecekte de olabilir, ama insan yine de düşünüyor. tatile gitmişsiniz, şezlonga uzanmış, masmavi deniz ve gökten başka bir şey olmayan bir mavi huzura doğru bakıyorsunuz. mesela şöyle bir yerdesiniz:
Gidilip görülen yunan adası(hatta hala görüyorum).
Büyüleyici gün batımı manzarası hepinizin malumu zaten, biz de eşimle ilk gördüğümüzde "balayımızı burada yapmalıyız" dedik ve geldik. Ama güneş batıyor diye alkışlamak, ıslık çalmak falan nedir amk? Türk yapsa hadi eyvallah dersin adam işin ibneliğinde ama bunu yapan italyan iskandinav falan yahu! Gün batımını alkışlayan arkaşlar mevcut, o yüzden fazla romantiklik kalmadı, güldük gitti bütün romantizm...
Neyse, deniz manzarası da malumunuz... Alabildiğine masmavi ege denizi... Muhteşem! Ama denize giremiyorsun canım kardeşim. Bütün gün o masmavi denize bakıyorsun, hava 35 derece, ama sen o denize giremiyorsun! Black, red, white denen 3 tane beach var adada, en güzeli black beach ama oranın da suyunda bi boklar var sülfür müdür nedir kokuyor amk! Diğer beachler de aşırı kalabalık... Gittiğimize pişman olup döndük otele götüm götüm... O da yalan oldu yani.
Neyse eşim dedi ki akşam yemeği yiyelim bi yerde şarapları meşhur falan... Ben dedim şarap sevmiyorum ama sen şarap iç ben de uzoyu denerim. Gittik oia bölgesindeki skala adındaki bi restauranta... Sipariş verdik bi tane yaşlı amcaya, ben uzo istedim, where are you from dedi. Turkey dedim, okay dedi gitti. Bekle bekle siparişler yok. Çağırdım başka bi garsonu anlattım durumu, hemen getirdi siparişleri, tam yemeğe başlicaz yine geldi amın oğlu. Neden uzo içiyosun dedi. Denemek için dedim. Rakı da var istersen dedi. Hayır dedim ben uzo içmek istiyorum. Uzo bize ait rakı size ait dedi. Böyle deyince benim nevrim döndü. Sen mi karar veriyosun benim ne içeceğime deyip ayağa kalktım. Garson da yaşlı boyu kısa. Eşime dedim kalk gidiyoruz. Hesabı ödemeye kasaya gittim. Bu rezilliğin üstüne bir de hesap aldılar. Sonra facebook sayfalarına yazdım mevzuyu, tekrar davet edip bunu telafi edeceklerini söylediler ama başka gitmem o boktan yere...
Kısacası santorini evet muhteşem bir yer, evet doğal güzellikleri harika, evet manzarası vs. Olağanüstü ama yerli halkı mutsuz. Özellikle oia bölgesinde insanların yüzlerinde en ufak bir tebessüm göremezsiniz. Ben göremedim. Bakkaşa giriyosun, adamın yüzünden düşen bin parça, abi neden hüzünlüsün demek geliyor içinden... Bak asabi agrasif demiyorum mutsuzlar amına koduklarım... Günübirlik turlarla gelinebilir. Birkaç fotoğraf çekip sonra mykonos'a dönebilirsin. Başka abartılacak bi numarası yok.
yeryüzündeki cennettir efenim.
sırf burayı görmeden ölmemek için ufaktan para biriktiriyorum.şimdilik hayaliyle yaşıyoruz ama olsun, hayali bile güzel.
eşek saldırısına uğradığım yunan adasıdır. efendim bu adaya gemi ile ulaştığınızda yukarı çıkmanız gerekiyor, ya teleferik kullanarak ya da tabanlara kuvvet deyip merdivenleri tırmanarak. ben de gencim, zindeyim diyerek merdivenlere yönelince bunun bir hata olduğunu anlamam çok uzun sürmedi. çünkü merdivenlerin giriş ve çıkışında çok fazla sayıda eşek bulunmakta, ve eşeğe binmenin eğlenceli olduğunu düşünen turistler bu şekilde ulaşım sağlamakta. durum böyle olunca eşeklerin çok çok yakınından yürümeniz gerekiyor ki pek de sevimli bir durum değil. güya avrupa olduğu iddia edilen yerde eşek dışkılarına basmadan yürümek için baya çaba harcamanız gerekiyor. ve her an eşek sürüsü gaza gelip üzerinize doğru koşmaya başlayabilir, yan tarafta sığınacak mağara bulmasaydım çok daha sert bir entry giriyor olurdum, emin olun. o yüzden benim önerim şudur ki teleferikten vazgeçmeyin.
Siyah plaj, beyaz plaj, kırmızı plaj diye volkanik oluşumlardan dolayı farklı renkte ufak taşlardan oluşmuş plajları bulunan kız arkadaşla gidilmesinin en doğru karar olacağı, gün batımının en güzel yaşandığı yer gibi yanlış bir reklamı yapılan her yeri kuyumcu dolu Yunanistan'ın sevimli balayı adası.
atlantis hakkındaki efsanelerin, hikayelerin yine platon'un timaios ve critias eserlerince ancak sağlamlık kazanabildiği bir diğeri bu şehirdir. her araştırmacı bir teori atar ama dönüp dolaştıkları yer yine bu adamın yazdığı atlantis tasvirleridir. yani onlar gibi de bir şeye inanmadan önce platon'un o yazısını okumanızı tavsiye ederim.
altınızda, milattan önce 16.cı yüzyılda patlayarak eskiden tek bir parça olan adayı iki parçaya bölen thera volkanı olduğunu düşündüğünüzde ve eskiden kara olan denizin derin maviliğini gördüğünüzde ürpermeden duramayacağınız yunan adasıdır.