sanrı

    1.
  1. Hastanın sabit bir fikir ile bağlandığı, aksi yöndeki söylemlere karşın ikna edilemeyen ve mümkün olmayacak derecede içeriğe sahip olan yanlış inançlardır. Başlıca tipleri arasında kötülük görme ( persekusyon ), üzerine alınma (etrafındaki her olayın kendisi ile ilişkili olduğu seklindeki referans sanrıları); kontrol edilme; düşünce sokulması, çekilmesi ya da yayınlanması; dini sanrılar; vücutsal; suçluluk - günahkarlık ve büyüklük sanrıları sayılabilir.
    8 ...
  2. 3.
  3. nami diger Hallüsünasyon. Psikozlarda görülür. Her şizofreni psikozdur, fakat her psikoz şizofren değildir. Psikoz akıl hastalığı demektir. Organik beyin sendromlarında ve psikozlarda görülür. Sanrılar dışarıdan uyaran olmaksızın hayaller görmektir. Ses olmamasına rağmen ses duymak, koku olmamasına rağmen koku almak, vücudunda bir şeyler hissetmek vb..

    çeşitli türlerde kendini aksettirir;
    işitsel Sanrı : Kişi hastalığın tipine göre işitsel sanrı duyar. Paranoid psikoz ya da şizofreni özellikleri olan hastaların kulağına sen ibnesin, sen eşcinselsin sesleri gelir. Çünkü paranoidlerin bilinçdışı eşcinsel istekleri vardır. Psikoza girdiklerinde bunu bastıramazlar. Onun için bunlar kulağına gelir. Depresyon olan kişinin kulağına, sen günahkarsın diye sesler gelir. (kulağına gelen sesler hastalığı ile ilgilidir.) Paranoid olan hastaya Allah’ın sesi gelir. Hasta olduğu için bu sesi duymuştur.

    Görsel Sanrı : Ölmüş yakınlarını, melekleri, Allah’ı görür. ilgili, ilgisiz her şeyi görebilir. Kendisini ziyarete geldiğini, konuştuğunu görür. Karşıda kimse olmaksızın konuşur, el kol hareketleri yapar.

    Koku Sanrıları : Burnuna olmayan kokular gelir. Paranoid hasta, kendini zehirleyeceklerine inanır. Bunun için gaz ve ilaç kokuları gelir.

    Tat Sanrıları : Paranoid hastalarda görülür. Yemeğin zehirli olacağına inanır. Metal tadı alır. Hatta hap verildiğinde yutmaz.

    Dokunma Sanrıları : Organik beyin sendromlarında koku, tat, dokunma sanrıları görür. Özellikle alkoliklerin son döneminde vücudunda böcekler dolaşıyormuş hissi duyar.
    5 ...
  4. 28.
  5. --spoiler--
    gün yeni doğarken odanın balkonuna
    sabahın ilk kahvesi doluyor yanaklarına
    birkaç saat daha var seslerin çoğalmasına
    bakir telaşlar için insanların uyanmasına
    her ankara sabahı gibi belki biraz üşüyorsun
    ama olsun eskiden beri üşümeyi seviyorsun

    çöpleri karıştıran sokak kedileri gibi
    kurcalıyorsun farketmeden geçmişteki günleri
    çocukluğun sessizce tırmanıyor kucağına
    şöyle bir gülümsüyor kıvırcık saçlarıyla
    babanı andırıyor sanki bu sessiz duruşuyla
    ve ne kadar eksildiğini hatırlatıyor sana

    ne kadar güzelmişsin, hayat henüz çırılçıplak
    hiçbir şey el değmemiş, günler birer salıncak
    seni unutmuyor büyüdüğün sokaklar
    dokunuyor arkadan gözyaşına, rüzgarıyla.
    --spoiler--

    sözleriyle an itibariyle beni anlatan veya ne sikimse şarkı işte. moraliniz kötüyse dinlemeyiniz.
    3 ...
  6. 45.
  7. 5.
  8. psikotik hastalıklarda görülen, abuk sabuk konuşma, toplumun ve çağın gerçekleri ile uyuşmayan, mantıklı düşünce ile değiştirilemeyen hastalıklı inanç ve dış gerçeklerden yanlış çıkarsamalarla varılan gerçek dışı inançlar.

    alınma sanrısı(reference delusion): Başkalarınca yapılan davranışların kendini kötülemek ya da küçük düşürmek için yapıldığı, kendisi hakkında konuşulduğu, alay edildiği kanısı.

    büyüklük sanrısı(grandeur delusion): Hastanın kendini gerçeklere aykırı olarak aşırı derecede güçlü, zengin, önemli ya da ünlü sayma durumu.

    erotomanik sanrı(erotomanic delusion): Kendisinden daha yüksek sosyal konumda olan birisinin kendisini derin bir aşkla sevdiği sanrısı.

    etkileme sanrısı(delusion influence): Gerçeklere aykırı olarak kişinin başkaları üzerinde etki yapmakta olduğu yönündeki inancı.

    etkilenme sanrısı(delusion being controlled): Davranışlarının başkalarının kontrolü altında gerçekleştiği inancı.

    hiçlik/yokluk sanrısı(delusion nihilistic): Bireyin kendisinin veya bir parçasının ya da dış dünyadaki bazı nesnelerin olmadığına, yok olduğuna dair sanrısı.

    kıskançlık sanrısı(delusion infidelity): Cinsel eşinin kendisini aldattığına dair gerçekçi olmayan sarsılmaz inanç.

    kötülük görme sanrısı(delusion persecution): Herkesi kendine düşman görme, zarar görmeyi bekleme.

    saçma sanrı:(bizarre delusion): Saçma ya da fantastik inanç.

    suçluluk sanrısı(delusion self-accusation): Suçlu ya da günahkar olduğuna dair inanç taşıma.

    yoksulluk sanrısı(delusion poverty): sahip olduğu herşeyi kaybettiğine ya da kaybedeceğine dair yanlış inanç geliştirme.
    3 ...
  9. 6.
  10. başlıkta verilen bazı bilgilerin aksine sanrı ile halusinasyon aynı şey değildir efendim, sanrı hezeyandır.
    halusinasyon ise bir algı bozukluğu olan varsanıdır, yani dış uyaran olmadan bir şeyi varmış gibi algılamaktır.
    sanrı ise hezeyandır. ayrıntı için lütfen (bkz: hezeyan)
    sanrı bir düşünce bozukluğuyken, halusinasyon bir algı bozukluğudur. **
    3 ...
  11. 19.
  12. pek bir afilli kelime.
    elimizde sanı veya zan vardı ama sanrı?, hadi bakalım..
    2 ...
  13. 8.
  14. 43.
  15. 12.
  16. bilge, kedisini seviyordu , gözünü halının motiflerinde yitirmiş, sus pus.

    birkaç bardak çay, soğuyordu, yarım.

    aşık olduğum kadın, kimi dostlarınca şımartılma nöbeti geçiriyordu yine.

    banyoda, çıplak, dizlerinin üzerine çökmüş, anlıyorum anlıyorum deyip sürekli, ileri geri sallanan, küçük çocuk gibi.

    oruç, bir sözcüğü kaça yarabileceğinin hesabı içindeydi, hesapta denmezdi ya,

    küfürlü bir öylece'likti, tevekkül.

    devler ve cüceler ülkelerinden dönmüştüm,

    yargılanmam gerekiyordu,

    küçük bir koyun taşıyordum cebim de.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük